Bugün, 14.76’lık hissesinin İsrailli işadamı Sami Ofer’e satışına karşı Petrol-İş Sendikası’nın Ankara 12. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava görülüyor. Petrol İş bir basın açıklaması düzenleyerek dava gerekçelerini açıkladı. Ayrıca Tüpraş’ın Aliağa, Kırıkkale, Kocaeli ve Batman’da kurulu 4 rafinerisi ile Yarımca petro-kimya tesislerinde çalışan Petrol-İş Sendikası üyesi işçiler iki saat iş bırakarak özelleştirme karşıtı protestolarını sürdürdüler. Petrol […]
Bugün, 14.76’lık hissesinin İsrailli işadamı Sami Ofer’e satışına karşı Petrol-İş Sendikası’nın Ankara 12. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava görülüyor. Petrol İş bir basın açıklaması düzenleyerek dava gerekçelerini açıkladı.
Ayrıca Tüpraş’ın Aliağa, Kırıkkale, Kocaeli ve Batman’da kurulu 4 rafinerisi ile Yarımca petro-kimya tesislerinde çalışan Petrol-İş Sendikası üyesi işçiler iki saat iş bırakarak özelleştirme karşıtı protestolarını sürdürdüler.
Petrol İş basın bildirisi
Mahkeme kararıyla 2004 yılının en büyük ekonomik fiyaskosu olarak tarihe geçen Tüpraş özelleştirmesi, 2005 yılının da en büyük ekonomik fiyaskosu olarak tarihe geçmek üzeredir.
3 Mart 2005 tarihinde gece yarısı gizli bir operasyonla ve akıl almaz bir aymazlıkla Tüpraş’ın 14.76’lık hissesi İsrailli işadamı Sami Ofer’e satılmıştı. Bu satışın hukuka aykırı bir işlem olduğu ise Petrol-İş Sendikası tarafından kamuoyuna duyurulmuş ve konu basın yayın organlarında tüm detayları ile yer almıştı. Tüpraş’ın %51’lik hissesinin blok satışı ihalesinden sonra ise, Ofer’in bir gece de Tüpraş üzerinden 800 milyon dolar kazandığı yani Türkiye’nin bu satış ile 800 milyon dolar zarara sokulduğu ortaya çıkmıştı.
Herhangi bir demokratik ülkede Tüpraş’ın 14.76’lık hissesinin satışına benzer bir satış gerçekleşmiş olsaydı o ülkenin Maliye Bakanı ve özelleştirmeden sorumlu bürokratları bir gün bile görevlerine devam edemezlerdi fakat Türkiye’de durum çok farklıdır.
İsrail basınının bile “gittiği ülkenin yönetimlerini maymuna çeviriyor” ifadesi ile tanımladığı Sami Ofer’e Tüpraş’ın 14.76’lık hissesi akıl almaz yöntemlerle satılmış fakat ne Maliye Bakanı ne de herhangi bir bürokrat hakkında hiçbir işlem başlatılmamıştır.
Petrol-İş Sendikası açtığı dava ile bu konunun da en yakın takipçisidir ve inanıyoruz ki, bu rezalete yargı mutlaka gerekli yanıtı verecektir. Petrol-İş Sendikası ise mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. A&G Araştırma tarafından gerçekleştirilen “Özelleştirme ve Tüpraş” başlıklı kamuoyu araştırması ile bir gerçek daha ortaya çıkmıştır. Tüpraş’ın Ofer’e satışına halkın %85’i karşıdır. Yani Petrol-İş Sendikası bu mücadelede halkın çoğunluğunu arkasına almayı başarmıştır.
Tüpraş’ın Satışına Yargıdan Onay Yok!
15 Aralık 2005 tarihinde, Danıştay 13. Daire’den Tüpraş’ın %51’lik hissesinin satışı ile ilgili Petrol-İş Sendikası’nın yürütmeyi durdurma talebini ret eden üç karar çıkmıştır. Bu kararlar bazı gazete ve televizyonlarda “Tüpraş satışına yargı da onay verdi” biçiminde yer bulmuştur. Gerçek ise böyle değildir, Tüpraş davası halen sürmektedir ve yargı hala Tüpraş’ın satışına onay vermemiştir.
Tüpraş İşçisi Tek Vücut Ve Petrol-İş Sendikası Süreci Göğüslemeye Hazır!
Son günlerde basında Tüpraş ile ilgili yer alan haberlerin çoğu, “Tüpraş özelleştirmesinde sona yaklaşılıyor” ifadesi ile verilmektedir. “Tüpraş özelleştirmesinde yaklaşılan son” için Petrol-İş Sendikası ve üyeleri tüm hazırlıklarını tamamlamıştır. “Tüpraş Türkiye’nin Geleceğidir, Gelecek Satılamaz!” diyerek yola çıkan Petrol-iş Sendikası ve Tüpraş işçileri ilk günkü kararlılığı ile sözünün arkasında durmaya devam etmektedir.
Tüpraş’ın Aliağa, Kırıkkale, Kocaeli ve Batman’da kurulu 4 rafinerisi ile Yarımca petro-kimya tesislerinde çalışan Petrol-İş Sendikası üyesi işçilerin bugün (19.12.2005) sabah gerçekleştirdikleri iki saatlik eylem ve önümüzdeki günlerde devam edecek eylemlilikler de bu kararlılığın en somut ifadesidir.
Bu eylemlerimizi, toplumu ve yetkilileri uyarmak amaçlı gerçekleştirdiğimizi her defasında yineledik. Tüpraş özelleştirmesinde her türlü gelişmeye hazırlıklı olan bizler artık hükümeti uyarmayı gerekli görmüyoruz. Hükümete tüm iyi niyetimizle aylardır gerekli tüm uyarıları yapmamıza rağmen onlar gerçeklere kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir.
Toplumu ise bir kez daha uyarmayı görev kabul ediyoruz.
Ve diyoruz ki; Tüpraş satılırsa asıl kaybedecek olan siz olacaksınız, halk olacaktır. Çünkü Tüpraş işçisi örgütlüdür ve bu sayede haklarını rahatlıkla savunabilir fakat toplum örgütlü değildir ve özelleştirme uygulamalarının yıkıcı sonuçlarına karşı savunmasızdır.
Daha fazla geç kalmadan toplum, haklarına ve sahibi olduğu kamu işletmelerine sıkı sıkıya sarılmalıdır.
Tüpraş halkın malıdır ve mutlaka öyle kalmalıdır!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu Adına
Mustafa ÖZTAŞKIN
Genel Başkan