Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın , AB’nin tarım, serbest dolaşım ve yapısal konularda Türkiye’ye koyacağı kalıcı kısıtlamaları ”AB ‘Para aktarmayacağım, işsizinizin Avrupa’da dolaşmasına izin vermeyeceğim, tarımda da ne haliniz varsa görün’ diyor” şeklinde değerlendirdi. ZMO Başkanı Günaydın, AB’nin Türkiye’nin tarımda uyum sağlaması için ihtiyacı olan rakamı 11.3 milyar Euro olarak açıkladığını anımsatarak ”Türkiye […]
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın , AB’nin tarım, serbest dolaşım ve yapısal konularda Türkiye’ye koyacağı kalıcı kısıtlamaları ”AB ‘Para aktarmayacağım, işsizinizin Avrupa’da dolaşmasına izin vermeyeceğim, tarımda da ne haliniz varsa görün’ diyor” şeklinde değerlendirdi.
ZMO Başkanı Günaydın, AB’nin Türkiye’nin tarımda uyum sağlaması için ihtiyacı olan rakamı 11.3 milyar Euro olarak açıkladığını anımsatarak ”Türkiye tarıma bunun altıda biri kadar para ayırıyor. AB de, bu kaynağı Türkiye’ye aktarmayacağını 2013’e kadar bütçesini sabitleyerek 3 yıl önce göstermişti” diye konuştu.
AB’de yaklaşık 19 milyon kişinin tarımdan geçindiğini, 2004 yılında bütçeden tarıma aktarılan paranın 43 milyar Euro olduğunu söyleyen Günaydın, ”Tarımda yapılacak AB müzakerelerinin tümü Türkiye’nin taviz verme sürecidir. Türkiye’nin bunu bilmesinde fayda var” dedi.
Günaydın, Türkiye’de tarım nüfusunun AB düzeyine indirilmesinin, şu anda tarım kesiminde çalışan 7.2 milyon kişiden, 6 milyonunun ailesiyle beraber sektörden kopması anlamına geldiğini söyledi. Günaydın, ”AB kalıcı kısıtlamalar koyarak bu sorunu Anadolu coğrafyasına hapsetmeye çalışıyor. Yani izole bir Avrupa oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
Konulan kısıtlamaların ”Hiçbir alt sektörde tarımın AB üyeliğinin sözkonusu olamayacağı, olası bir tam üyelikte dahi tarımın sektör olarak dışarıda bırakılacağı” anlamına geldiğini belirten Günaydın şunları söyledi: ”AB’nin ortak tarım politikası, Türkiye’nin uyguladığı tarım politikasına göre çok daha üretimden ve üreticiden yana bir yapı gösteriyor. Dolayısıyla çok daha büyük bir kaynak gerektiriyor. Konacak kalıcı kısıtlamalarla Türkiye AB’ye üye olacak ama örneğin, hububat ortak piyasa düzeni, şeker ortak piyasa düzeni gibi düzenler Türkiye’de kendine özgü yapı içinde sürmeye devam edecek. Fiyatlar düştüğünde, AB’deki gibi alım yapacak bir müdahaleci kurul olmayacak.”
AB’nin ve hükümetin söylediklerinin aksine Türkiye’nin tarımda tarama sürecini büyük ölçüde tamamladığını ifade eden Günaydın, ”Türkiye’nin hangi alanlarda olumsuz olduğu biliniyor. Örneğin bir ortak piyasa düzeninde uyumu sağlamak demek, oluşturulacak müdahaleci kurul aracılığıyla fiyat düştüğünde mal almak demek. Bunun müktesebat uyumu ile ilgisi yok, para ile ilgisi var. Para yoksa bunu yapmak mümkün değil” diye konuştu.