Tuzla Tersanelerinde patronların güvenlikli çalışma koşullarını sağlamaması nedeniyle yaşanan iş cinayetlerine bir yenisi de dün eklendi. İş kazalarının ve yaralanmanın işçiler için olağan bir hale geldiği Tuzla’da dün de RMK Tersanesinde yaşanan “kazada” Selamettin Erol ve Mehmet Yücesoy isimli öldü. Selamettin Erol kaza anında, Mehmet Yücesoy ise kaldırıldığı hastanede ertesi gün yaşamını yitirdi. Limter-İş sendikası, […]
Tuzla Tersanelerinde patronların güvenlikli çalışma koşullarını sağlamaması nedeniyle yaşanan iş cinayetlerine bir yenisi de dün eklendi. İş kazalarının ve yaralanmanın işçiler için olağan bir hale geldiği Tuzla’da dün de RMK Tersanesinde yaşanan “kazada” Selamettin Erol ve Mehmet Yücesoy isimli öldü. Selamettin Erol kaza anında, Mehmet Yücesoy ise kaldırıldığı hastanede ertesi gün yaşamını yitirdi.
Limter-İş sendikası, forklift aracının altında kalarak yaşamını yitiren ve yaralanan işçiler için tersane bölgesinde yol kesme eylemi yaptı.
Kaza sonrası Tuzla tersanesinin önünde toplanan işçiler, “Tersanelerde İnsanca Çalışma Koşulları İstiyoruz Ölmek İstemiyoruz DİSK/LİMTER-İŞ” imzalı pankartla birlikte yürüyüşe geçtiler.
Siyah bir tabut taşıyan işçiler,”İş ve Can Güvenliği İstiyoruz” “Ölmek İstemiyoruz” “Direne Direne Kazanacağız” “Taşeron Sistemine Hayır” dövizlerini taşıyarak son iş cinayetinin yaşandığı RMK Tersanesine kadar yürüdüler.
Yürüyüş sırasında “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Artık Yeter Ölmek İstemiyoruz” sloganları atılırken, diger işçilerede sürekli ajitasyon konuşmaları yapılarak eyleme katılmaları çağrısı yapıldı.
100 işçiyle başlayan yürüyüş RMK Tersanesinin önüne gelindiğinde öfkeli işçilerin sayısı 500’ü bulmuştu. RMK Tersanesi önünde ölen arkadaşları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra işçiler adına Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç işçilere ve basına bir açıklama yaptı.
Açıklama sırasında ve sonrasında sloganlarını sürdüren işçiler. Getirdikleri temsili tabutu RMK Tersanesi kapısı önüne bırakarak eylemlerini bitirdiler.
Bir Ayda Basına Yansıyan 18 İş Cinayeti
Bursa
Bursa’da 29 Aralık tekstil fabrikasında çıkan yangında biri hamile ikisi 15 yaşında beş kadın işçi yanarak öldü. Sigortasız çalıştırılan 15 yaşındaki Ayşe Deniz Dalan ile 18 yaşındaki Sadife Düdüş’ü ölümünlerinden 4 gün sonra sigortalı yapıldı.
İkitelli
İkitelli’de bir ambalaj fabrikasında yangın çıktı. 5 Ocak’taki yangında, 3 işçi yaşamını yitirdi.
Ümraniye
18 Ocak günü Ümraniye Tavukçuoğlu Caddesi’nde bir çekyat imalathanesinde çıkan yangında 5 işçi yanarak öldü.
Gebze
23 Ocak günü Muallimköy’de kurulu Atermit Endüstri ve Ticaret A.Ş’de çalışan 32 yaşındaki Zihni Çelik raylı sistemle malzeme taşındığı sırada malzeme ile fırın arasına sıkışarak öldü.
İkitelli
27 Ocak’ta İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan Dökümcüler Sanayi Sitesi’ndeki Özen Metal adlı parfüm kutusu imal atölyesinde, metal presinde meydana gelen patlamada 2 işçi yanarak can verdi. 4 işçide yaralandı.
Tuzla
Rahmi Koç’a bağlı RMK Tersanesi’nde çalışan Selamettin Erol 27 Ocak’ta forklift makinesinin altında kalarak ve Mehmet Yücesoy’dakaldırıldığı hastanede 28 Ocak’ta öldüler.
