Sayın egemenler sizi hayatım boyunca hiç sevmedim. Muhtemelen siz de beni, farkında olduğunuz zamanlarda hiç sevmediniz ama bugün size bu mektubu yazmayı zorunlu buldum. Mektubuma sayın diye başlamamın nedeni de size olan saygımdan kaynaklanmıyor. Ne yazık ki içimize işleyen terbiye kuralları, okullarınızda yaptırdığınız talimler neticesinde şekillenen bir benliğim var. Ama bütün bunlara rağmen inanın, bütün […]
Sayın egemenler sizi hayatım boyunca hiç sevmedim. Muhtemelen siz de beni, farkında olduğunuz zamanlarda hiç sevmediniz ama bugün size bu mektubu yazmayı zorunlu buldum. Mektubuma sayın diye başlamamın nedeni de size olan saygımdan kaynaklanmıyor. Ne yazık ki içimize işleyen terbiye kuralları, okullarınızda yaptırdığınız talimler neticesinde şekillenen bir benliğim var. Ama bütün bunlara rağmen inanın, bütün bu yazdıklarım da nihayi derecede samimiyim.
Öncelikle kendi hatamı itiraf ederek başlamak istiyorum. Ben sizi büyük stratejiler belirliyen, bunun için uğraş veren, sizin deyiminizle ‘geniş vizyonlu’ zannederdim. Bir kısmınızın bitirdiği okulların isimleri karşısında kuzuların sessizliğine kapılmamak elde değildi. O okulları da bir bok zannederdim. Ya da gerek imzaladığınız milyar dolarlı kontratlar, gerekse kararlarınızla milyonlarca insanı ölüme sürükleyebilme gücünüz ürpertirdi. Ancak şimdi inanıyorum ki siz de çok çok safsınız. Diplomalarınız, paralarınız ya da hisse senetleriniz saflığınız üstüne serpilmiş karamel izlenimi yaratıyor.
Sayın Bush Irak’a saldırdınız. Bunu demokrasi, özgürlük teraneleri içinde yaparken petrol tekellerinin ağırlıklı isteği üzerine gerçekleştirdiniz ama ne oldu ! belki kısmi olarak Irak’ı kontrol altına aldınız ancak arka bahçeniz güney Amerika avuçlarınız arasından düştü düşecek. Venezuella’dan sonra Bolivya bakalım hangi sularda yüzücek. Irak da ki gerçek başarısızlığınızın göstergesi Amerika serbest pazarı ALCA yı kurmayı becerememenizdir. Petrolün Irak’tan ABD’ye varması kırk gündür, Venezuela’dan ABD’ye varması ise sadece dört gün, Siz şimdi Venezuella’yı kaybetme riskiyle karşı karşıyasınız. Bu yüzden jelatininiz sıyrıldı. Bütün yedek askerleriniz Irak’tayken Katrina fırtınasında okyanustaki petrol rafineleriniz battı. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oldunuz. Gökdelenden düşerken ‘insan serinliyor’ der gibisiniz.
Sayın uluslararası tekel yöneticileri, varili 70 dolara çıkmış petrole rağmen henüz araba satışlarınızı devam ettirebiliyorsunuz ama 100 dolara vardığında artık ne kadar satabileceksiniz ? Kime satabileceksiniz? Otomobiller Paris sokaklarında olduğu gibi şenlikli koca meşaleler halinde yanabilmekten başka ne işe yarayacak? Sigorta şirketlerinizin sahte güvenliği nereye kadar tahammül edebilecek?
Ülkemin egemenleri kendinize dönün. Her gün yatmadan önce ‘Bugün özelleştirme için ne yaptım’ diye düşündükten sonra ‘peki neden?’ diye sorun kendinize neden ? Sizin bugün yaptığınızı on yıldan daha önce Arjantin yaptı. Sizin bugün aldığınız övgüler içinde battılar. Özelleştirmenin yarattığı işsizliğin, pahalı hayatın isyanından Miami’ya kaçıp zor kurtuldular. Tarımdan tasfiye edeceğiniz 15 milyon kişiyi, fabrikalardan atılanları ne yapıcaksınız. Zekice buluşunuzla nasılsa ! TOKİ konutlarında amele olarak istihdam edebiliriz düşüncesinde olmanıza rağmen, üstün pazarlama yeteneğiniz ile bile onları satamıyacaksınız. Milyonlarca işsiz nasıl alacak. Satsanız bile kimse ödeyemeyecek. Herkesi işsiz bıraktığınız için kimse ödeyemeyecek. Yarım kalmış inşaatlardan yükselen beddualar kulaklarınızı çınlatacak.
Ey İMF sen neye güvenip Türkiye’ye krediler açıyorsun. Eyy dünya bankaları sen neye güvenip sözde yatırım yapıyorsun? Hepiniz ama hepiniz bugünü kurtarmak için hareket ediyorsunuz. Elinizde ki paralarınızı bir an önce satmak için geldiğiniz bu ülke verdiğiniz paraları geri ödeyebilecek mi sanıyorsunuz. Ne kadar salaksınız. Daha önce Arjantin de de böyle olmadı mı? Ülkenin bütün kaynaklarını sattırıyorsunuz sonra biz nasıl para kazanıp size geri ödeyebileceğiz. Verdiğiniz ana parayı bile geri alamıyacaksınız. Eh işte Arjantin de alamadınız. Arjantin’e övgüler dizen koca koca uzmanlarınız nerede şimdi.
Abi valla yanlış yapıyorsunuz. Altın yumurtlayan tavuğu, yani bizi kesiyorsunuz. Bütün bunların sonunda ya dünyayı yok edecekseniz ya da devrim olacak. Bizim için hava hoş. Battı balık yan gider…
Ama siz, ekmek musaf çarpsın ki çok salaksınız..
Kaynak: Özgür Gündem gazetesinden alınmıştır.