Eğitim Sen hakkında yaklaşık bir yıl önce tüzüğünde yer alan anadilde eğitim maddesi nedeniyle dava açılmıştı. Sendika bir yıl boyunca çeşitli eylemlerle davayı protesto etmişti. Geçtiğimiz Haziran ayında Yargıtay’ın verdiği kararla beraber olağanüstü genel kurula giden Eğitim Sen ilgili maddeyi tüzüğünden çıkartmıştı. Bugün Ankara 2. İş mahkemesi tarafından sabah saatlerinde görülen karar davasında tüzük değişikliği […]
Eğitim Sen hakkında yaklaşık bir yıl önce tüzüğünde yer alan anadilde eğitim maddesi nedeniyle dava açılmıştı. Sendika bir yıl boyunca çeşitli eylemlerle davayı protesto etmişti. Geçtiğimiz Haziran ayında Yargıtay’ın verdiği kararla beraber olağanüstü genel kurula giden Eğitim Sen ilgili maddeyi tüzüğünden çıkartmıştı.
Bugün Ankara 2. İş mahkemesi tarafından sabah saatlerinde görülen karar davasında tüzük değişikliği sonrası konusuz kaldığı için dava düştü.
Aynı saatlerde sayıları bini aşkın eğitim ve kamu emekçisi ile Eğitim Sen’e destek olan demokratik kitle örgütleri, siyasi parti yönetici ve üyeleri gerçekleştirdikleri eylemle Eğitim Sen’e sahip çıktı. Sabah 09.00 da Opera önünde buluşup buradan bir yürüyüşle Ankara adliyesi önüne gelen kitle burada davanın sonucunu öğrendi. Adliye önünde ilk olarak Eğitim Sen Genel Başkanı bir konuşma yaparak “15 yıldır sürdürdüğünüz bu kararlı mücadele eksikte olsa yargının bu demokratik talepleri gözardı etmeyeceğini gösterdi” dedi.KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise konuşmasında Eğitim emekçilerinin mücadelesini de göz önüne alarak işyerlerine dönüp, Eğitim Sen’i ve KESK’i örgütlemeliyiz vurgusu yaptı.
Mahkeme kararının açıklanmasının ardından Eğitim Sen şube başkanları toplantıya katılmak üzere alandan ayrılırken kitle de dağıldı.
Opera binası önünden yapılan yürüyüşte “Eğitim Sen kapatılamaz” sloganları atılırken; Adliye yakınlarında Eğitim Sen üyeleriyle polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Eylemde şehir dışı katılımın yoğun olduğu fakat Ankara şubeleri katılımının düşük olduğu gözlendi. Yapılan açıklamalarda davanın konusuz kalmasından kaynaklı düştüğüne ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken bu gelişme içerden alınan bilgilerle öğrenildi.
Mahkeme’de konuşan Eğitim-Sen’in avukatı Kazım Genç, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bozma kararından sonra, temmuz ayındaki genel kurulda sendikanın tüzüğündeki “anadilde öğrenim” ifadesinin kaldırıldığını ve bu nedenle kapatma davasının dayanağı kalmadığını söyledi. Genç, sendikanın kapatılmamasına karar verilmesini talep etti. Yargıç Kudret Kurt, sendika tüzüğündeki “anadilde öğrenim” ifadesi çıkarıldığından, sendikanın kapatılmasına yer olmadığına karar verdi.
Dava Sonrası Eğitim Sen’in Yayınladığı Basın Açıklaması
Karar, Demokrasinin Geleceği Açısından Umut Vericidir!
Yaklaşık bir buçuk yıldır süren Eğitim Sen davasında bugün verilen karar, sadece Eğitim Sen açısından değil, Türkiye demokrasisi açısından da önemlidir. Ankara 2. İş Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu kararı, demokratikleşme yönünde olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz.
Uzunca bir süredir hem Türkiye’nin hem de eğitim ve bilim emekçilerinin gündemini işgal eden bu dava, ülkemizde düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğünün geldiği aşamayı göstermesi açısından önemli bir deneyim olmuştur.
Sendikamıza açılan dava süresince ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda sendika, demokratik kitle örgütü temsilcileri Türkiye’nin demokratikleşmesi için sendikamıza destek vermiştir. Bugün Meclise düşen görev, başta demokratik, özgürlükçü bir Anayasa olmak üzere, çalışma yaşamına ilişkin yasaların demokratikleştirilmesi, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için gerekli düzenlemeleri yapmak olmalıdır.
Ankara 2. İş Mahkemesinden bugün çıkan sonuç, Türkiye’nin çağdaş, medeni toplumlar düzeyine ulaşmadaki inat ve ısrarını, ciddi eksikliklere rağmen, tamamen yitirmediğini göstermiştir.
Son bir buçuk yıllık dava sürecinin de gösterdiği gibi, Türkiye’nin demokratikleşmesinin yolu örgütlü toplumdan geçmektedir. Toplumun örgütlü olduğu bir ülkede hukuksuzluk ve adaletsizlik yaşayamaz.
Hukuksuzluk ve adaletsizlikten beslenen güçlerin yarattığı karanlığa karşı, bu toplumun onurlu ve dürüst insanlarının sessiz kalmaması, örgütlenmesi ve demokratik haklar için mücadele etmesi şarttır.
Eğitim ve bilim emekçileri geçmişten bu yana sahip olduğu, savunduğu ilke ve değerleri, mücadele geleneğine bağlı kalarak geleceğe taşımaya kararlıdır.
Eğitim Sen Türkiye’nin demokratikleşmesi yolunda, eğitim emekçilerinin yüzyıllık mücadele birikimimizin verdiği güçle, Örgütlü Toplum, Demokratik Türkiye ve İnsanca Yaşam mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.
Haber: Ankara Sendika.Org