Dayanışmaevleri Derneği 30.09.2005 tarihinde saat 11.30 da Sirkeci’deki İş Bulma Kurumu önünde oluşturduğu işsiz zinciri ile işsizliğe ve güvencesizliğe karşı bir eylem gerçekleştirdi. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Eminönü Şube Müdürlüğü’nün kapısında uzun bir kuyruk oluşturan işsizler, üzerlerinde “Bu Düzende İş Yok” yazılı mavi önlükleri ve ellerinde taşıdıkları dövizlerle işsizliği ve güvencesiz […]
Dayanışmaevleri Derneği 30.09.2005 tarihinde saat 11.30 da Sirkeci’deki İş Bulma Kurumu önünde oluşturduğu işsiz zinciri ile işsizliğe ve güvencesizliğe karşı bir eylem gerçekleştirdi.
Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Eminönü Şube Müdürlüğü’nün kapısında uzun bir kuyruk oluşturan işsizler, üzerlerinde “Bu Düzende İş Yok” yazılı mavi önlükleri ve ellerinde taşıdıkları dövizlerle işsizliği ve güvencesiz çalışmayı protesto ettiler. Eylemde önce bir işsizin kuruma başvurarak iş aramasını konu alan tiyatro oyunu sergilendi. Oyun çevrede toplanan insanlarca da ilgiyle izlendi. Sık sık “İşsiz Çok Yoksul Çok Bu Düzende İş Yok”, “Örgütlen Dayanış Güvenceli Çalış”, “Ücrete Değil Servete Vergi” sloganlarının atıldığı eylemde “Güvenceli İş, İnsanca Yaşayacak Ücret İstiyoruz” yazılı bir pankart taşındı. Taleplerin sıralandığı bir pankartında üst geçide asıldığı eylemde taşınan dövizlerde şu sloganlar yer alıyordu: “sigortasız, güvencesiz çalışmak istemiyoruz” , “İ sağlamayan sistem meşru mudur?”, “işçiyim güvencem yok, bu düzene güvenim yok” ,”işsizlik fonu tüm işsizlere dağıtılsın” , “Diplomam var işim yok”, “işsizlik kapitalizmin arızası değil kapitalizm insanlığın arızasıdır”. Dayanışmaavleri Derneği adına yapılan açıklamada:
AKP iktidara yoksulların, işçilerin oyları ile geldi. Ama emek düşmanı politikaları yüzünden tarihin çöplüğünü boylayan ANAP mirasını devralmaktan başka bir şey yapmadı. Muhalefet partileri ise CHP’sinden DYP’sine yoksulluk, işsizlik, emekçilerin sıkıntıları hakkında konuşmamak için yemin etmişler. Parababalarını, TÜSİAD’çıları, IMF’cileri küstürmemek için şoven milliyetçilik dışında bir görüş dahi öne sürmüyorlar.
Oysa milliyetçilik karın doyurmuyor. Hamasi sözler duymak istemiyoruz artık. Vatan, millet, Sakarya naraları atanlar bu vatanda yaşayan milletin halini biliyorlar mı?
Sorunlarımızın kaynağı insanın mutluluğunu değil de kar etmeyi esas alan bu sistemin mantığındadır. Milyarlarca dolar finans piyasalarında oradan oraya gezer de bir türlü yatırım olarak fabrikaya, işyerine dönüşmez ki milyonlarca işsize yeni iş olanakları yaratılsın, üretim artsın da yokluk çekenler, pahalılıktan başını kaldıramayanlar ortadan kalksın. Fakat işler böyle yürümüyor. Çünkü bir avuç zenginin çıkarı tüm toplumunkinin üzerine konuyor. Geleceği kaybettirilen kuşaklar ise sessiz kalabalık haline getiriliyor. Bizler sessiz kalabalık olmak istemiyoruz. Bir şeylerin değişebileceğine inanıyoruz. İşsizliğin, geleceğe güven içinde bakamamanın, insanca çalışma koşulları ve insanca yaşayacak bir ücretten mahrum bırakılmanın kader olmadığına inanıyoruz. Kendimiz gibi olanlarla bir araya gelerek hakkımız olanı alabileceğimize inanıyoruz. Artık emeğin hiçbir şey, sermayenin her şey olduğu bir toplumda yaşamak istemiyoruz. Üretenin, çalışanın hep ezildiği, güçsüz bırakıldığı, sesini çıkaramadığı koşullara isyan etmek gerektiğine inanıyoruz. Biraya gelerek ses vermek, güç olmak, bir yerlerde bizimle ortak acılar yaşayanlara yalnız olmadıklarını duyurmak, hayata küsmek, kendini tüketmek yerine kendimiz için, çoluğumuz çocuğumuz için güzel yarınlar umut edebilmek istiyoruz. Birilerinin de bunları bize verebileceğine inanmıyoruz. Bizi kurtaracak diye oy verdiklerimiz, destek olduklarımız bizim oylarımızla şimdiye kadar hep kendilerini kurtardılar. Artık emeğin konuma vaktidir!
Bugün burada biz ülkemizin milyonlarca işsizinin adına çalışma hakkının en temel insan hakkı, çalışmak, üretmek isteyen insanın bu haktan mahrum edilmesinin en büyük barbarlık , insanına çalışma hakkı sunamayan bir düzenin kabul edilemez olduğunu haykırmak için toplandık. Dayanışmaevleri bu yolda yürürken bugün aşağıdaki taleplerle ” Ne İşsiz ne de Güvencesiz – Bu Düzende İş Yok!” kampanyasını başlatıyor”, denildi
Eylemde şu talepler dile getirildi:
1. İşsizlik sigortasından 18 yaşını geçen tüm işsizler koşulsuz yararlansın.
2. İstihdam yaratmadığı halde kar getiren ekonomik faaliyetlere (borsa, finansal hareketler, rant vb) “istihdam vergisi” konsun. Buradan alınan vergi ile kamusal yatırımlar yapılsın.
3. İş güvencesi yasası için asgari 30 işçili bir yerde çalışma koşulu kaldırılsın. İş güvencesi tüm çalışanlara uygulansın.
4. Sigortasız çalıştırmaya hapis cezası konsun; çünkü yankesicilikten, cepçilikten daha büyük bir hırsızlıktır.
5. Özelleştirmelere derhal son verilsin.
6. Köye geri dönüşün önündeki engeller kaldırılsın. Ekonomik destek sağlansın.
7. Tarımsal yapıyı tasfiye eden IMF dayatması kurullar dağıtılsın. Yoksul köylü ekonomik olarak desteklensin.
8. Üniversite önündeki yığılmaları da önlemek için meslek lisesi mezunu olan herkes iş güvenceli olarak istihdam edilsin.
9. Çalışanlara ücretsiz kreş hakkı tanınsın. İşletmeler bu yükümlülüğü yerine getirmekle zorunlu kılınsın.
Basın açıklamasından sonra eyleme katılan işsizlerden bazıları söz alarak işsizliğin ve güvencesiz çalışmanın kendi hayatlarına nasıl yansıdığını anlattılar. 100 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen eylem çevreden de ilgi ile izlendi. Sirkeci üst geçidinde toplanan insanlar eyleme alkışlarla katıldılar.