Açlık korkunç boyutlarda

Türkiye, 16 Ekim’de Dünya Gıda Günü’nü kutlamaya hazırlanırken, açıklanan raporlar, rakamlar dünyada ve Türkiye’de açlık ve yoksulluğun geldiği korkunç boyutları gözler önüne seriyor. Veriler, gelişmişlerin kendi kurumlarının hazırladığı raporlar, yoksulluğun ve eşitsizliğin giderek arttığını ortaya koyuyor.

Uluslararası Gıda ve Politika Gelişimi Enstitüsü’nün raporuna göre açlığın en önemli nedeni savaşlar ve kıtlık. Enstitü’nün raporuna göre açlıktan ölümlerin en önemli nedeni kronikleşen yetersiz beslenme ve mutlak yoksulluk.
Dünya Gıda Örgütü’nün raporuna göre ise yaklaşık 6.5 milyar nüfusa sahip dünyada 1 milyar insan açlık çekiyor. Yaklaşık 852 milyon ise sürekli açlık ile karşı karşıya, bu rakam geçen yıl 842 milyon idi. Yine aynı örgütün verilerine göre yaklaşık 5 milyar insan az gelişmiş ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre daha kötü koşullara mahkum yaşıyor.

Her gün 16 bin çocuk ölüyor

Yoksulluğun en ağır sonuçlarını ise çocuklar yaşıyor. Her gün 16 binden daha fazla çocuk açlık ve açlığa bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybederken, her beş saniyede bir yine aynı nedenlerle bir çocuk hayatını kaybediyor. Yine geri kalmış ülkelerde 153 milyon çocuk, normal kilosunun altında, yine aynı ülkelerde 20 milyondan fazla bebek düşük kilo ile dünyaya gelmekte. Bu bebeklerin ise büyük bölümü ilerleyen yaşlarda kızamık, solunum yolu hastalıkları ile karşı karşıya kalıyor. Tedavi edilebilen ve önlenebilen bu hastalıklar karşısında fakir aileler çaresiz kalıyor.

Türkiye’de 894 bin aç

2004 yılı itibariyle Türkiye’de 894 bin uluslararası anlamda aç insan var. Yoksul insan sayısı ise 19 milyon 400 bin. Yani Türkiye nüfusunun 1/3’ü yoksul, nüfusumuzun 1/70’i de tam anlamı ile aç. Bu rakamlar ise hükümetin kuruluşu DİE’nin saptaması. BM Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği’nin verilerine göre Türkiye’nin yüzde 27’lik yoksulluk oranı ise AB ülkelerinden çok yüksek. Bununla birlikte gelir dağılımındaki adaletsizliği gösteren eşitsizlik katsayısı (Gini katsayısı) 44 ile Türkiye’den daha fakir Doğu Avrupa ülkelerinden bile daha yüksek.

YOKSULLUK ABD İÇİN DE DEĞİŞMİYOR

Açlık ve yoksulluk ABD için de değişmiyor. ABD Tarım Bakanlığı araştırma servisinin raporlarına göre, 30 milyonun üzerinde insan ya tamamen açlıkla yaşıyor ya da bir sonraki öğününü garanti edemiyor ve bu insanların 12 milyonu çocuklardan oluşuyor. Bununla birlikte 5 milyon yetişkin ve 2.7 milyon çocuk evsiz. Yine aynı kurumun raporlarına göre 1.9 milyon insan gıda ya da acil ihtiyaç duyduğu ilaca harcama yapma konusunda seçim yapmak zorunda kalıyor.

Bununla birlikte dünyanın süper gücü diye lanse edilen ABD’de zengin ve fakir arasındaki uçurum ise giderek büyüyor. Yoksul daha yoksul, zengin daha zengin oluyor. 1979 yılında ABD nüfusunun ekonomik açıdan en üst dilimini oluşturan yüzde 1’lik kesimi, nüfusun yüzde 20’sini oluşturan en düşük gelirlilere kıyasla, ortalama 33.1 kat daha yüksek gelir elde etmekteydi. 2000 yılında bu fark 88.5 katına yükseldi.

TARIMDA TABLO DAHA KÖTÜ

Yoksulluk ve açlık gıda üretimini sağlayan tarım sektöründe çalışanları daha fazla vuruyor. BM Tarım ve Gıda Örgütü’ne göre 450 milyonluk ücretli tarım işçisinin çoğunluğu yoksulluk ve açlıkla boğuşuyor. Örgüte, ekonomik baskılar, tarım işçilerinin zaten düşük düzeyde olan ücretlerini, iş güvencelerini, sağlık, güvenlik, çevre standartları ve sosyal koruma olanaklarını ortadan kaldırdığına dikkat çekiyor. Tarım sektörü, en az inşaat ve sanayi sektörü kadar tehlikeli. Her yıl meydana gelen ortalama 355 bin iş kazasının yarısının tarım sektöründe olduğu tahmin ediliyor.

Tarım sektöründeki çocuk işçiler başka bir handikap. Dünya genelinde çalışan 246 milyon çocuğun 170 milyonu tarım sektöründe. Her yıl çalışırken hayatını kaybeden 22 bin çocuktan çoğu ise yine tarım sektöründe çalışıyor ve bu çocukların çoğu ortalama 10 saat çalışarak 1 doların altında ücret alıyor.

ODALAR SEMPOZYUM DÜZENLİYOR

Ziraat, Gıda ve Kimya Mühendisleri Odaları, “Dünya Gıda Günü” nedeniyle 14-15 Ekim günlerinde, Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda bir sempozyum düzenleyecek. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, FAO Türkiye Temsilcisi Abdellatif Tabet gibi isimlerin yer aldığı sempozyumda, “Tüketicinin Gıdaya Ulaşma ve Bilgilenme Hakkı”, “Tarım ve Kültürlerarası Diyalog”, “Gıda Sektörünün Sorunları”, “Gıda Üretiminde Yeni Eğilimler” ve “İzlenebilirlik” başlıklı oturumlar yapılacak. “Uluslararası Anlaşmalar Çerçevesinde Türk Gıda Sektörü” ve “Gıda Denetimleri” konulu panellerin de yapılacağı sempozyuma, milletvekilleri ve kitle örgütleri temsilcileri de katılacak.

Haber: Nur Karaoğlu / Evrensel