İstanbul Emek Platformu Bileşenleri bugün saat 11.00’de İstanbul Tabip Odası’nda bir basın açıklaması düzenleyerek sosyal güvenlik ve sağlıkta, emekçiler için yıkım yaratacak olan Genel Sağlık Sigortası yasalarına karşı birlikte mücadele çağrısında bulundu. Toplantıda konuşan Gençay Gürsoy, eylem biçimlerinin henüz belirlenmediğini ancak hedefin bir referandum olduğunu, eğer hükümet bu referanduma yanaşmazsa, hastanelere, işyerlerine, sokağa sandıklar kurulup […]
İstanbul Emek Platformu Bileşenleri bugün saat 11.00’de İstanbul Tabip Odası’nda bir basın açıklaması düzenleyerek sosyal güvenlik ve sağlıkta, emekçiler için yıkım yaratacak olan Genel Sağlık Sigortası yasalarına karşı birlikte mücadele çağrısında bulundu.
Toplantıda konuşan Gençay Gürsoy, eylem biçimlerinin henüz belirlenmediğini ancak hedefin bir referandum olduğunu, eğer hükümet bu referanduma yanaşmazsa, hastanelere, işyerlerine, sokağa sandıklar kurulup bu referandumu platformun yapacağını açıkladı.
Toplantıya Gençay Gürsoy (İstanbul Tabip Odası Başkanı), Doğan Halis (DİSK / Dev-Sağlık İş Genel Başkanı), Nurettin Kınık (KESK İstanbul Şubeler Platformu Yürütme Kurulu), Levent Dokuyucu (Haber-İş 1 Nolu Şube Başkanı), Zafer Kaplan (İstanbul Eczacı Odası Başkanı), Tahsin Yeşildere (İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı)katıldılar.
Emek Platformu İstanbul Bileşenleri adına Haber-İş 1 Nolu Şube Başkanı Levent Dokuyucu’nun okuduğu basın açıklamasında aşağıdaki görüşler ifade edildi;
Basın Açıklaması
SOSYAL GÜVEN(SİZ)LİK VE GENEL SAĞLIK(SIZLIK) SİGORTASI TASARILARINA KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELEYE
AKP Hükümeti’nin on dokuzuncu stand-by anlaşmasına ilişkin Niyet Mektubu IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylandı.
Mektuba göre Sosyal Güvenlik Kurumu Kanun Tasarısı 2006 Ocak ayı sonuna kadar, Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı da 2006 Şubat ayı ortasına kadar TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilecek.
Hükümet’in, parlamentonun ve toplumun iradesini hiçe sayarak verdiği bu taahhütler ile hepimizin sağlık ve sosyal güvenliği ipotek altına alındı.
Söz konusu kanun tasarıları TBMM’den geçerse;
• emeklilik yaşı 68’e, prim gün sayısı 9 bine çıkarılacak,
• emekli maaşları % 23 ile % 33 arasında düşürülecek,
• aylık geliri 127 YTL’den fazla olan herkesten 64-431 YTL sağlık vergisi alınacak,
• genel sağlık(sız)lık sigortası vergisini ödeyemeyenler sağlık hizmeti alamayacak,
• sağlık hizmetleri piyasanın vahşi koşullarına terk edilecek,
• parası olan parası kadar sağlık hizmeti alabilecek,
• sağlık hizmetleri Temel Teminat Paketi ile sınırlanacak, daha fazlası için ek sigorta yaptırmak gerekecek.
Ülkemizin gerek sağlık, gerekse sosyal güvenlik sisteminin yapısal, finansal ve yönetsel sorunları olduğu konusunda bütün toplum kesimleri mutabık. Gerekli kaynaklar ayrılır ve uygun düzenlemeler yapılırsa bu sorunların çözümünün mümkün olduğunu da biliyoruz.
Oysa Hükümet sosyal güvenlik “reformu” adı altında tam tersini yapıyor. Sistemin yeniden yapılandırılması amacına yönelik olarak, ülkemizin toplumsal ve çalışma yaşamının şartları dikkate alınmadan, Anayasa’nın sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmayacak şekilde sigortalıların hakları daraltılarak, yükümlülükleri arttırılarak, sistemin giderleri azaltılıp, gelirlerini arttırmak gerekçesi ile Kanun Tasarıları TBMM’den geçirilmeye çalışılıyor.
Öte yandan; sosyal güvenlik sisteminde bizde yapılmaya çalışılan düzenlemeler dünyanın başka ülkelerinin de gündeminde. Fakat birçok ülkede daha küçük değişiklik önerileri bile referanduma sunuluyor ve ancak toplum onay verirse gerçekleştiriliyor.
Ülkemizde ise, Hükümet, Dünya Bankası ve IMF’nin istekleri doğrultusunda hazırlayıp “reform” adını verdiği düzenlemeleri sadece parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak gerçekleştirmeye çalışıyor.
Bu ülkenin insanları bu aşağılayıcı ve küçük düşürücü durumu hiçbir şekilde hak etmemektedir. Ülkemizin sağlık ve sosyal güvenlik politikaları Washington’daki IMF İcra Direktörleri Kurulu onayıyla değil, yetmiş milyon insanımızın hür iradesi ve onayıyla oluşturulmalıdır.
Emek Platformu’nu oluşturan merkezi örgütlerimiz, konuyla ilgili olarak Hükümet düzeyinde görüşmelerini ve itirazlarını sürdürüyorlar.
Bizler de, önümüzdeki günlerde işyerlerinde, bölgelerde ve merkezi olarak düzenleyeceğimiz toplantılar; hazırlayacağımız afişler, bildiriler, broşürler ve diğer kitlesel etkinliklerimizle sadece örgütlü kesimlerin değil, toplumdaki bütün sağlık ve sosyal güvenlik mağdurlarının sesi olacağız.
“Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek” talebiyle yürüteceğimiz birleşik mücadeleyle Sosyal Güven(siz)lik ve Genel Sağlık(sızlık) Sigortası Kanun Tasarılarının bize rağmen TBMM’den geçirilmesine izin vermeyeceğiz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
EMEK PLATFORMU İSTANBUL BİLEŞENLERİ