Bolivya seçimleri kapıya dayandı. Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) lideri Evo Morales’in seçimleri kazanmasına kesin gözüyle bakılırken, yakın geçmişte üç kez iktidar deviren devrimci/sol toplumsal hareketlerin diğer merkezleri Morales’e de temkinli yaklaşıyor. Morales’in Mayıs-Haziran başkaldırısında sergilediği uzlaşmacı tutum ve seçimler yaklaştıkça merkez sola kayan söylemleri bu kaygıları besler nitelikte. Yalnız bir gerçek var ki o da […]
Bolivya seçimleri kapıya dayandı. Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) lideri Evo Morales’in seçimleri kazanmasına kesin gözüyle bakılırken, yakın geçmişte üç kez iktidar deviren devrimci/sol toplumsal hareketlerin diğer merkezleri Morales’e de temkinli yaklaşıyor.
Morales’in Mayıs-Haziran başkaldırısında sergilediği uzlaşmacı tutum ve seçimler yaklaştıkça merkez sola kayan söylemleri bu kaygıları besler nitelikte. Yalnız bir gerçek var ki o da Morales’in ABD emperyalizmini ve yerel elitleri kesinlikle kızdıracağı ama toplumsal hareketleri de tam anlamıyla tatmin edemeyeceği.
Bolivya toplumsal hareketlerinde MAS liderliğindeki coca köylüleri dışında, Bolivya İşçi Merkezi (COB), El Alto Yerel İşçi Birliği (COR), maden işçileri sendikaları, Pachacuti Yerli Hareketi (MIP) liderliğindeki Aymara yerlileri ve Mahalle Meclisleri Federasyonu (FEJUVE) liderliğindeki kent yoksulları da önemli bir yer tutuyorlar.
Aymara yerlileri bölgesel özerklik talebiyle ayrı bir rota çizerken, ülkede en ileri siyasal programın taşıyıcısı olan COB “kurucu meclis” talebini de geri bularak, sovyet benzeri işçi meclisleri kurup ülke yönetimine buralardan dahil olmak istiyor. COB ayrıca Morales’e tam olarak güvenmediğini açıktan ilan ettiği gibi, herhangi bir askeri darbe durumunda halkı silahlı direnişe çağırıyor.
Morales kazanırsa Latin Amerika’daki ABD karşıtı sol yükseliş ABD emperyalizmine bir darbe daha vurmuş olacak. Chavez destekçisi bu coca köylüsünün iktidarının ABD siyasetiyle çatışmama şansı yok.
Ama neo-liberal iktidarları deviren kitlesel ayaklanmaların ana talebi olan doğalgaz ve petrolün kamulaştırılmasına gelince iş karışıyor. Sosyalist ekonominin uzak bir talep olduğunu söyleyen Morales’in programı kamulaştırmayı değil de vergilerin ve imtiyazların artırılmasını öngörüyor. Ayrıca Morales’in geçtiğimiz haftalarda Brezilya devlet başkanı Lula ile görüşmesinde Bolivya’da büyük yatırımları olan PetroBras şirketinin çıkarlarının güvence altına alındığı iddiası da yabana atılır gibi değil. Morales’in programı petrol ve doğalgaz gelirleri üzerindeki kavgada ne emperyalist tekelleri ne de halkı tatmin edecek. Çünkü ne şirketler gelirlerinden vazgeçmek, ne de Bolivya halkı bu kaynakların daha fazla yağmalanmasına müsaade etmek istemiyor.
ABD emperyalizmi ve yerel işbirlikçileri, kıtadaki merkez-sol rüzgar, ülkedeki kitlesel sol toplumsal hareketler… sandıktan ne çıkacağını, Morales seçilirse yöneliminin ne olacağını saydığımız bu üç faktörden oluşan bir denklem belirleyecek.
Latinbilgi.Net