16 Eylülden bu yana hakları için grevde olan Serna tekstil işçileri, tüm emek güçlerini grevleri ile dayanışmaya çağırıyor. GELECEK ELLERİMİZDEDİR! Bizler Serna/Seral Tekstil işçileri olarak 16 Eylül’den bu yana grevdeyiz. Grev öncesinde verdiğimiz mücadelemizi ve yaşadığımız süreci sizlerle paylaşmıştık. Greve çıktığımız günden bu yana da sınıf mücadelesinin farklı boyutlarıyla tanıştık. Bu süreçte yaşadığımız her deneyim, […]
16 Eylülden bu yana hakları için grevde olan Serna tekstil işçileri, tüm emek güçlerini grevleri ile dayanışmaya çağırıyor.
GELECEK ELLERİMİZDEDİR!
Bizler Serna/Seral Tekstil işçileri olarak 16 Eylül’den bu yana grevdeyiz. Grev öncesinde verdiğimiz mücadelemizi ve yaşadığımız süreci sizlerle paylaşmıştık. Greve çıktığımız günden bu yana da sınıf mücadelesinin farklı boyutlarıyla tanıştık. Bu süreçte yaşadığımız her deneyim, bir sınıfın parçası olduğumuzu ve mücadelemizin haklılığını bizlere gösterdi.
İlk günden beri, burjuva yasalarının işçi sınıfına getirdiği engeller ve baskılarla gün be gün karşılaştık. Grev çadırımızın kurulması polislerce engellenmeye çalışıldı. Bizlerin işyeri önünde dahi durmamıza müdahale etmeye kalktılar. Bizim halayımıza, davulumuza karışırken, patronun işlerinin yürümesi için işyerinden malzeme çıkışı gündeme geldiğinde karşımıza etten duvar ördüler, küfrettiler. Onurumuza sahip çıktığımız için gözaltına alındık, tehdit edildik, ama yılmadık. Bu baskılar, engeller bizleri yıldırmıyor aksine grevimize ve işçi sınıfının mücadelesine sahip çıkmamız için bilinçlenmemizi sağlıyor. Bu yaşadığımız olaylar sermaye düzeninin baskıcı, işçilerin hak alma mücadelesine tahammülsüz karakterini bir kez daha gün yüzüne çıkarıyor. Güvenlik güçlerinin ve 12 Eylül yasalarının nasıl patronlardan yana olduğunu kanıtlıyor.
Bizler, farklı işyerlerinde, işkollarında, farklı ülkelerde, farklı diller ve dinlere sahip olan ve bizim gibi mücadele veren pek çok sınıf kardeşimiz olduğunu biliyoruz. Çalıştığımız işyerlerinin patronları ayrı ayrı olsa da biz işçilere uygulanan sömürü, baskı, haksızlık aynıdır. Her şeyi biz üretiyoruz, bizlerin emekleri üzerinden patronlar kârlarına kâr katıyor, ama bizler en ufak bir talepte bulunmaya kalktığımızda baskı, tehdit, işten çıkarma yaşadığımız sıradan olaylar haline geliveriyor. Bizler mücadelemize başlamadan önce bu sorunların bu kadar yakıcı olduğunun ve sınıfsal olduğunun farkında değildik. Ama bugün şunun farkındayız ki, biz işçilere reva görülen çalışma koşulları, ücretler, sözde haklar ve yaşam koşulları kader değildir. Bu durumu değiştirmek mümkündür. Yeter ki bilinçlenelim, örgütlenelim ve mücadelemize sahip çıkalım.
Mücadeleye başladığımızda taleplerimiz daha fazla ücret, daha iyi çalışma koşulları ve yaşam koşullarıyla sınırlıydı. Ama bugün, mücadelemizi bunlarla sınırlamanın ne kadar yetersiz olduğunu görüyoruz. Sermaye sınıfı bizim emeğimizi sömürerek, adeta kanımızı emerken, sömürüyü azaltmaya çalışmak neye yarar? Artık istediğimiz sömürü düzeninin bizzat kendisinin, tüm sömürücüler sınıfıyla birlikte ortadan kalkmasıdır! Zincirlerimizden başka kaybedecek hiçbirşeyimiz yok, ama örgütlü ve bilinçli bir şekilde mücadele edersek kazanacağımız bir dünya var!
Bizler işçi sınıfının uluslararası mücadelesinin bir parçası olan bu haklı davamızda, sınıf kardeşlerimizi ve dostlarımızı daha fazla yanımızda görmek istiyoruz. Sendikalardan, demokratik kitle örgütlerinden, dergilerden, partilerden, derneklerden yani tüm işçi, emekçi ve öğrenci kardeşlerimizden destek bekliyoruz. Bilincimizden ve işçi kardeşlerimizden aldığımız güç bizleri ve mücadelemizi daha da ileriye taşıyacaktır. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, birleşen işçiler yenilmezler!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
BİRLEŞEN İŞÇİLER YENİLMEZLER!
GREV YERİ : Serna Tekstil Önü
Prof Ali Nihat Tarlan Cd. Eryılmazlar Sk, No:11 İçerenköy
TARİF: E-5’te Bostancı Köprüsü üzerinden içerenköy güzergahına giderken köprü çıkışında (Bostancı Sanayi Sitesinin yanı) İlk Işıklardan sonraki sağdaki sokak.
İRTİBAT TEL: 0 212 582 12 55