DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikası Genel Merkezi, DİSK Genel Başkanı’nın TÜSİAD ile Hükümet arasındaki tartışmaya dahil oluş biçimini doğrudan ve DİSK adı altında yürütülen sosyal demokrat parti çalışmalarının içeriğini ise dolaylı olarak eleştiren bir bildiri yayınladı. Aynı zamanda “DİSK Genel Başkan Yardımcısı” da olan Sendika Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun imzasını taşıyan bu bildirinin DİSK içerisinde […]
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikası Genel Merkezi, DİSK Genel Başkanı’nın TÜSİAD ile Hükümet arasındaki tartışmaya dahil oluş biçimini doğrudan ve DİSK adı altında yürütülen sosyal demokrat parti çalışmalarının içeriğini ise dolaylı olarak eleştiren bir bildiri yayınladı. Aynı zamanda “DİSK Genel Başkan Yardımcısı” da olan Sendika Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun imzasını taşıyan bu bildirinin DİSK içerisinde ciddi bir iç tartışmanın başlangıcı olacağı sanılıyor. Birleşik Metal-İş’in basın açıklamasının tam metni aşağıda:
KİMSE DİSK’E LEKE SÜRMEYE ÇALIŞMASIN…
Son günlerde yazılı ve görsel medyada Konfederasyonumuz Başkanı Süleyman ÇELEBİ’nin, TÜSİAD ile ilgili açıklamalarına özellikle yer verildiğini tespit ediyoruz.
Konu ile ilgili birkaç noktanın açıklığa kavuşturulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır:
1- DİSK; 1967’de siyasi iktidardan, sermaye’den ve devletten BAĞIMSIZ olarak kurulmuş bir işçi kuruluşudur.
2- Kuruluş amacı gereği DİSK; kapitalizme ve serbest piyasa ekonomisine karşı olmuştur,
3- DİSK; mücadelesini işyeri ile sınırlı görmemiş, ülke düzeyinde de ekonomik ve politik mücadele verilmesi gerektiğine inanmış, bu yönde çaba harcamıştır.
4- “Bütün kamu kesiminde, yönetime ve denetime sendikacıların katılımını sağlamak için, olumlu çalışmalar yapacağız. Demokratik bir denetim altında merkezi işleyiş sağlayacağız.” ifadeleri 1967’de DİSK’in kuruluş bildirgesinin hükümleridir.
Son zamanlarda DİSK’in “D”sinin ne anlama geldiğini sorgulatanlara da yukarıdaki tarih, ilke ve hedefleri özellikle hatırlatmak istiyoruz.
Unutulmasın ki DİSK; faaliyetinin askıya alındığı 12 Eylül 1980’e kadar da bu çizgisinden ödün vermemiş, işçi sınıfının sahiplenmesi ile hedeflediği gibi hem çalışma hayatında hem de siyasal alanda sözü dinlenir bir kuruluş olmuştur.
Ama unutulmasın ki; DİSK’ in önderlerinin idamla yargılandığı zülüm günlerini alkışlayanları,
Emekçiler kan ağlarken “şimdi gülme sırası bizde” diyerek avuçlarını ovuşturanları, demokrasi, hukuk, insan hakları ayaklar altına alınırken hiçbir şekilde rahatsızlık duymayanları da gördük.
Bu kesimin, yani sermaye kesiminin, sermaye örgütlerinin ve sözcülerinin ülkeye, tarihe, emek örgütlerine ve elbette DİSK’e bir “özür” borçları yok mu?
Sermaye örgütleri DİSK’in kurulduğu günden bugüne dek söylediği hangi doğrunun yanında yer almışlardır? (-ki DİSK’in buna ihtiyacı da yoktur-) Ayrıca DİSK olarak doğru bildiğimizi tek başımıza yapabilecek güce de sahibiz.
Bu nedenle, biz Konfederasyon Başkanı Süleyman ÇELEBİ’nin açıklamalarını “kişisel” açıklamalar olarak kabul ediyoruz. Ve doğru bulmadığımızı, DİSK’e yakışmadığını belirtiyoruz.
Peki gerçekte son günlerde ne oldu?
TÜSİAD, siyasi iktidarın icraatını destekleyen bir açıklama yaptı. Yani “tüm yaptıklarınız çok iyi, bir iki düzeltme yaparak yaptıklarınıza gölge düşürmeyin, genel gidiş olumludur” denildi. Bunlardan biri de, Y. Aşkın davası ve tutukluluk hali ile ilgili süreçtir.
Evet sorun; demokrasi sorunudur. Düşünce, açıklama ve ifade özgürlüğü, demokrasinin en temel direklerinden biridir. Ne yazık ki, siyasi iktidar buna bile tahammül edemedi.
Çatışma da bu iki kesim arasındadır. Kalıcı ve uzun sürecek bir sorun da değildir.
Ya biz?
Bir film adında da belirtildiği gibi, “filler tepişirken, çimler ezilir…”
Şu bilinsin ki, bizler DİSK’in “D”sini koruma ve kollamaya devam edeceğiz. Birilerinin yakıştırmaları gibi “disk” değil “DİSK” olmaya devam edeceğiz. Sermaye örgütleri ile değil, işçi sınıfıyla ve onun gücü ile haksızlıklara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kollektivizme inanan, vahşi kapitalizmi ve onu ortaya çıkaran tüm uygulamaları reddeden DİSK olmaya devam edeceğiz.
Sol gösterip sağ vuran, sınıf bilinci ve ideolojisi yoksunluğu ile liberalizme savrulan hiçbir kişi, söylev veya anlayış DİSK’de yer bulamaz. Bizim yol haritamızı holding medyasının dolarla maaş alan kalemşörleri değil, üyelerimizin öneri ve eleştirileri belirler.
DİSK işçi sınıfına olan inancı ve kararlılığı ile yoluna devam edecektir. Başka yerlerde yürümek isteyen var ise de tek başına istediği kişilerle yürüyebilir.
Adnan SERDAROĞLU
DİSK Genel Başkan Yardımcısı
BİRLEŞİK METAL-İŞ Genel Başkanı