Çok Uluslu Madencilik Şirketlerinin işini kolaylaştıracak son yönetmelik de çıktı. Sağlık Bakanlığı’nın “Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği” ile İçişleri Bakanlığı’nın “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” yürürlükten kaldırıldı, bunların yerine Bakanlar Kurulu tarafından “İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” düzenlendi. Önce, 2004 yılının 5 Haziran Dünya Çevre Gününde yürürlüğe giren, “5177 Sayılı, Maden Kanunu […]
Çok Uluslu Madencilik Şirketlerinin işini kolaylaştıracak son yönetmelik de çıktı. Sağlık Bakanlığı’nın “Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği” ile İçişleri Bakanlığı’nın “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” yürürlükten kaldırıldı, bunların yerine Bakanlar Kurulu tarafından “İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” düzenlendi.
Önce, 2004 yılının 5 Haziran Dünya Çevre Gününde yürürlüğe giren, “5177 Sayılı, Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”, ile Maden Yasası ve madencileri ve madencilik faaliyetini ilgilendirebilecek pek çok yasada değişiklik yapıldı. Bu yasa değişikliği ile her yerde madencilik yapılması olanağı sağlandı. Yasa değişikliği ile “her yarde” yapılacak madencilik faaliyetlerinin nasıl yapılacağı, Çevresel Etki Değerlendirme ve Garrisıhhi Müessese izinlerinin nasıl verileceğinin, Bakanlar Kurulu’nun çıkartacağı yönetmelikle düzenlenmesi öngörüldü.
Yasa değişikliği, pek çok yönetmelikte değişikliğe yol açtı. Çevre ve Orman Bakanlığı “Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği”ni değiştirdi; içme suyu havzalarında mutlak koruma alanı 300 metreden, 100 metreye düşürüldü, orta mesafe koruma alnından itibaren su havzaları madencilik faaliyetlerine açıldı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından “Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılmasına Dair Yönetmelik” değiştirildi; sulu ve kuru tarım alanları madencilik faaliyetlerine açıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, “Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği”ni değiştirdi, madencilere yasanın sınırlarını zorlayan kolaylıklar getirildi.
Bakanlar Kurulu iki tane yönetmelik çıkardı. Birincisi; “Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği”, diğeri de başta sözü edilen, “İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”.
Bu iki yönetmeliğin pek çok ortak yanı var. En önemli olanı, adlarının yönetmelik olmasına karşın, yönetmelikten daha üstün bir hukuk normu niteliğinde düzenlenmiş olmaları, yönetmelik olmaktan öte tüzükmüş gibi hatta yasaymış gibi kurallar getiriliyor. Oysa, yasa ise Yasama Organı yani TBMM tarafından çıkartılması gerekir, tüzük ise öncelikle Danıştay’ın incelemesinden geçmesi gerekirdi. Burada, Yürütme Organı, Danıştay’ın denetiminden kaçarak, Yasama Organı gibi davranmış.
Bu iki yönetmeliğin diğer ortak yönü de “doğal dengenin korunması, çevre kirlenmesinin önlenmesi, dolayısıyla insan ve diğer canlıların sağlıklı yaşamlarının sağlanması” kaygılarını taşımamaları…
Burada sözü edilen yasa değişikliği CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü, yönetmelikler için de TMMOB’ye bağlı Çevre, Jeoloji, Metalurji ve Ziraat Mühendisleri Odaları tarafından Danıştay’da iptal davaları açıldı.
Haber: Arif Ali Cangı