The Independent’e göre; demokrasi getirmek ve kitle imha silahlarını engellemek bahanesiyle Irak’ı işgal eden ABD’nin başını çektiği işgalci güçleri ülkeyi kan gölüne çevirdi. Haberde geçen ay morga getirilen cesetlerden yüzde 10 ila 20`sinin kimliğinin belirlenemediği kaydedildi. Gazete ilk sayfasından verdiği “Bağdat Morgu’nun sırları” başlıklı yazısında morga girmeyi başaran Independent yazarı Robert Fisk’in izlenimlerini aktardı. Fisk, […]
The Independent’e göre; demokrasi getirmek ve kitle imha silahlarını engellemek bahanesiyle Irak’ı işgal eden ABD’nin başını çektiği işgalci güçleri ülkeyi kan gölüne çevirdi. Haberde geçen ay morga getirilen cesetlerden yüzde 10 ila 20`sinin kimliğinin belirlenemediği kaydedildi.
Gazete ilk sayfasından verdiği “Bağdat Morgu’nun sırları” başlıklı yazısında morga girmeyi başaran Independent yazarı Robert Fisk’in izlenimlerini aktardı.
Fisk, korku ve ölümün kol gezdiği Bağdat’daki izlenimlerini şöyle anlattı:
”Morga o kadar fazla ceset getiriliyor ki, yer olmadığından bunlar üstüste yığılıyor. Kimliği belirlenemeyen cesetlerin, yer yetersizliği nedeniyle hemen gömülmesi gerekiyor. Cinayetlerin fazlalığı nedeniyle yetersiz kalan belediye, artık cesetlerin mezarlıklara götürülmesi için araç ve personel sağlayamıyor.”
Fisk: Veriler utanç verici
Geçen Temmuz ayının Bağdat tarihinin en kanlı ayı olduğunu belirten yazar, ”Morga yalnızca geçen ay 1100 ceset getirilmiş. Çoğunun elleri arkadan bağlı, bıçaklanmış, karınları deşilmiş, sopayla dövülmüş, işkenceyle öldürülmüş. Öldürülenlerin 963’ü erkek, 137’si kadın” diye devam etti.
Fisk gözlemlerini de ”Ama bu veriler gizli. Korkutucu oldukları kadar utanç verici istatistikler bunlar. Bu kadın ve erkekler, özgürleştirmeye geldiğimiz, ama kaderlerini umursamadığımız insanlar” diye yorumladı.
Kaynak: MHA