Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 10-11 Kasım 2005 tarihinde Antalya’da toplanarak dünyadaki ve ülkedeki gelişmeleri görüşmüş, Avrupa Birliği müzakere süreciyle ilgili gelişmeleri, toplu iş sözleşmelerini, özelleştirmeleri, örgütlenme faaliyetlerini, çalışma hayatını ilgilendiren yasa ve tasarıları ve örgütsel yapının güçlendirilmesini ele almıştır. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, ortaya konan görüş ve önerilerin ne şekilde hayata geçirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduktan […]
Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 10-11 Kasım 2005 tarihinde Antalya’da toplanarak dünyadaki ve ülkedeki gelişmeleri görüşmüş, Avrupa Birliği müzakere süreciyle ilgili gelişmeleri, toplu iş sözleşmelerini, özelleştirmeleri, örgütlenme faaliyetlerini, çalışma hayatını ilgilendiren yasa ve tasarıları ve örgütsel yapının güçlendirilmesini ele almıştır.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, ortaya konan görüş ve önerilerin ne şekilde hayata geçirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduktan sonra tüm bu konulara ilişkin yaklaşımlarını aşağıda yer alan Sonuç Bildirgesi ile tüm üyelerine ve kamuoyuna duyurmayı kararlaştırmıştır.
“ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ BÜTÜN ENGELLER KALDIRILSIN”
ABD ve İngiltere’nin Irak işgali tam bir fiyaskoya dönüştü. Bu iki emperyalist ülkenin demokrasi söylemi artık kimseyi kandıramıyor. Bu işgal, bölgemize acıdan başka hiçbir şey getirmemiştir. Ortadoğu halklarına ait olan petrol ve enerji kaynaklarına tek başına sahip olmayı amaçlayan bu işgali nefretle kınıyor ve ABD’nin bu savaşa ülkemizi de katma çabalarına karşı tüm emek kesimlerini duyarlılığa davet ediyoruz.
Ülkemiz ile Avrupa Birliği arasındaki üyelik görüşmeleri, 3 Ekim’den sonra yeni bir döneme girdi. AB’nin büyük devletleri tarafından Türkiye’ye “imtiyazlı ortaklık”, “özel statü” verilmesinin yolunu açacak formüller bulunmaya çalışılıyor. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, tarımı bir nebze yıkımdan kurtarmayı hedefleyen tarımsal destek fonlarının, bölgelerarası eşitsizliği giderecek bölgesel kalkınma fonlarının ve emekçilere serbest dolaşım hakkının verilmediği bir sahte üyeliği reddeder. Sefası sermaye kesimine, cefası ise işçi sınıfına ve emekçilere kalacak olan bu tür düzenlemelerin kesinlikle karşısında olacağız.
AB egemen çevrelerinin Türkiye hakkında beklentileri ne olursa olsun, üyelik süreci ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarında köklü değişikliklere yol açacaktır. AB kriterlerine uyum döneminde sosyal taraflardan biri olarak sendikaların sürece müdahalesi büyük önem kazanmaktadır. Konfederasyonumuz Türk-İş, bir an önce müzakere ekibi oluşturmalı ve çalışma hayatının işçi sınıfının lehine değişiklikler içermesi için aktif olarak gayret göstermelidir. Tüm emek güçleri de, bu doğrultuda, örgütlenmenin önünü açan, sendikal ve siyasal hak ve özgürlükleri garanti altına alan yasal ve anayasal değişikliklerin hayata geçmesi için mücadele etmelidir. Sendikamız, işkolumuzu ilgilendiren alanlarda üzerine düşen tüm görevleri yapmaya hazırdır.
“İMF’ci partilere hayır” diyerek halktan oy toplayan AKP Hükümeti, şimdi ise İMF ve Dünya Bankası’ndan aldığı talimatlarla kamusal alanı tasfiye ediyor, sosyal devlet uygulamalarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. En önemli sanayi kuruluşlarımızı, kamunun en değerli varlıklarını yerli ve uluslararası sermayeye teslim eden Başbakan, “benim işim ülkeyi pazarlamaktır” diye mevcut durumu ifşa ediyor. Görevi pazarlama yapmak değil, toplumun refah düzeyini yükseltmek, yoksulluğu ve yolsuzluğu önleyecek şekilde ülkeyi iyi yönetmek olan Başbakanı bu sözlerinden dolayı şiddetle kınıyoruz.
Hükümetin “Sosyal Güvenlik Reformu” adı altında emekliliği hak ediş koşullarını iyice ağırlaştıran, bütün sağlık hizmetlerini paralı ve özel hale getirerek sağlık gibi bir alanda tüccarların türemesine yol açacak girişimlere karşı emek örgütlerinin güç ve eylem birliği acilen gerçekleştirilmelidir. Bunun için de başta Türk-İş olmak üzere Emek Platformu’nun bütün bileşenleri daha önce yapılan itirazlar temelinde hızla ve etkin şekilde harekete geçmelidir. Emek örgütlerine tarihsel sorumluluklar düştüğü bilinmelidir.
