Öğretmenlik hakkı verilmeyen öğretmen adayları ve güvencesiz çalıştırılan(sözleşmeli, vekil öğretmenler) MEB önünde eylemdeydi. Öğretmenler ‘İŞ VE GÜVENCE’ İstediler… İçlerinde Fransızca ve Almanca bölümü mezunlarınında bulunduğu öğretmenlik hakkı verilmeyen öğretmen adayları MEB önünde basın açıklaması yaparak, atama taleplerinide içeren dilekçeyi MEB’ e verdiler. Sözleşmeli ve vekil öğretmenlerde bulunduğu bu öğretmenler kendilerini ‘Mağdur Öğretmenler Dernek Girişimcileri’ olarak […]
Öğretmenlik hakkı verilmeyen öğretmen adayları ve güvencesiz çalıştırılan(sözleşmeli, vekil öğretmenler) MEB önünde eylemdeydi.
Öğretmenler ‘İŞ VE GÜVENCE’ İstediler…
İçlerinde Fransızca ve Almanca bölümü mezunlarınında bulunduğu öğretmenlik hakkı verilmeyen öğretmen adayları MEB önünde basın açıklaması yaparak, atama taleplerinide içeren dilekçeyi MEB’ e verdiler. Sözleşmeli ve vekil öğretmenlerde bulunduğu bu öğretmenler kendilerini ‘Mağdur Öğretmenler Dernek Girişimcileri’ olarak niteleyerek aynı zamanda mücadelelerinin örgütlü bir duruşla başarıya ulaşacağınında işaretini vermekteydiler.
MEB’de çalışan Eğitim Sen’li kadrolu öğretmenlerinde desteklediği eylemde öğretmenlerin yaptığı basın açıklamasında artan öğretmen açığına rağmen atamalarda alınan öğretmen sayılarının çok az olduğu, ihtiyaç duyulan öğretmen kadrolarını güvencesiz çalıştırma yoluna giderek kapatmaya çalıştığı belirtildi. Kadro almayarak sözleşmeli istihdamına gitmesinin salt MEB’de değil diğer kamu kurumlarında da var olduğunu, esasen bunun hükümetin IMF’nin direktifleri doğrultusunda uyguladığı sistemli politika olduğu ifade edildi.
Yine basın açıklamasında AB uyum sürecinde ikinci bir yabancı dilin bütün okullarda okutulması gerekliliğinden kaynaklı Almanca ve Fransızca öğretmenlerinin atanmasının bir zorunluluk olduğunu,ancak hükümetin bu konuda bile samimiyetsiz olduğundan bahsedildi.Bu samimiyetsizliğinin Almanca ve Fransızca öğretmenliğine atanması için açmış olduğu kadro ( son Ağustos 2005’te Almanca 50 Fransızca 20 ) sayısında da açıkça görüldüğü belirtildi.
Eylemde ve bitiminde öğretmenler mücadelerine örgütlü bir şekilde devam edeceklerini, bu mücadelenin salt öğretmen adayları,sözleşmeli öğretmenlerin değil kadrolu öğretmenlerinde sorunu olduğu belirtildi. Yakın gelecekte çıkarılacak olan yasalarla kamuda çalışanların büyük bir bölümünün (%70’i aşan bir kesiminin ) güvencesiz bir biçimde performansa göre sözleşmeleri yapılarak çalıştırılacağının öğretmenlerinde buna dahil olacağı öngörüldü. Bu nedenle kadrolu öğretmenleride içeren tüm eğitim emekçilerini (özel öğretim kurumlarında çalışanlarda dahil ) kapsayan bir örgütlenmeye gidilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Bu gün için kısa vadede bu örgütlenmenin bir dernekle mümkün olduğu kanaatine varıldı . Bir dernekle mücadelelerini daha da geliştirerek sürdüreceklerini ifade eden öğretmenler kısa sürede örgütlerini kurma kararı ve kararlılığı ile eylemlerini bitirdiler.
Kaynak: Eğitimgüncel.Org