Kamu personel sistemini baştan aşağı değiştirecek olan Devlet Personel Reformunun Taslağı, kamu kurum ve kuruluşlarının görüşüne sunuluyor. Kamu çalışanları sendikalarına da sunulan taslak mevcut haliyle yasalaşırsa, kadrolu olaraak çalışan kamu emekçilerinin yarısı sözleşmeli çalışan statüsüne geçirilecek. Taslağa göre, üst düzey bürokratlar, mülki amirler, polis, müftüler ve yardımcıları, kadastro üyeleri, mal müdürü, müfettiş, savunma sekreteri, denetim […]
Kamu personel sistemini baştan aşağı değiştirecek olan Devlet Personel Reformunun Taslağı, kamu kurum ve kuruluşlarının görüşüne sunuluyor. Kamu çalışanları sendikalarına da sunulan taslak mevcut haliyle yasalaşırsa, kadrolu olaraak çalışan kamu emekçilerinin yarısı sözleşmeli çalışan statüsüne geçirilecek.
Taslağa göre, üst düzey bürokratlar, mülki amirler, polis, müftüler ve yardımcıları, kadastro üyeleri, mal müdürü, müfettiş, savunma sekreteri, denetim elemanları, öğretmenler, Dışişleri Bakanlığı’nın yurt dışı teşkilatı gibi görevliler memur statüsünde sayılırken, diğer yandan sağlık emekçileri, din görevlisi, zabıta, avukat, hava trafik kontrolörleri, itfaiyeci, kimyager, mühendis, mübaşir, pilot, şoför ve teknisyenleri gibi çok sayıda kamu emekçisinin sözleşmeli statüde görevlendirileceği belirtildi.
Sicile göre ücretlendirme, aday memurluk, yüksek vergiler gibi yeni uygulamalar getirecek olan Devlet Personel Reform Taslağı’nda, kadrolu ve sözleşmeli kamu çalışanları için yer alan bazı düzenlemeler şöyle:
Kadrolular ve sözleşmeli personel yazılı yemin metnini imzalayarak göreve başlayacak.
Bunlar, özel kanunda belirtilen istisnalar ve hükümler çerçevesinde sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilecek, bunlara üye olabilecek.
İlk defa kadrolu veya sözleşmeli personel olarak göreve alınacakların, ülke genelinde merkezi olarak yapılacak yazılı sınava girerek başarılı olmaları şartı aranacak.
İlk defa memur olacaklar, 1 yıl aday memur olarak çalışacak.
Kadroluların ve sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresi 40 saat olacak.
Kadroluların ve tam zamanlı çalışan sözleşmelilerin yıllık izin süresi, adaylık ve askerlik dahil her türlü statüde çalışılan süreler dikkate alınarak, ilk 5 yıllık hizmet karşılığı 15 işgünü, 6 yıldan 15 yıla kadar 20 işgünü, 15 yıldan fazla olanlar için de 25 işgünü olacak.
Ücretler
Toplam aylık, kadrolular için temel ve görev aylıklarının, sözleşmeliler için de temel ve görev ücretlerinin toplamından oluşacak. Temel aylık, aylık katsayı ile 10 ayrı basamakta yer alan gösterge rakamlarınnın çarpımı sonucu bulunacak.
Kadrolulara, görev aylığı cetvelinde yer alan oranlar üzerinden hesaplanacak görev aylığı ödenecek. En yüksek görev aylığı 120 bin gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutar olup, Başbakanlık Müsteşarı’na ödenecek.
Sözleşmelilere de 120 bin gösterge rakamının aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutar üzerinden en yüksek görev ücreti ödemesi yapılacak. Kadrolular ile sözleşmelilere, en yüksek görev aylığının yüzde 30’unu geçmemek üzere görev güçlüğü ve sorumluluk ödemesi yapılacak.
Kadrolular ve sözleşmeli personele, bir önceki yılın aralık ayı toplam aylık veya toplam ücretleri üzerinden haziran aylarında başarı ödemesinde bulunulacak.
En az 25 yataklı tedavi kurumlarında çalışan sağlık personeline ayda 80 saati geçmemek üzere, döner sermayeden unvana göre 50 ile 120 arasında belirlenen gösterge rakamlarının katsayılı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar nöbet ücreti ödenecek.
Kadrolular ve sözleşmeli personel için bütün ödemelerden gelir ve damga vergisi kesintisi yapılacak. Kira, yemek, giyecek, çocuk, tedavi ve ölüm yardımı ile cenaze giderlerinden ise damga vergisi dışında kesinti olmayacak.
