Ankara Sendika Şubeler Platformu (ASŞP), Sincan’da düzenlediği toplantıda, ilçedeki işçilerle asgari ücret, sendikaların tutumu ve işyeri sorunlarını tartıştı. Sincan Öğretmenevi’nde önceki gün düzenlenen toplantıya bölgedeki fabrikalar ve Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçilerle sendikacılar katıldı. Toplantıda konuşan Ahmet Balta adlı işçi, günde 12 saat çalıştığını, kendisine ve çevresine ayıracak zamanı kalmadığını anlattı. Balta, “Böylesi çalışma […]
Ankara Sendika Şubeler Platformu (ASŞP), Sincan’da düzenlediği toplantıda, ilçedeki işçilerle asgari ücret, sendikaların tutumu ve işyeri sorunlarını tartıştı. Sincan Öğretmenevi’nde önceki gün düzenlenen toplantıya bölgedeki fabrikalar ve Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçilerle sendikacılar katıldı.
Toplantıda konuşan Ahmet Balta adlı işçi, günde 12 saat çalıştığını, kendisine ve çevresine ayıracak zamanı kalmadığını anlattı. Balta, “Böylesi çalışma koşullarına rağmen birileri hâlâ bizim, ücretlerimiz, hayatımız hakkında karar veriyor. İşçiler de bundan rahatsız ama tek başına yapacak bir şeyi olmadığını görüyor. İşçiler bu yüzden birlik olmalı, talepleri etrafında birleşmelidir” dedi.
Avukat İlke Işık Sağdıç ise İş Yasası’nın olumsuzluklarını ve pratikte işverenlerin ne kadar işine yaradığını anlatarak, işçilerin haklarını hukuksal alanda nasıl savunacakları hakkında bilgiler verdi.
ASŞP Sözcüsü Mustafa Özgen de işçilerin sendikalara güven sorunun aşılmasında yeni yöntemler bulmaya gerek olmadığını, çözümün işçi sınıfının mücadele tarihinde zaten bulunduğunu dile getirdi. İradenin konfederasyonlarda değil, işçilerin elinde olduğunu vurgulayan Özgen, “Türkiye’nin siyasal, etnik oluşumları ile işçilerin birliği çok ilgilidir. Bizi birçok nedenden ötürü parçalayabiliyorlar. Hepimizin siyasi partisi, etnik kökeni olabilir, ama bizim partimiz emekten yana tavır koyan partidir” diye konuştu. Özgen, emekten yana bir partinin, işçiler tarafından iktidar yapılmasıyla, sorunların daha kolay çözüleceğini ifade ederek, “Sendikaya inanmıyorum” diyen bir işçinin, aslında kendisine inanmadığını anlatmak gerektiğini, kendilerine güvenerek mücadele eden işçilerin asla kaybetmeyeceğini vurguladı. Sendikaların da yüzlerini, emeğin bu şekilde sömürüldüğü Sincan’a dönmesi gerektiğini söyleyen Özgen, “Ankara’da bu kadar sendika varken, Sincan’daki işyerlerinde birleşemiyorsak, vay halimize” diye konuştu.
Toplantıdan çok şey öğrendiklerini belirterek, bu tür toplantıların sık sık yapılması gerektiğini ifade eden işçiler, söylenenlere katıldıklarını ancak işyerine gittiklerinde hiçbirini hayata geçiremediklerini belirttiler. Galkon ve Ekstra Metal’deki sendikalaşma hareketlerinden sonra işten atılan Kenan Mersin adlı işçinin, “Yine böyle bir hareket olsa, yine girerim” demesi üzerine tüm işçiler, sendikalaşma ve birlik olma konusunda söz verdiler. Birbirlerine sendikalaşma deneyimlerini anlatarak görüş alışverişinde bulunan işçiler, sendikaların bilinçlendirme faaliyetlerini daha fazla yürütmesini istediler.
Evrensel