Geride bıraktığımız yılın son ayında basın ve kamuoyu’nda konfederasyonumuz DİSK üzerine konfederasyonumuz Genel Başkanı Sn. Süleyman Çelebi’nin açıklaması ve “gerekirse Mustafa Koç için sokağa çıkarız” çerçevesinde yürüyen tartışmaların işçi sınıfı açısından temsil ettiği kaygı verici durum, sendikamızın amaç ve ilkelerini hatırlatmak ve bu başlıkta alacağı tutumu üyelerimize ve kamuoyuna ilan etme ihtiyacı doğurmuştur. Sınıf örgütleri […]
Geride bıraktığımız yılın son ayında basın ve kamuoyu’nda konfederasyonumuz DİSK üzerine konfederasyonumuz Genel Başkanı Sn. Süleyman Çelebi’nin açıklaması ve “gerekirse Mustafa Koç için sokağa çıkarız” çerçevesinde yürüyen tartışmaların işçi sınıfı açısından temsil ettiği kaygı verici durum, sendikamızın amaç ve ilkelerini hatırlatmak ve bu başlıkta alacağı tutumu üyelerimize ve kamuoyuna ilan etme ihtiyacı doğurmuştur.
Sınıf örgütleri olarak konfederasyonumuz ve sendikamız “işçi sınıfı ve emekçi halka dönük her türlü sömürü ve baskının ortadan kaldırılmasını” amaç edinmişlerdir. Sömürüye karşı yürütülen mücadelemizde her daim sınıfsal çıkarları gereği sermaye ve siyasi iktidar karşımızda olmuştur, bundan sonra da olacaktır. İşçi sınıfının çıkarlarını ancak sermaye ve onun iktidarına karşı mücadele ederek koruyup geliştirebiliriz. 60’lı yılların sonlarından 1980, 12 Eylül’üne kadar olduğu gibi. Sınıf mücadelesi tarihimizin Kemal Türkler, Abdullah Baştürk, Kenan Budak ve adını buraya alamadığımız yiğit öncüllerimiz gibi. Konfederasyonumuzun ve bağlı sendikalarımızın faaliyetlerini yasaklayan, üye ve yöneticilerinin ölüm, işkence, cezaevi gibi baskılarla karşı karşıya bırakan 12 Eylül darbesi, bir avuç generalin işi değil, içinde Koç’un, Sabancı’nın, TÜSİAD’ın bulunduğu sermayenin işidir.
O günlerden bu yana “gülme sırası bize geldi” diyerek yol alan sermaye sınıfı, her türlü yağma, sömürü ve emperyalizme teslimiyette sınır tanımamıştır. AKP hükümeti, 2005 yılında finans, perakende, enerji alanlarındaki Koç’un yağması, Vehbi Koç’un 25 yıl önce DİSK’e 12 Eylül faşist generallerine verdiği desteğin sonuçlarıdır. Hepsi işçi sınıfı ve DİSK olmak üzere, ülkemizin ve emekçi sınıflarımızın çıkarlarının karşısındadır.
Devrimci sıfatına sahip konfederasyonumuz ve sendikamız bunlarla aynı gemide değildir, olmayacaktır. AKP hükümeti, sermaye ve emperyalizm aynı gemidedir. İşçi sınıfı ve sendikalarımız bunlarla mücadele ettiği ölçüde aydınlık bir geleceğe doğru yol alacaklardır.
RTE ile Mustafa Koç arasındaki 2005 yılının Aralık ayındaki münakaşa, ne RTE ve AKP hükümetinin memleketimizi emperyalizme teslim ettiğini gizleyebilir ne de KOÇ grubunun emperyalist kuruluşlarla birlikte ülke içi ve dışında yaptığı yağma ve sömürüyü. Sınıfımız düşmanları münakaşa ettiği için ne Tüpraş-Shell-Koç’u unuturuz, ne de bu münakaşayı özgürlükler başlığında değerlendiririz.
Konfederasyonumuz ve sendikamızın temsil ettiği işçi sınıfının çıkarlarına ve örgütlerimizi oluşturan amaç, ilke ve değerlerin karşısında olan, sermaye medyasının alkışlarla karşıladığı “TÜSİAD, DİSK yakınlaşması” nitelendirmeleri parçası olunduğu sürece işçi sınıfına ihanet anlamına gelecektir.
Bank-Sen Yönetim Kurulu olarak bu sürecin karşısında olacağımızı, TÜSİAD ve KOÇ için sokağa çıkmak yerine, içinde KOÇ’unda bulunduğu TÜSİAD üyelerinin ve sermaye sınıfının, sigortasız, sendikasız çalıştırdığı, sömürü, açlık ve işsizliğe mahkum ettiği emekçi sınıflar için mücadele edeceğimizi, konfederasyonumuzu ve sendikamızı oluşturan değerler adına KOÇ için yapılacak hiçbir toplantı, etkinlik ve açıklamaya katılmayacağımızı, sermaye sınıfı çıkarlarının işçi sınfına özgürlük değil kölelik getireceği bilinciyle kamuyouna duyururuz.
DİSK/BANK-SEN GENEL YÖNETİM KURULU
Saygılarımızla…
06 Ocak 2006
Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası
——————————————————–
Adres: Nakiye Elgün Sok. No:117 Şişli / İSTANBUL
Telefon: (0-212) 232 10 00
Fax: (0-212) 246 41 12
İnternet adresi: http://www.banksen.org.tr
e-posta: [email protected]