Kadro verilmeyen ve sözleşmeli olarak güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda kalan Almanca ve Fransızca Öğretmenliği mezunları bugün Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir eylem yaparak sorunlarını ve taleplerini dile getirdi.

Bir internet sitesi üzerinden tanışıp bir araya gelen sözleşmeli öğretmenler seslerini duyurmak için çeşitli illerden Ankara’ya gelerek bir eylem yaptılar. Yaklaşık 25 sözleşmeli öğretmenin katıldığı eylemde, işgüvencesi için kadrolu iş istendi. Eylemde okunan basın açıklamasının ardından “Bunca yıl okuduğumuz okullardan aldığımız diplomalarla güvenceli iş sahibi olamayacaksak diplomalara da ihtiyacımız yok” diyerek diplomalarını yırttılar ve yaktılar.

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer’in ve Eğitim Sen’li öğretmenlerin de destek verdiği eylemde “Sözleşmeli Köleliğe Hayır”, “Almanca ve Fransızca Kadrolu İstiyoruz”, “Sözleşmeli Köle Olmayacağız” sloganları atıldı.

Haber: Ankara Sendika.Org Eylemde Okunan Basın Bildirisi:

Hepimizin bildiği gibi eğitim sistemimiz bir çok sorunla karşı karşıyadır. MEB’in 37 branşta alacağı 20 bin sözleşmeli öğretmen değil, Kısmi Zamanlı Öğreticilik adı altında büyük bir aldatmaca, geçici çözümle binlerce öğretmen adayıyla oynanan büyük bir oyunun adıdır. Bizler, artık böyle bir oyunun parçası olmak istemiyoruz. Sözleşmeli kölelik değil kadrolu öğretmenlik istiyoruz. Tüm branşlar içinde en ok mağdur olan Fransızca ve Almanca bölümünün sözleşmeli öğretmenlikte ismi dahi yer almamaktadır. Üzülerek belirtmek isteriz ki almanca Fransızca öğretmenlerinin yaşadıkları bu sorunların en trajik olanıdır. Ama maalesef bugün itibariyle yüzümüzü güldüren derdimize derman olan hiçbir gelişme olmadığı gibi yeni sorunlar karşımıza çıkmıştır. Son olarak sözleşmeli öğreticilik adı altında yani (kısmi zamanlı öğreticilik) eğitim sistemimize yeni sorunlar getiren ve Fransızca-Almanca öğretmenlerini bunda da mağdur eden bir durumla karşı karşıyayız.

Derdimiz üç yıldır her atama döneminde yeni sözler verilip bugün hiçbirinin yerine getirilmemesidir. Gerek asaleten atamalarda gerekse sözleşmeli alımında atama önceliğimizin ikinci sırada olduğunu bize Ocak 2005’te yapmış olduğumuz basın açıklamasından sonra Personel Genel Müdürü sayın Remzi Kaya açıklamıştır. Geçmiş hükümetlerden farklı olduğunu iddia eden adalete ve kalkınmaya öncelik verdiğini savunan, insan haklarına vurgu yapan bu hükümet de bizleri görmezden gelmiş ve yeni sorunlar karşımıza koymuştur. Yüksek öğretimden mezun olan öğretmen adayları kendi alanında istihdam edilmeyen sınıf öğretmenliği ve İngilizce öğretmenliği alanlarında yeterli olan, bunun sonucunda da mağdur alan hiçbir alan yoktur. AB’nin kapısına geldiğimiz bugünlerde yabancı dil eğitimine verilen önem bu mudur? Eğitimde kalite gündelik çözümlerle değil ancak kalıcı, yarınları düşünen bir anlayışla mümkündür. Girdiği derste geleceğinin hesaplarını yapan bir sözleşmeli öğreticinin eğitime katkısının, hangi hesaplarla yaptınız? Liselerin dört yıla çıkarılmasıyla ikinci yabancı dilin getirilmesi halinde sizi kendi alanınızda alacağız ve atamalarda İngilizce öğretmenliğinden sonra atama önceliğinde ikinci sıradasınız diyen Remzi Kaya 12 Ocak 2005 tarihinde bir gazeteye verdiği demeçte dört bin Fransızca ve Almanca mezununa ihtiyaç olacaktır açıklamasında bulunmuştur.Fakat görülüyor ki ne 2.yabancı dil gerçeği var ne de kadro!

Haklarımızı alana kadar mücadelemizi her alanda sürdüreceğimizin göz önünde bulundurulmasını bildiriyoruz.Ayrıca, Eğitim Sen’e bize yapmış olduğu desteğinden dolayı kamuoyu huzurunda teşekkür ediyoruz.Tüm yetkililerin bu konuda duyarlı olmasını yaşanabilir bir Türkiye için arzu ediyoruz.Tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Fransızca ve Almanca Öğretmenliği Mezunları