AB Katılım Ortaklığı Belgesinde sendikal haklara da özel vurgu yapılırken, ilerleme raporunda ciddi ihlallerin varlığına işaret ediliyor Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı belgesi ve ilerleme raporu dün açıklandı. Belgede ilk defa sendikalaşma, toplusözleşme ve grev konularına ILO normlarına da atıfta bulunularak dikkat çekiliyor. Uluslararası sözleşmelerin üstünlüğünü tanıyan Anayasa’nın 90’ıncı maddesine rağmen uygulamada gerekli düzenlemelerin yapılmaması ise […]
AB Katılım Ortaklığı Belgesinde sendikal haklara da özel vurgu yapılırken, ilerleme raporunda ciddi ihlallerin varlığına işaret ediliyor
Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı belgesi ve ilerleme raporu dün açıklandı. Belgede ilk defa sendikalaşma, toplusözleşme ve grev konularına ILO normlarına da atıfta bulunularak dikkat çekiliyor. Uluslararası sözleşmelerin üstünlüğünü tanıyan Anayasa’nın 90’ıncı maddesine rağmen uygulamada gerekli düzenlemelerin yapılmaması ise sendikaların tepkisini topluyor.
SENDİKAL HAKLAR KISITLANIYOR
İlerleme raporunda ise sendikal haklarla ilgili önemli vurgular var. Raporda sendikaların yetki alma süreçlerinde yaşanan sıkıntılara, % 10 işkolu ve % 50+1 işyeri barajlarına dikkat çekilirken Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun bazı kamu çalışanlarının örgütlenme hakkının önünde engel oluşturduğu, grev ve toplu pazarlık hakkını ciddi bir biçimde sınırlandırıldığı, Eğitim-Sen davasının 2005’te yaşanan sendikal ihlallerin bir örneği olduğu ifade ediliyor. Türkiye’nin 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerini imzalamasına rağmen bunun iç hukuka aktarılmadığına vurgu yapılan raporda Türkiye’nin ayrıca Avrupa sosyal şartı’nın 5. ve 6. Maddelerini imzalamadığına da işaret ediliyor.
KILIÇ: TAM OLARAK UYGULANMALI
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Salih Kılıç: Sendikal hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi ve güçlendirmesi AB sürecinde önemli bir yer tutuyor. Bizimde AB ziyaretlerimizde, gerek Oli Rehn gerekse Viladimir Spidla ile yaptığımız görüşmelerde, sendikal hak ve özgürlüklerin ILO standartlarına çekilmesi ve Avrupa Sosyal Şartının 5. ve 6. maddelerine konulan çekincelerin kaldırılması konularına özel vurgu yaptık. Sendikal hakların tam olarak uygulanması bizim için son derece önemli. Katılım Ortaklığı Belgesinde yer alan konuları hükümetin dikkatle ele alması gerekiyor.
TOMBUL: MÜCADELE SÜRECİ
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul: KESK olarak yıllardır grevli toplusözleşmeli sendikal haklarımız için mücadele ediyoruz. Ancak ILO normlarının hayata geçirilmesi noktasında hükümetlerin gerekli adımı atmaktan imtina etmeleri düşündürücüdür. Türkiye altına imza attığı bir çok uluslararası sözleşmeyi bugüne kadar görmezden gelmiştir. Ancak Anayasanın 90. maddesine göre artık bu normlar iç hukuk oluşturmuş durumdadır. Ve herhangi bir yasal değişikliğe gerek kalmaksızın yürürlüktedir. AKP hükümeti bu konuda gerekli düzenlemeleri yerine getirmeli ve uygulamayı derhal başlatmalıdır. Katılım ortaklığı belgesi öncesinde biz 4 konfederasyon olarak (Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK) bu konuyu Avrupa Birliği Komisyonu Çalışma ve Sosyal İlişkiler komiseri Viladimir Spidla ile de görüştük. Ve katılım ortaklığı belgesinde sendikal ve hak ve özgürlüklerin açıkça yer almasını talep ettik. Taleplerimizin söz konusu belgede yer alması bizim için anlamlıdır ancak yeterli değildir. KESK bu süreci AB’ye endeksli bir noktadan çıkartmak konusunda kararlıdır. Türkiye’de demokratik ve sendikal haklar konusunda eylem ve etkinliklerimiz sürecektir. Ayrıca mücadelemizi Avrupa sermayenin saldırılarına karşı hakları için mücadele eden emek kesimleri ile de birlikteyiz . Müzakere sürecini mücadele sürecine çevirmekte kararlıyız.
ÇELEBİ: ISRARCIYIZ
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi :Katılım Ortaklığı Belgesinde sendikal haklara daha güçlü bir vurgu yapılması kendiliğinden oluşmuş bir durum değil. Daha önceki raporlarda da sendikal haklara çeşitli vurgular vardı. Sendikal ve sosyal haklara vurgu yapılması hep talep ettiğimiz bir şey. Nitekim Katılım Ortaklığı Belgesinde hem ILO sözleşmesine vurgu yapılması, hem de sendikal hakların açık bir biçimde yer alması bizim çabalarımızın bir sonucu. DİSK olarak en başında bu yana bu konularda ısrarcı olduk. Bizim için ILO sözleşmelerinin harfiyen uygulanması bir zorunluluktur. Bundan sonra kimse karşımıza noter şartı, grev yasağı, barajlar ve yetkiler olarak çıkamaz, çıkmamalıdır. AKP özellikle sendikal haklarla ilgili düzenlemeleri müzakere sürecine yaymak istemektedir. Bu konuda gerekli düzenlemelerin öncelikli olarak ele alınmasını istiyoruz. Çünkü bu sorunlar sadece AB ile ilgili değil, çalışanların gerçek yaşamı ile ilgilidir. Türkiye’de örgütlü toplumun ve demokratik bir ortamın yaratılması için ILO sözleşmeleri uygulanmalıdır. Biz bu sürece sadece AB düzleminde ele almıyoruz. DİSK bundan sonra da eylem ve etkinlikleri ile bu konuda ısrarcılığını ve kararlılığını ortaya koyacaktır. AB süreci liberal politikaların egemenliğinde biçimleniyor ve bu görüş ağırlığını giderek artırıyor. Ancak buna karşı sosyal bir Avrupa için önemli bir mücadele var. Biz sosyal hakların korunması ve geliştirilmesi için süren bu mücadelenin parçası olmaya devam edeceğiz.