Başbakan geçen cumartesi İstanbul’da hastane açmış. Konuşmasında sağlıktaki icraatlarını anlatmış. Eskiden sağlık sektöründe devletin, özel sektörün ve vakıfların rekabeti varmış. İktidarları zamanında kaldırmışlar. Vatandaş artık her istediği hastaneden yararlanabiliyormuş. Ama maalesef özel sektörde öyle bir mantık varmış ki bazı tedavilerde akıl almaz rakamlarla vatandaşa yükleniyorlarmış. Başbakan bu mantığa karşı çıkmış; “Anadolu’da ‘sürümden kazanmak’ diye bir […]
Başbakan geçen cumartesi İstanbul’da hastane açmış. Konuşmasında sağlıktaki icraatlarını anlatmış.
Eskiden sağlık sektöründe devletin, özel sektörün ve vakıfların rekabeti varmış. İktidarları zamanında kaldırmışlar. Vatandaş artık her istediği hastaneden yararlanabiliyormuş.
Ama maalesef özel sektörde öyle bir mantık varmış ki bazı tedavilerde akıl almaz rakamlarla vatandaşa yükleniyorlarmış.
Başbakan bu mantığa karşı çıkmış; “Anadolu’da ‘sürümden kazanmak’ diye bir deyim vardır. Boş duracağına gel devletinle doğru dürüst bir anlaşma yap, sen de orada bu imkânlardan istifade et. Özel sektörün ‘kazları bulduk tüyleri yolalım’ havasına girmemesi gerekir” demiş.
Başbakan’ın konuşmasının basında yer aldığı pazar günü Birgün’de bir başka haber vardı.
İstanbul’da yaşayan SSK’lı Ali Özgan iş kazası sonucu elini makineye kaptırmış ve Özel İrem Hastanesi’ne sevk edilmiş.
Yakınlarının söylediğine göre hastane yönetimi Ali Özgan’ın yakınlarından 800 milyon lira ilave ücret sözleşmesini imzalamalarını istemiş. Aksi takdirde tedaviye almayacaklarını söylemişler.
Hastane yöneticileri bu iddiayı reddetmişler. Eğer hasta yakınları onay vermezse ilave ücret almadıklarını, sözleşme konusunda dayatma yapmadıklarını savunmuşlar.
***
Aslında Emekli Sandığı ve SSK eskiden de özel hastanelerden hizmet satın alıyordu. Ancak bu hastanelerin hastalardan herhangi bir şekilde para almaları kesinlikle yasaktı.
AKP döneminde işte bu yasak kaldırıldı.
Şimdilerde devlet memurları bütün özel hastanelere, SSK’lılar ise sözleşmeli olanlarına gidebiliyorlar.
Eğer özel hastane bir ücret talep ederse bunu hastalara baştan söylemesi ve onaylarını alması gerekiyor.
Peki hastalar bu parayı vermezlerse ne olacak?
Mevzuata göre hiçbir şey olmayacak. Özel hastane hastayı zorunlu olarak kabul edecek ve tedavisini yapacak.
SSK’lılar ne zaman kendilerinden para alındığından yakınsalar hükümet yetkilileri bu düzenlemeyi hatırlatıyorlar ve o hastaneyi şikayet etmelerini istiyorlar.
Öyleyse özel hastanelerin ücret talep etmeleri niye serbest bırakıldı?
Diyelim ki SSK’lısınız ve SSK’yla sözleşmeli bir özel hastaneye gittiniz. Hastaneye girişte ek bir ödeme yapmanız istendi. Sözleşmeye göre istenen parayı ödeseniz de, ödemeseniz de en iyi bakımı alacağınızdan eminsiniz.
Bu durumda para ödemeyi kabul eder misiniz?
Eğer gittiğiniz yer “Özel Deli Dumrul Hastanesi” değilse ödemezsiniz, tabii ki.
Ama hükümete göre öyle değil! Hiçbir ücret ödemeden alabileceğiniz hizmet için de para ödemeyi tercih edebilirsiniz.
***
Aslında durum gayet açık. Mevzuattaki hastanın onayına bağlı “gönüllü” ilave ödemelerin hiçbir pratik değeri yok.
Zaten yaşananlar da bunu gösteriyor.
Uygulama ilk başladığında özel hastaneler “hastaların ayağı alışsın” taktiğiyle hareket etti. Bazıları hiç ücret almadılar, bazıları da düşük miktarlarda aldı. Bu ilk aşama geçer geçmez de ‘kazları bulduk tüyleri yolalım’ dönemi başladı.
Özel hastanelerin sigortalılardan para isteme yasağını kaldırdıkları andan itibaren bu hizmetlerin ücretli hale geleceği belliydi. Nitekim öyle de oldu.
Sadece özel hastaneler değil bu düzenlemeyi yapanların kendileri de hastaları yolunacak kaz yerine koyuyorlar.
Onların bütün korkusu “kazların” bir gün hep birlikte bağırmaya başlama ihtimali.
e-posta: [email protected]
Evrensel Gazetesi – 16-08-2005