ABD Adalet Bakanı Gonzales’e Karşı Gösteri
ABD anayasası açık. ABD, dünyanın hangi ülkesinden kim olursa olsun onun telefonunu gizliden dinleyebilir. Mektuplarını açabilir. Gizli videosunu çekebilr. Ama bir Amerikan vatandaşına bunları yapamaz.
Yapmaz mı?
Yapar yapmasına ama, pek o burjuva kanunlarına tam uymaz. Yapmadığı şey de değil hani.
Ancak, bu günlerde Başkan Bush’un başı dertte.
Bu adam iddia etmekte ki, madem kendisine savaş açma yetkisi verildi, o zaman paşa gönlünün istediği kişiye karşı casusluk yapma yetkisi de verilmiştir.
Kendisine kuzu kuzu savaşa gitme yetkisi veren senatörler ise pek aynı düşüncede değiller.
Bush ve Adalet bakanı Gonzales hemen “terörist” kartını gösterip, “bakın gizliden dinlemezsek insanları, valla, sonunuz gene 11 Eylül olur” tarzından tehditler savuruyorlar.
Sonra, “Canım, biz zaten, öyle herkesi dinleyen falan birileri değiliz ki. Gözlerimize bir bakın anlarsınız. Biz sadece ve sadece teröristlerin konuşmalarını gizliden dinleyeceğiz, inanın bize” diye yemin billah ediyorlar.
Ama Avrupa aynı fikirde degil tabii. Örneğin, onların aklına hemen Amerikan gizli haber alma örgütlerinin nasıl Avrupa’da yapılan mamullerin yapım şeklini ve şemalarını çalıp ABD’li iş adamlarına verdikleri, ve bunda yakalandıkları geliyor. Tabii ABD casusluk kurumları da bunu hemen, ‘yok yahu, olur mu’ diye reddediyor.
Sonra, bu kanunların 1978’de gene salt Amerikalıları gizliden dinlediği ortaya çıkan “haberalma örgütleri”nin gücünü kırmak için çıkarıldığı da hatırlarda.
Şimdi garip olan, Başkan’a savaş açması ve istediği kadar adam öldürmesi yetkisi veren Demokrat’ından en tutucusuna kadar yelpazenin içindekilerin bu kez Başkan’a “Hop dedik” diye bağırmaları. Tabii biliyorlar ki, devlet bir burnunu sokarsa insanların özel yerlerine, kimin neresinden ne çıkacağı hiç belli olmaz.
Ancak, imparator yetkilerinden daha azla yetinemeyecek Bush, bir taraftan kendisi yollara düşmüş, askerlerin getirilip “dinleyici” olarak doldurulduğu salonlarda gizli dinleme senaryolarını savunuyor, bir yandan da bunu yapabileceğine fetva veren Adalet Bakanı Gonzales’i halkın onayını almak için oraya buraya konuşmalar yapmaya gönderiyor.
Ancak Gonzales’in son katıldığı Georgetown Üniversitesi Hukuk Fakültesi toplantısı tam bir fiyaskoyla sonuçlandı ki, ancak ertesi gün Adalet Bakanlığı web sitelerinden öğrencilere yanıt verilmeye uğraşılıyor.
Öğrenciler koca Adalet Bakanı’nın okullarına geleceğini son anda öğreniyorlar. Bakanın yapacağı konuşma bir panel içinde olacak ve konusu da, “Al Qaeda: A Lawful and Necessary Tool for Protecting America”, yani, “El Kaide’yi gizliden Dinleme: Amerika’yı Kanuni ve Gerekli bir Şekilde Koruma Aracı.”
Ancak haber yayılır yayılmaz hukukla guguk arasındakı farkı bilen öğrenciler toplanmaya başlıyorlar. Bir kısım öğrenci, “Anayasa’ya İşkence Etmeyiniz” şeklinde bir pankart asıyor. Bilindiği gibi, aynı Adalet Bakanı Gonzales, her ne kadar “işkenceye karşı” olduğunu söyleye söyleye bitiremiyorsa da, aynı zamanda “sert sorgulama taktiklerinin yararını” da anlata anlata bitiremiyor.
Salon dolduktan sonra Gonzales Dekan’ın yanında salona giriyor. Gonzales alkışlardan şişinedururken sahnenin önüne geliyor… ama iki kadın ön ikinci sıradan ayağa kalkarak arkalarını Gonzales’e dönüyorlar. İkisinin de kıçında kocaman, “Al da bunu dinle! ” yazısı Gonzales’e sırıtıyor. Konuşma sırasınca yerlerine oturmuyor bu kadınlar, Gonzales’e kıçlarıyla yanıt veriyorlar.
Gonzales konuşmaya başlayınca, salonda kıpırtılar çoğalıyor ve bir biri ardından ayağa kalkan öğrenciler kıçlarını Gonzales’e dönüyorlar. 30 öğrenci, bir sıradan, kara başlıklarıyla Ebu Garip hapishanelerinde olanları canlandırarak ayağa kalkıyor ve Amerika’nın kuruluşunu simgeleyen o dönemin en önemli ata sözünün koca pankartını açıyorlar salonda: “Güvenlikleri için Özgürlüklerinden Vazgeçenler Hiçbirine Layık Değillerdir ! ” Televizyonların bu görüntüleri kapatabilme olanakları yok.
Konuşmasına devam etmeye çabalayan Gonzales’in demeci sırasında da bir sürü öğrenci kalkarak protesto amacıyla salonu terkediyorlar.
Tabii konunun başka boyutları da var.
Örneğin Başkan kendisinde Amerikalıları da gizliden dinleme yetkisinin olduğunu söylemekte. Ama bu yetkiyi almak için Kongre’ye gitmesi gerekiyor. Neden bunu yapmadığı sorulunca da, “Kongre’den yetki almak o kadar zor ki, oraya gitsek saplanır kalırdık” diyor.
Öğrencilerin popolarından aldığı derse karşı Adalet Bakanlığı web sitesi bu günkü açıklamasında, “Ama kimse anti-terrörist yasalar kalksın demiyor… Onun için halk bizimledir” gibi açıklamalarla işi geçiştirmeye uğraşıyor.
M.B.