Linux Kullanıcıları Derneği (LKD), her ay Ankara’da ve İstanbul’da düzenli Özgür Yazılım/Açık Kaynak Kod (ÖY/AKK) seminerleri veriyor. Gelen taleplere göre de hiçbir ücret talep etmeksizin Türkiye’nin dört bir yanına seminer vermeye gidebiliyor. Seminerler, başlangıç düzeyinden ileri seviyelere kadar çok farklı teknik içeriklerden oluşabiliyor. Ancak bu seminerler ilk başta akla gelenin aksine teknik konularla sınırlı değil. […]
Linux Kullanıcıları Derneği (LKD), her ay Ankara’da ve İstanbul’da düzenli Özgür Yazılım/Açık Kaynak Kod (ÖY/AKK) seminerleri veriyor. Gelen taleplere göre de hiçbir ücret talep etmeksizin Türkiye’nin dört bir yanına seminer vermeye gidebiliyor. Seminerler, başlangıç düzeyinden ileri seviyelere kadar çok farklı teknik içeriklerden oluşabiliyor. Ancak bu seminerler ilk başta akla gelenin aksine teknik konularla sınırlı değil. Daha doğrusu LKD seminerlerine baktığımızda toplumsaldan bağımsız bir “teknik”in olmadığı, olamayacağı açık seçik görülüyor.
Eğer seminer başlangıç seviyesindeki kullanıcılar ya da kullanıcı adayları için ise, katıldığım bir kaç seminere dayanarak söylüyorum, konuşmacıya yöneltilecek ilk birkaç sorudan biri şu oluyor:”Windows’ta x programı var, GNU/Linux’ta da bu var mı?”
Bu durumda konuşmacı hemen bir program adı söylemekten kaçınıyor. Örneğin, “Windows’ta Adobe Photoshop kullanıyorum. GNU/Linux’ta bunun karşılığı ne?” diye bir soru geldiğinde yanıt doğrudan GIMP adlı program olmuyor. GIMP’in teknik özellikleri Photoshop’a göre yetersiz olduğundan mı? Elbette ki hayır. Çünkü Özgür Yazılım, başka türlü bir şey.
Burnunuz akıyor, arkadaşınıza selpak(!)’i olup olmadığını soruyorsunuz. O da yok diyor. Çünkü kendisinde başka bir marka kağıt mendil var. Doğru soruyu bilmiyor, ihtiyaçlarınızı ifade edemiyorsunuz; çare yok: Akan ve silemediğiniz bir burunla gezeceksiniz.
Oysa LKD seminerlerinde diyaloglar farklı gelişir:
-Linux’ta Media Player var mı?
-Ne yapmak istediğinizi söyleyin?
-MP3’lerim var. Onları dinleyeceğim.
-XMMS kullanabilirsiniz…
Neden ilk başta doğrudan ürün adı verilmez? Tekrar GIMP ve Photoshop’a dönelim. İkisi de grafik işlemekte kullanılan yazılımlar. Ama diyelim ki ben çok usta bir grafikerim ve Photoshop’ta harikalar yaratıyorum; photoshop’un birçok kullanıcının bilmediği özelliklerini/ayrıntılarını biliyorum. GIMP kullanmaya başladım; ancak photoshop’ta çok sık kullandığım bir özelliğin karşılığını GIMP’te bulamadım. GIMP, Photoshop’tan kötü bir yazılım oldu. Ancak, yine usta bir grafiker olup o özelliğe ihtiyaç duymayıp, hatta GIMP’te bazı artılar da görüp GIMP’i göklere çıkarabilirdiniz. Fakat unutmayalım, Özgür Yazılım dünyası size ürün pazarlamaz; başkaları gibi kendi ürünlerini göklere çıkarmaz. Özgür Yazılımlar, programcıların ve kullanıcıların katkısına açıktır ve doğal olarak dürüsttür. Özgür Yazılımlar, yapabildiklerini ve yapamayacaklarını açıkça dile getirirler. Bir yapılacaklar listesi hazırlayıp programcıların ilgisine sunar. Programcılar da yazılımdaki eksiklikleri görüp ellerinden gelen katkıyı sunar. Bir diğer deyişle, programcılar yetenekleri doğrultusunda yazılıma katkıda bulunurlar; kullanıcılara da o programı ihtiyaçları doğrultusunda kullanmak kalır.
