Emek Platformu 18.01.2005 tarihinde toplanarak önerilerimiz doğrultusunda “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısında” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan çalışmalar ile “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” Tasarısını değerlendirmiştir. Bilindiği gibi, Emek Platformu, Hükümet tarafından hazırlanan ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde olan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tasarısına, toplumun sosyal güvenlik […]
Emek Platformu 18.01.2005 tarihinde toplanarak önerilerimiz doğrultusunda “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısında” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan çalışmalar ile “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” Tasarısını değerlendirmiştir.
Bilindiği gibi, Emek Platformu, Hükümet tarafından hazırlanan ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündeminde olan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tasarısına, toplumun sosyal güvenlik ve sağlık haklarını tehdit ettiği, kazanılmış hakları ortadan kaldırdığı, sağlık ve sosyal güvenlik kurumlarını ticari işletmelere dönüştüreceği gerekçeleri ile karşı çıkmıştır.
Emek Platformunun bu yasa tasarısının halkın yararına dönüştürülmesi ile ilgili önerileri ve sağlık ve sosyal güvenlik hakkı ile ilgili talepleri Hükümete iletilmiştir. 1 Kasım 2005 günü ESK, bu konudaki öneri ve istemlerimizi kapsayan bir gündemle toplanmış, toplantı sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, Kanun Tasarısı ile ilgili olarak, Emek Platformunun ESK üyesi olmayan katılımcılarıyla da konuyu görüşmesi ve sosyal taraflarla, Emek Platformu talepleri üzerinde bir çalışma yapması kararlaştırılmıştır.
Bakanlık, bu amaçla bir dizi çalışma toplantısı düzenlemiştir. Bu toplantılardan sonra, Emek Platformu Başkanlar Kurulu, Bakanlıktan Emek Platformunun önerileri ve talepleri doğrultusunda yapılan düzenlemelerin iletilmesini istemiş ve bu düzenlemeleri değerlendirmiştir.
Bu değerlendirmeler sonunda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı ile ilgili olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından iletilen düzenlemelerin, teknik nitelikteki kimi talepleri ve önerileri dikkate almasına karşın; Emek Platformunun Kanun Tasarısının özüne dönük eleştiri ve taleplerini karşılamadığı, bu konuda kararlı bir dirençle davranıldığı görülmüştür.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından dikkate alınmayan bu hususlar, sosyal hukuk devletinin gereği olan, Emek Platformu olarak karşı çıkışımızın esasını oluşturan ve kazanılmış haklarımızı geriye götüren konularla ilgilidir. Bu konular, Emek Platformunun tüm toplumun sağlık ve sosyal sigorta haklarının güvencesini oluşturan ve vazgeçilmez olduğunu açıkladığı, görüş, öneri ve talepleridir.
Emek Platformu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yapılan çalışmaları ve görüşmeleri önemsemekte ve bu süreci değerli bulmaktadır. Ancak, yapılan görüşmelerde temel konularla ilgili bir gelişme sağlanamaması, bu konularda gelişme olarak nitelenebilecek bir yol alınamaması, içtenlikli bir tutumun varlığına dönük kuşku yaratmaktadır.
Görüşmelerin sürdüğü bir sırada, Hükümetin bu alanda attığı kimi adımlar ve başlattığı uygulamalar bu kanıyı güçlendirmiştir.
“Sağlıkta Dönüşüm Programının” finansmanını sağlamak amacına yönelik olarak hazırlanan “genel sağlık sigortası” nın mevcut sağlık haklarını geriye götüren düzenlemelerine Emek Platformu, sağlık hakkını ortadan kaldıracağı gerekçesiyle karşı çıkmaktadır. Aile hekimliği, hastanelerin işletmeye dönüştürülmesi, sağlık hizmetlerinin genel sağlık sigortası yoluyla satın alınmasının ön görülmesi, özelleştirmeye dayalı bir sağlık programı yürütmeyi amaçlamaktadır.
Geri dönüşü imkansız kılacak, sistemin var olan ve işleyen araç ve kurumlarını tümüyle ortadan kaldıracak, kaos yaratacak bir yol izlenmesinin kabul edilmesi mümkün değildir. SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devri, satılabilmeleri ile ilgili yolun açılması, son olarak da 2006 Bütçesine konan bir hükümle, hastanelerin yıllık bütçe sistemine geçmesi, Sosyal Güvenlik Kurumlarının devlet hastanelerine olan borçlarının silinmesi ile hastanelerin iğne ve pamuk alamayacak duruma getirilmesi, sağlığın sosyal devletçe karşılanan bir hak olmaktan çıkarılması, uygulanılmak istenilen bu bilinçli politikanın sonucudur.
Hükümetin sağlık alanındaki bu icraatlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, karşı çıktığımız bu tasarının yasalaşması durumunda :
Emeklilikle ilgili olarak ;
· Emeklilik yaşı 68’e çıkacaktır.
· Emeklilik için, “çalışarak ölmek” anlamına gelecek, 9 bin işgünü prim ödenmesi zorunluluğu, getirilecektir.
· Esnek çalışanlar, belirli süreli çalışanlar, mevsimlik işlerde çalışanlar, sözleşmeli olarak çalışanlar, çalıştıkları sürece prim ödemelerine karşın emeklilik haklarını elde edemeyeceklerdir.
· Emekli aylıklarının hesaplanma yöntemi değiştirilerek, emekli maaşları, dörtte bir ila üçte bir arasında değişen oranlarda azalacaktır.
· Kamu görevlilerinin prim yükü artırılarak ücretleri düşecektir.
· Emeklilerin ulusal gelir artışından pay almaları önlendiğinden, bugün geçinmeye yetmeyen aylıklar sefalet ücretine dönüşecektir.
· Tüm çalışanlar arasında norm ve standart birliği sağlanması, bir aldatmaca olmayı sürdürecek; başta milletvekilleri olmak üzere ayrıcalıklı kesimlerin korunmasına devam edilecek, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı uygulamalar hayata geçirilecektir.
· Kapsam dışında bıraktığı kesimler nedeniyle, sosyal sigortalar toplumun tümü için güvence sağlamayacaktır.
Sağlıkla ilgili olarak;
· Sağlık temel hak niteliğinden uzaklaştırılarak, devletçe ödediğimiz vergilerle karşılanan sosyal bir hak olmaktan çıkarılacaktır.
· Aylık geliri, 127 YTL’nin üzerinde olan herkesten, gelirine göre her ay için 64-431 lira arasında değişen miktarlarda sağlık sigortası primi alınacağı gibi, tedavi için başvuranlardan ayrıca kurumca belirlenecek miktarda katkı payı da alınacaktır.
· Genel sağlık sigortası primlerini ödemeyen esnaf ve sanatkarlar ile çiftçiler sağlık hizmetinden yararlanamayacaktır.
· Prim ödeyemeyeceklerin sayısı, işsizler, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ve kayıt dışı istihdamın yaygınlığı nedeniyle herkesi kapsayacak bir genel sağlık sigortası için yeterli kaynak gösterilmemektedir. Sistem, kayıtlı olarak çalışan bir grubun ödeyeceği primler, vergiler ve katkı payları ile oluşacak bir kaynağın kullanımına dayalıdır. Bu kaynağın yetersiz kalacağı açıktır. SSK hastanelerinin devri sonucunda, SSK’nın sağlık hizmeti satın almaya başlaması ile ortaya çıkan kaynak sorunu bu durumun en güçlü kanıtıdır. Bu nedenle verilecek sağlık hizmetlerinin süresini miktarını belirleme yetkisi kuruma verilerek sigortalıların sağlık hakkı kurum yönetiminin takdirine bırakılmaktadır.
· Sağlık hakkı, sadece belirli hizmetlerin karşılanması ile sınırlandırılabilecektir. Tedavi için gerekli olan yöntem ve hizmetlere ulaşmak parası olanların “hakkı” olacaktır.
· Sistemin bu şekilde tasarlanması ile özel sağlık sigortalarına yönelme teşvik edilecek, sosyal güvenlik kurumundan kaçış hızlanacaktır. Bu durumda kurum, en düşük ve en sınırlı hizmeti sağlayan yoksulluk yönetimi kurumuna dönüşecektir.
