Sekiz gün önce bir bombalama eyleminin gerçekleştiği Şemdinli’de dün de bir kitapevi hedef alındı. Özipek Pasajı’nda bulunan Umut Kitapevi önüne konulan bomba, saat 12.15’te patladı. Patlamada 7 kişi yaralanırken, Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Mehmet Zahir Korkmaz kurtarılamadı. Bombayı Atanları Halk Yakaladı Bombayı attıktan sonra 30 AK 993 plakalı Renault 19 marka araçlarıyla bölgeden uzaklaşmak isteyen […]
Sekiz gün önce bir bombalama eyleminin gerçekleştiği Şemdinli’de dün de bir kitapevi hedef alındı. Özipek Pasajı’nda bulunan Umut Kitapevi önüne konulan bomba, saat 12.15’te patladı. Patlamada 7 kişi yaralanırken, Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Mehmet Zahir Korkmaz kurtarılamadı.
Bombayı Atanları Halk Yakaladı
Bombayı attıktan sonra 30 AK 993 plakalı Renault 19 marka araçlarıyla bölgeden uzaklaşmak isteyen sivil giyimli 2 astsubay ve bir uzman çavuş ilçe sakinleri tarafından yakalandı. Polis havaya ateş açarak zanlıları kurtarırken arabada 3’ü kalaşnikof olmak üzere çok sayıda silah ve bomba olduğu bulundu. Ayrıca araçta Ali Kaya ismine tanzim edilmiş Jandarma İstihbarat Servisi(JİS) kimliği çıktı. Yine arabada ele geçirilen ilçe haritası üzerinde Şemdinli’de bombalanacak yerlerin işaretlendiği öğrenildi.
Olay yerine gelen savcı bunları tutanağa yazarken, kimliği belirsiz kişilerce ateş açılması sonucu keşif tamamlanamadı. CHP Hakkâri Milletvekili Esat Canan, olayın provokasyon olduğunu söyleyerek, “Kimsenin can güvenliği yok. Savcı keşif yapamadı” dedi. Keşif sırasında olay yerinde olan Canan yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu sırada polis otosundan ateş açıldı. Beş kişinin daha yaralandığını öğrendim. Ateş açanlar polisler. Bu nedenle keşif yapılamadı. Halk şimdi aracı arasına almış ve korumayı hedefliyor. Deliller yok edilmesin diye. Can güvenliğimiz yok. Savcının da yok. O yüzden keşif tamamlanamıyor. Burada açık bir provokasyon var. Halkın ele geçirdiği araç ve içindekiler çok ilginç”. Esat Canan dün gece çıktığı Flash TV’de de olayda JITEM bağlantısı olabileceğini söyledi.
Saldırının aydınlatılması için esnaf kepenk kapatırken, yaklaşık 5 bin kişi sokağa dökülerek saldırıyı protesto etti. Saat 16.30 sıralarında kalabalığın içinden geçen Doğan marka bir otomobilden ateş açılması sonucu 2’si ağır 6 kişi yaralanırken, yaralılardan Ali Yılmaz kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Şemdinli’de daha önce 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle açılan “Barış Çadırı” bombalanmış, aynı gün kentte “Beş Şehidin Kanı Yerde Kalmayacak(BŞKYK)” imzalı bildiriler dağıtılmıştı. Gene bir hafta önce bomba yüklü bir araç kent merkezinde patlatılmış, 23 kişi yaralanmış, çok sayıda ev ve iş yeri zarar görmüştü. Tüm bu gelişmelerin ardından dün gerçekleştirilen saldırı devletin yeni bir taktiği olarak yorumlandı. Özgür Gündem gazetesi konuyla ilgili haberinde bombalanan kitap evinin sahibi Seferi Yılmaz’ın PKK Ana Davası’nda 15 yıl cezaevinde kaldığını yazdı. Bu durum bombalamanın hangi güçlerce ve niçin gerçekleştirildiği konusunda önemli bir ipucu veriyor. Eylemin hedefi değil zamanlaması da ilginç. AB İlerleme Raporu’nun açıklandığı gün gerçekleştirilen eylem “AB sürecinde Kürtlerin müzakereye katılım talebine devlet yanıt mı veriyor” sorusunu gündeme getiriyor.
Bombalama olayının arkasındaki güçler tartışılırken ilçe halkının da tepkisi dinmiyor. Alınan bilgiye göre, Şemdinli halkı bu sabah 08.00 sıralarında ilçe girişindeki polis noktası yakınında toplandı. Göstericiler, olay yerindeki elektrik direkleri ve tellerini sökerek yol ortasında barikat kurdu. Daha sonra polis kontrol noktasını ateşe veren göstericiler eylemlerine ilçenin çeşitli noktalarında devam ediyor.
Sendika.org