Ancak ülkemizde kullanıcının kendi ihtiyaçlarını tespit edip ona göre hareket etmesi pek sık görülen bir durum değildir. Microsoft insanların düşlerini gerçekleştirdiğini ima etmek için nereye gitmek istiyorsanız oraya sloganını kullanır.
Bu slogan, kullanıcı açısından bir bilinci varsayar; kullanıcı nereye gideceğini biliyordur ve Microsoft bu yolculukta size yardımcı olacaktır. Ancak kullanıcı-Microsoft ilişkisi gerçek hayatta pek de öyle değildir. Kullanıcının bilinci bizzat Microsoft tarafından oluşturulmakta ve Microsoft, kullanıcının Microsoft’laştırılmış düşlerini gerçekleştirmektedir.
Örneğin virüsleri, sürekli format atmayı ya da kurulan her yeni programda bilgisayarı yeniden başlatmayı bilgisayara içsel bir olgu olarak değerlendiren çok geniş bir kullanıcı kitlesi vardır.
Oysa başka bir dünya vardır; size kendi düşlerinizi kurma ve gerçekleştirme olanağı verir. Daha önceki bir yazıda günlük hayatta en çok kullanılan programlardan biri olan web tarayıcılar ve FireFox tanıtılmıştı. Bu yazıda ise sürekli gereksinim duyabileceğiniz, ofis programlarından biri olan OpenOffice.org tanıtılacak.
OpenOffice.org, Microsoft Office’in birçok özelliğini kapsıyor. Eksik yanları olduğu gibi, önemli artıları da var. Ancak herhangi bir programı tercih etmek, yukarıda da belirtildiği gibi tamamen kullanıcı gereksinimleri ile ilgili olmalı. Dolayısıyla tercih sizin… :)
Herşeyden önce OpenOffice.org, herkes için ücretsiz olan bir ofis paketidir. Aşağıdaki adresten OpenOffice.org’ın işletim sisteminize uygun olan kararlı (test aşaması tamamlanmış, kullanıma hazır) sürümünü indirebilirsiniz:
http://tr.openoffice.org/indirme-adresleri.html
İndirme adresinden de görülebileceği gibi OpenOffice.org hem GNU/Linux hem de Windows platformlarında çalışabilmektedir.
OpenOffice.org aşağıdaki modüllerden oluşmaktadır:
OpenOffice.org gerek kullanımı gerekse de grafiksel arayüzleri ile piyasadaki ofis programlarına (örneğin Microsoft Office ve Lotus SmartSuite) oldukça benzemektedir. (Ancak yukarıda da belirtildiği gibi ücretsizdir)
OpenOffice.org’u daha iyi tanımak için onu oluşturan modüllere bir gözatmak faydalı olacaktır:
Herhangi bir kelime işlem programından beklenen tüm özelliklere sahiptir. Örnek grafiksel kullanıcı arayüzüne aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz:
http://www.openoffice.org/dev_docs/features/1.1/images/writer.jpg
OpenOffice.org Kelime-İşlemci:
Ancak yine de kullanıcının uyarılması gereken iki nokta vardır:
Birinci olarak, Microsoft Word’den alışkın olduğumuz Türkçe imla düzeltme özelliği (henüz) OpenOffice.org ile doğrudan gelmemektedir. Bunun için ek olarak zemberek adlı programı kurmanız gerekmektedir ( http://tr.openoffice.org/imladenetimi.html).
İkinci olarak da Microsoft Word makrolarının yoğun olarak kullanıldığı belgelerde, OpenOffice.org’a geçiş zor olmaktadır. Fakat yine de zararın neresinden dönülse kardır :).
Microsoft Excel’e benzer bir hesap tablosudur. Metin, sayı, formül girip hesaplamalar yapabileceğiniz hücreli hesap tabloları sunar. Örnek grafiksel kullanıcı arayüzüne aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz: http://www.openoffice.org/dev_docs/features/1.1/images/calc.jpg
OpenOffice.org hesap tablosu: