Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin bir açıklama yaparak, bu yıl kamuya yaklaşık 100 bin personel alınacağını ifade etti. Açıklama sonrasında çeşitli kesimler farklı tepkiler gösterdi. Bunların en ilginci şüphesiz CHP’nin personel alımının seçim yatırımı olduğu konusundaki açıklaması idi. Oysa dikkatli bir inceleme yapılsa, alınması düşünülen 100 bin personelin mevcut ihtiyacı […]
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin bir açıklama yaparak, bu yıl kamuya yaklaşık 100 bin personel alınacağını ifade etti. Açıklama sonrasında çeşitli kesimler farklı tepkiler gösterdi.
Bunların en ilginci şüphesiz CHP’nin personel alımının seçim yatırımı olduğu konusundaki açıklaması idi. Oysa dikkatli bir inceleme yapılsa, alınması düşünülen 100 bin personelin mevcut ihtiyacı karşılamaktan son derece uzak olduğu anlaşılabilirdi.
2006 yılı Merkezi Bütçe Kanunun ilgili maddesinde aynen şu ifadeler yer alıyor:
“Açıktan atama izni aranmaksızın boş kadrolarına (işçi kadroları hariç) yapacakları açıktan atama sayıları ile genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden bu kadrolara yapacakları nakil sayıları toplamı, bu idarelerin 2005 yılında emeklilik, ölüm, istifa ve nakil sonucu ayrılan personel sayısının yüzde seksenini aşamaz. Araştırma görevlisi kadrolarına yapılacak atama sayısı ise 2005 yılında ayrılan (TUS ve DUS eğitiminden ayrılanlar hariç) araştırma görevlilerinin yüzde 100’ünü aşamaz. Bu sınırlar içinde personel ihtiyacını karşılayamayacak idareler için ilave 21.000 adet açıktan
atama izni verilebilir.”
Buradan anlaşılan şudur: Kamudan çeşitli nedenlerle ayrılan her 100 kadrolu kamu emekçisinin yerine 80 kadrolu kamu emekçisi alınacak. 100 kişinin gördüğü bir işi artık 80 kişi yapacak. İlave 21 bin adet kadro ise izne tabi. Yani alıma izin verilirse gündeme gelecek. Söz konusu 21 bin personelin öncelikle imam eksiğinin kapatılması için kullanılacağı ise tahmin edilebilir. (Başbakan konu ile ilgili bir konuşmasında “Diyanet’te ciddi açıklar var. Mesela 16 bin camide imam bulunmuyor. Devletin personel ihtiyacı devam ediyor” demişti)
Mehmet Ali Şahin KPSS ile alınacak kadro sayısının 70 bin olacağını
söylüyor. Hesapta şöyle; 2005 yılında 60 bin civarında personelin
emeklilik, ölüm ve diğer nedenlerle ayrılmış, bunun yüzde 80’i ise 48 bin yapıyor. 21 bin izne tabi personel alınabiliyor. (o da cepte) Yani memur statülü alınacak kamu emekçisi sayısı bu. Peki 100 bin rakamı nerede? Şahin bu rakama ilave olarak iş güvencesi olmayan sözleşmeli personeli, özelleştirme nedeni ile işsiz kalan kamu çalışanlarını, bütçesi ayrı olan yerel yönetim emekçilerini de dahil ediyor. Bu da yetmiyor alınacak kamu işçisi de bu rakama ekleniyor. Yani alınacak memur statülü kamu emekçisi sayısı 100 bin değil. Ama kamuoyu rakamı böyle algılıyor. CHP’de çıkıp bunu seçim yatırımı olarak değerlendiriyor. Oysa ortada seçim yatırımı yok. Şişirilmiş bir rakam var.
Her ayrılan kamu emekçisinin yerine bir tane kamu emekçisi alsanız. 2006’da alınması gereken kadrolu kamu emekçisi sayısı zaten 60 bin. Alacakları da üç aşağı beş yukarı bu kadar. Peki bu sayı ihtiyacı karşılıyor mu?
Temmuz ayında yapılacak atamalarla alınacak öğretmen sayısı sadece 27 bin. Oysa Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu’nun “öğretmen ihtiyacı”na ilişkin soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’nin net öğretmen ihtiyacının 165 bin 826 olduğunu ifade ediyor.(Gerçekte ise bu ihtiyaç çok daha fazla) İhtiyacın yüzde 10-15’inin bile karşılayamayacak bir personel alımının marifetmiş gibi sunulması ise düşündürücü. Ortalıkta 100 bin personel alacağız diye böbürlenmenin, bunu söyleyenlere de, seçim yatırımı yapıyorlar demenin bir anlamı yok. Çünkü gerçekte AKP tabanından gelen baskıya rağmen kamu emekçilerinin sayısını aşağı çekmek gayretini sürdürüyor.
AKP hükümetinin bir becerisi var. O da rakamlarla fütursuzca oynamak. O yüzden 100 bin personel derken bunun IMF’i rahatsız etmeyeceğini biliyorlar. Ücret artışlarını şişirdikleri gibi personel sayısını da şişiriyorlar.