Sendikamızın özelleştirmelere karşı tutumu tüm kamuoyu tarafından biliniyor. Sendikamız özelleştirmelere bütün boyutlarıyla karşıdır. Bugüne kadar yapılan tüm özelleştirmelerde yaşanan olumsuzluklar sendikamızın haklılığını her defasında kanıtlamaktadır. Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu olan Tüpraş’ın özel ellere devredilmesindeki tutumumuz da aynıdır. Şaibeli ve hileli yöntemlerle yapılan bu satış yargı aşamasındadır. Toplumumuzun ezici bir çoğunluğunun karşısında olduğu ve ikinci kez yapılan bu satışın yargı süreci devam ederken Tüpraş devredilemez. Sendikamız, tüm toplumun zararına olacak bu satışın iptali için elinden geleni yapmaya, bu arada üyelerinin ve kapsam içi, kapsam dışı çalışanların tüm bu süreçten en ufak bir zarar görmemesi için de var gücüyle mücadele içinde olmaya devam edecektir.
Hükümet, kamu işyerlerinde çalışan sendikamız üyesi geçici işçilerin daimi kadroya alınması için derhal harekete geçmelidir. Yıllardır benzerleriyle aynı işi yapan bu üyelerimizin kadroya alınması için neyin beklendiğini hiç kimse anlayamamaktadır. İşlerin aksamaması için, emekli olan arkadaşlarımızın yerine öncelikli olarak geçici statüde çalışan arkadaşlarımızın istihdam edilmesi, sorunu büyük ölçüde çözecektir.
TPAO Genel Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde yasa hükümleri ve toplu iş sözleşmesi göz ardı edilerek keyfi uygulamalar yapılmaktadır. Asıl üretimin yapıldığı işler müteahhitlere devredilerek yasaya aykırı davranılmakta ve işyerleri küçültülmektedir. Ayrıca, üyelerimiz toplu sözleşmeye aykırı olarak performans değerlendirmesine tabi tutulmaktadır. Bu haksız, adaletsiz uygulamalara derhal son verilmelidir; aksi takdirde sendikamız yasal yollara başvuracak ve hiç istemediği halde iş barışının bozulmasına yol açılacaktır.
Bir yandan Irak işgali, diğer yandan emperyalist ülkelerin beklentileri, AB, Kıbrıs ve Ermeni sorunu, tüm bunların üstüne yoksullaşmanın hızla artması, her alanda yaşanan adaletsizlikler toplumsal gerilimi ve huzursuzluğu had safhaya çıkartıyor. Bu ortamdan yararlanmak isteyen karanlık güçler böylesi dönemlerde faaliyetlerine hız veriyorlar. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, toplumsal sorunların çözümünü şiddet ve çatışma ortamında bulanların kesinlikle karşısındadır. Şemdinli’de, tümüyle provokasyon amacı güttüğü belli olan bombalamaları yapan şebekelere karşı mutlaka uyanık olunmalı ve gerçek failler derhal açığa çıkartılmalıdır. Emekçilerin çıkarı silahların her koşulda sustuğu barış ve demokrasi ortamındadır. Petrol-İş, demokrasi ve özgürlük düşmanlarına karşı örgüt olarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirecektir.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, Petrol-İş’in değişmez gündem maddesinin örgütlenme olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Bu kapsamda, başta Antalya Serbest Bölge’de faaliyet yürüten Novamed adlı çok uluslu bir firmanın çalışanları olmak üzere örgütümüze katılan tüm yeni işyerlerimizdeki üyelerimizi selamlıyoruz. İşçilerin temel insan haklarından olan sendikalaşmayı engellemeye çalışan kim olursa olsun meşru temelde karşısında olacağımız bilinmelidir. Bu nedenle, örgütlülüğümüzü dağıtmayı hedefleyen Novamed işverenini, derhal demokrasi ve sendika düşmanı tavrından vazgeçmeye, yerel ve uluslararası yasalara göre vazgeçilmez bir hak olan sendikalaşmaya saygı göstermeye davet ediyoruz. Bilinmelidir ki, Petrol-İş sendikasının bütün üyeleri Novamed çalışanlarının arkasındadır.
Hem örgütümüzün hem de sendikal hareketin, giderek büyüyen ve karmaşıklaşan sorunlara karşı küçülen yapılarla müdahale edebilmesi mümkün değildir. Toplumsal mücadele içinde etkin bir hareket yaratabilmek için sendikalar öncelikle birleşme ve farklı alanlara dönük strateji ve
program geliştirme amacını önlerine koymalıdırlar. Bu doğrultuda, işkolu sayısı en azından İLO standartları doğrultusunda düşürülmelidir. Birleşik bir emek mücadelesinin daha etkin verilebilmesi için her işkolunda tek sendika, ülkede tek konfederasyon hedefi somut adımlar atılarak dillendirilmelidir.
Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, bugün ülkenin dört bir yanında ve Petrol-İş’in örgütlü olduğu tüm işyerlerinde mücadele yürüten işçi sınıfımızı selamlıyor ve işçisiyle işsiziyle, emeklisiyle çalışanıyla ortak mücadele yollarının bulunması için sendikamızın elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan ediyoruz.
Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu adına
Genel Başkan
Mustafa ÖZTAŞKIN