Personel Alımına Sınır
Kamu kuruluşları 2006’da ayrılan personelin yüzde 80’i kadar yeni eleman alabilecek. Önümüzdeki yıl, kamuya açıktan atama ve nakil yoluyla 66 bin dolayında yeni personel alımı öngörülüyor. 2006 Bütçe Kanunu Tasarısı’nda, kamu kuruluşlarının yapacakları açıktan atamalar ile bütçe dışındaki kuruluşlardan gerçekleştirilecek memur nakilleri için 2 aşamalı bir düzenleme öngörülüyor. Bu çerçevede, kamu kuruluşlarının 2006 yılına ilişkin personel alımlarında 2005 yılı içinde emekliye ayrılanlar baz alınacak. Bu şekilde kamu kuruluşları önümüzdeki yıl, 2005 yılında emeklilik veya diğer yollarla kurumdan ayrılan personelin yüzde 80’i kadar yeni eleman alabilecek. Bu zorunluluk, bütçe kapsamındaki tüm kuruluşlar için geçerli olacak, 2005 bütçesindeki gibi herhangi bir kurum ayrımına gidilmeyecek. Yetkililer, yüzde 80 sınırlamasıyla önümüzdeki yıl, kamuya açıktan atama ve nakil yoluyla 66 bin dolayında yeni eleman alımının öngörüldüğünü belirttiler.
Tepkiler
KESK
Personel rejim yasa tasarısının temel amacının kamu hizmetlerinin piyasalaştırmak, esnek istihdam ve performansa dayalı ücretlendirmeyi getirmek olduğunu ifade etti. Daha önce kendilerine sunulan taslakta siyaset, grev ve toplusözleşme yasağının da bulunduğuna dikkat çeken Tombul, kamu hizmetlerinin piyasalaştırılması, esnek istihdam, performansa dayalı ücretlendirme konuları ile siyaset, grev ve sendika hakkı gibi demokratik haklarını tartıştırmayacaklarını ifade etti. Tombul, “Grev ve toplusözleşmeli demokratik bir personel rejimi, iş güvencesi ve herkese eşit, ücretiz ve ulaşılabilir kamu hizmeti talep ediyoruz. Eğer taslakta bu taleplerimiz göz ardı edilirse KESK bütün gücüyle bu yasaya karşı çıkacaktır.” dedi.
Eğitim Sen
Kamu personel yasası tasarısının yeni liberal politikalara koşut olarak gündeme getirilen yapısal uyum politikalarının bir parçası olduğuna dikkat çekerek, yapılmak istenenin kural dışı istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması olduğunun altını çizdi. Tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi kural dışı istihdam biçiminin eğitim sektöründe de ivme kazandığına dikkat çeken Dinçer, 250 YTL ücret alan bir eğitim emekçisinden nitelikli bir hizmet beklenmeyeceğine işaret etti. Şu anda eğitim alanında 60 bin eğitimcinin kural dışı istihdam edildiğini, dolayısı ile yasa taslağında öğretmenler sözleşmeli statü kapsamında tutulsa bile eğitim sektöründe fiili olarak uygulamanın başlatıldığını söyleyen Dinçer, Eğitim-Sen’in KESK bütünlüğü içinde ve diğer emek örgütleri ile yasa tasarısına karşı mücadele hazırlığında olduğunu ifade ederek kasım ayında büyük bir Ankara yürüyüşü yapacaklarını belirtti.
DİSK
DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, kamu emekçisinin iş güvencesinin elinden alınamayacağını bildirdi. Sendika kamu emekçilerinin tasfiye edildiğini savundu.
DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, kamu emekçisinin iş güvencesinin elinden alınamayacağını bildirdi. Çam, kamu personel sisteminde köklü değişik öngören yeni personel rejim taslağına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, bunun kamu emekçilerinin tasfiyesini amaçladığını savundu.
Düzenlemeyle yeni işe girenlerin iş güvencesinin yasayla sınırlandırıldığını belirten Çam, sözleşmeli personel için bir sorunun da performans denetimi olduğunu kaydetti.
Performansın hangi kritere göre yapılacağının belli olmadığını anlatan Çam, ”Amirlerin keyfi tutumuna karşı, personelin haklarını nasıl koruyacağı ise bir soru işareti” dedi.
Taslağın kamu hizmetlerini serbest piyasa koşullarına çekmeyi amaçladığını ileri süren Çam, şöyle devam etti:
”Kamu emekçisinin iş güvencesi elinden alınamaz. Sadece kamu emekçileri değil, bütün işçi ve emekçiler bu taslağın karşısındadır. İşçiden, emekçiden ve halktan yana olan herkesin istediği gibi, kamu emekçilerine iş güvencesi, grev ve toplu sözleşmeli, demokratik ve şeffaf bir personel rejimi getirilmelidir. Bu taslak yasalaşmadan sendikaların ve kamu emekçilerinin talepleri eklenmelidir. Çünkü bu taslak bu haliyle kabul edilem
ez.”
Kaynak: AA-Evrensel-Birgün