Küreselleşme sürecinin işgücü piyasalarında doğurduğu en önemli sonuçlardan biri, part-time ve esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşması. Bu durumun çalışma sürelerini düşürmesi beklenirken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Veri Tabanına ait veriler, bu genel kanıyı doğrulamamakta. 40 SAAT ÜSTÜ ÇALIŞMA TÜİK’in en son 2003 yılını kapsayan veri tabanında haftalık 40 saat ve 40 saatten az çalışanların […]
Küreselleşme sürecinin işgücü piyasalarında doğurduğu en önemli sonuçlardan biri, part-time ve esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşması. Bu durumun çalışma sürelerini düşürmesi beklenirken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Veri Tabanına ait veriler, bu genel kanıyı doğrulamamakta.
40 SAAT ÜSTÜ ÇALIŞMA
TÜİK’in en son 2003 yılını kapsayan veri tabanında haftalık 40 saat ve 40 saatten az çalışanların oranında bir düşüş yaşanırken, 40 saatten fazla çalışanların oranında artış yaşanmaktadır. Toplam istihdam içindeki ağırlıkları açısından 1990 yılında 40 saatten az çalışanların oranı yüzde 20.2, 40 saat çalışanların oranı yüzde 17.7, 40 saatten fazla çalışanların oranı yüzde 60.5.
2003 yılında bu oranlar sırasıyla yüzde 17.2, yüzde 13.5 ve yüzde 66 olarak gerçeklemişti. TÜİK verilerinde iki nokta dikkat çekmektedir. Birincisi, bir yıllık aralıklarla yaşanan çok yüksek (yüzde 8o’lere varan) dalgalanmalar; ikincisi, haftalık yasal çalışma süresine (45 saat) göre bir sınıflama yapılmaması. Birinci nokta, verilerin gerçeği birebir yansıttığı konusunda kuşku yaratsa da bir genel tablo sunması açısından önemli.
Çalışma süresi konusunda 40 saatten fazla çalışanları, ıo’a saatlik çalışma aralıklarına göre sınıflandırılırsa 1990’dan 2003’e, 41-49 saat çalışanların oranı yüzde 13.8 aratarak yüzde 21.8’e, 50-59 saat çalışanların oranı yüzde 3.9 düşerek yüzde 15.9’a, 60-71 saat çalışanların oranı yüzde 18.7 artarak yüzde 21.8’e, 71 saatten fazla çalışanların oranı yüzde 16.7 artarak yüzde 7’ye ulaşmıştır. Kesin bir tespit yapamadığımız için 41-49 saat çalışanların durumunu göz ardı edip 50 saat ve üstündeki sürede çalışanları dikkate alacak olursak, bu kesimin toplam istihdamdaki ağırlığının yüzde 9.3 aratarak yüzde 44.68’e yükseldiğini söyleyebiliriz. Yani toplam istihdamın üçte ikisi 40 saatlik uluslararası çalışma standardının; yarısı ise yasal çalışma süresinin üzerinde faaliyet göstermektedir. Sosyalist İktisat Kongresine sunulan bir tebliğe göre 2002 yılında haftada 40 saatten fazla çalışanların oranı Belçika’da yüzde 8, Danimarka’da yüzde 16, Yunanistan’da yüzde 24, İngiltere’îde yüzde 37, Fransa’da yüzde ıo’dur. Türkiye’de aynı yıl 40 saatten fazla çalışanların oranı TÜİK verilerine göre yüzde 65.7’dir. Ekonomideki yüksek büyümeye rağmen işsizlik oranı, yüzde 10.3 olarak gerçekleşmiştir. Bunun en önemli nedeni, büyümenin üretken faaliyetlerle saplanmayıp sıcak para akımlarına dayanmasıdır. Bunun yanında işsizliğin düşmemesinin bir diğer önemli nedeni de yeni istihdam yaratmaktansa çalışma sürelerinin uzatılarak İcar oranlarını yükseltilmeye çalışılmasıdır.
Kaynak: Birgün Gazetesi
Özay Göztepe