Öte yandan uzlaşma arayışı devam ederken TBMM’sine sunulan ve Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Tasarısı ile de mevcut sosyal güvenlik kurumları kaldırılarak, özerk yönetim yapısından yoksun, prim ödeyenleri yönetime katılmaktan tümü ile dışlayan, hiç denenmemiş hantal bir kurum oluşturulmaktadır.
Hazırlanan Tasarı ile İlgili Eleştirilerimiz
– Kurumun organları içinde yer alan ‘Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu’nun kaldırılarak, ‘Genel Kurul’un yeniden oluşturulması. Genel Kurulun görevlerinin tasarının 31. maddesi de dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi.
– Genel Kurulun görevleri arasında yer alan, Yönetim Kurulu’nun seçimle gelen üyelerin sosyal tarafların kendi arasında değil, tüm Genel Kurul temsilcilerince seçilmesi,
– Genel Kurulun oluşumunda yazılan meslek kuruluşlarının, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi.
– Yönetim Kurulunun prim ödeyen veya ödemiş tarafların eşit şekilde yönetime katıldığı, sigortalı, emekli, tüm hak sahiplerinin temsil edildiği özerk yönetim yapısına sahip kurumsal yapı kazandırılması.
– Kurum başkanının görevleri arasında yer alan bir çok konu, kolektif karar almayı gerektirecek nitelikte olduğundan, bunların Yönetim Kurulu görevleri arasına alınması.
– Sosyal Güvenlik hakkının etkinleştirilmesi, kayıt dışı istihdamın ve suistimallerin önlenmesi bakımından yapılması zorunlu görülen denetiminin, kurum içinde hiyerarşik sisteme uygun olarak yeniden organize edilmesi.
– Kurumun finansal hedeflerinin belirlenmesi ve izlenmesi çerçevesinde oluşturulan finans komisyonuna prensip olarak katılmamakla birlikte, böyle bir kurulun oluşmasında zorunluluk görülmesi halinde, bu komisyona sosyal tarafların da temsilci olarak katılması.
– Kurumun gelirleri içinde sağlık sigortası için öngörülen devlet katkısının alınması.
SONUÇ
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun tasarısının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, tüm önerilerimiz ve taleplerimiz doğrultusunda değiştirilmeden Genel Kurul gündemine getirilmesi ve yasalaşması durumunda Anayasanın sosyal devlet ilkesine aykırı olarak sosyal sigortalar, emeklilik ve sağlık hakları ile ilgili devletin yükümlülükleri ortadan kaldırılacak, IMF’ye verilen taahhütler doğrultusunda piyasa koşullarının geçerli olduğu bir sistem oluşacaktır.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı ile, sosyal sigortalar ve emeklilikle ilgili kazanılmış hakların korunacağı söylenerek, Emek Platformunun tarafları olarak bizlerden, çocuklarımızın, torunlarımızın, geleceğine ambargo konmasına suskun kalmamız, istenmektedir. Kaldı ki çalışanların önemli kazanılmış hakları da korunmamaktadır.
Emek Platformu, bu süreçte ülkenin geleceği ve toplumun sosyal güvencesi bakımından yukarıda mutabakat sağlanan görüşlerini TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin Grup Başkan Vekilleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine sunması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına yazılı olarak iletmeye karar vermiştir.
Emek Platformu prim ödeyen tarafların eşit şekilde yönetime katıldığı, sigortalılara etkin hizmet sunan özerk yönetim yapısına sahip kurumsal yapı oluşturulmasını istemektedir.
Bu taleplerimizin tasarıların yasalaşması süreci içinde Hükümet yetkililerinin ve Komisyon üyeleri ile Genel Kurulda grubu bulunan siyasi parti gruplarının dikkate alacağını ummak istememizle birlikte, Emek Platformunun kararlılığını kamuoyuna yansıtmak ve bilgilendirmek bakımından Emek Platformunun daha önce almış olduğu etkin eylem planlarını yürürlüğe koymayı bir görev addetmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
EMEK PLATFORMU
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, KESK, Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen, BASK, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, Tüm İşçi Emeklileri Derneği, Tüm Bağ-Kur Emeklileri Derneği, TMMOB, Türkiye Barolar Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, TÜRMOB