Sendika.Org
Limter-iş sendikası tarafından Okunan Basın metni
28.01.2006
DÖKTÜĞÜNÜZ İŞÇİ KANINDA BOĞULACAKSINIZ!
Bugün bir sınıf kardeşimizi daha kaybetmiş durumdayız. RMK Tersanesi’nde çalışan Selamettin Erol adlı arkadaşımız dün sabah hepimiz gibi işe başladı. Yalnızca bir günlük yevmiyesini çıkarabilmek için; her gün olduğu gibi. Çöpleri taşıyan forklift Gimsa Denizcilik’te çalışan, iki çocuk babası ve henüz otuz iki yaşındaki Selamettin’in üzerinden geçerek onun ölümüne sebep oldu.
Ziyaretçisi Mehmet Yücesoy arkadaşımız da ağır yaralandı. Ama karlarını her şeyin üzerinde tutan bu patronlar düzeni için bir işçinin canının ne önemi vardı; onlar bir gemi kızağa konulduğunda
beş işçinin ölmesini baştan kabul ediyorlardı ne de olsa!
Tuzla havzası ölüm kokuyor. Çünkü Tuzla’da patronların istediği düzen, kuralsız çalışma egemendir. Hiçbir iş güvenliği yoktur, görünenler de sadece görüntüyü kurtarmak içindir. Günde on saat haftada yedi gün yılda üçyüzaltmışbeş gün çalışılır, gerekirse mesaiye kalınır. Uzun çalışma saatleri kimsede dikkat bırakmaz,
hele patronların acelesi bitmezken.
İşçi kadınlarımızın yandığı, çocuklarımızın zehirlendiği her gün iki işçinin öldüğü ülkemizde, ölümleri kanıksamamızı istiyorlar. Daha dün Ümraniye’de beş, Bursa’da beş, İkitelli’de iki işçi kardeşimiz patronların doymak bilmez kar hırsına, iş cinayetine kurban gittiler. Kader diyecekler, her yerde oluyor diyecekler; yalan, kocaman yalan niye patronlar iş cinayetlerinde yanmıyor? niye patronlar forkliftin altında kalmıyor?
Bir kere daha “ARTIK YETER” diyoruz. İş cinayetleri Tersane işçilerinin kaderi olamaz. İşçilerimizin dağınık ve örgütsüz olmasından yararlanan tersane patronları ve taşeronlar iş cinayetlerini ne zamana kadar kader diye yutturmaya ve bu insanlık suçunu kamuoyundan gizlemeye çalışacaklar.
Tersaneler söz konusu olduğunda yetkilerini kullanmayan yetkililere bir kez daha sesleniyoruz; Tuzla tersaneler havzasını ölüm kampına çeviren tersane patronları ve taşeronlar hakkında gerekli yasal işlemler yapılmalı, iş güvenliği tedbirleri alınmayan, kayıt dışı işçi çalıştıran tersaneler kapatılmalıdır. Gerçek iş güvenliği tedbirleri alınmalıdır. Uzun çalışma saatleri sona erdirilmeli;
günde 7 haftada 35 saatten fazla çalışma yasaklanmalıdır.
İşçi kardeşler,
İşsiz kalma korkusuyla köleliğimize ve yeni ölümlere boyun mu eğeceğiz? Çözüm ellerimizde! Bu zorbalığa karşı ellerimizi birleştirmeliyiz. Bugün ölümlerin son bulması için ayağa kalkmanın tam zamanı. Bizim örgütsüzlüğümüz onlara güç ve pervasızlık veriyor, bizlere ise yeni ölümler getiriyor!
Patronların bu insafsız düzenine verilecek bir tek damla kanımız yok! Ya insanca koşullarda çalışacağız, ya dövüşerek öleceğiz başka seçeneğimiz yok!
Öyle ise;
LİMTER-İŞ sendikamız etrafında örgütlenmenin ve iş cinayetlerine karşı sesimizi yükseltmenin tam zamanı!
İşçiler birleşin ölümleri durdurun.
İş ve can güvenliği istiyoruz.
Artık ölmek istemiyoruz.