KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU’NDAN EYLEM

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu 15 Temmuz 2005 günü Kızılay YKM önünden Maliye Bakanlığı’na yaklaşık 100 metrelik maaş bordroları ile yürüyerek AKP’nin gelecek üç yıl için tek taraflı olarak maaş zamlarını belirlemesini “Sadaka Değil Toplu Sözleşme” talebiyle protesto etti. Kamu emekçilerinin toplu sözleşme taleplerini bir kez daha haykırdıkları eylemin bitiminde yere “sadaka çanağı” konularak sefalet ücretleri teşhir edildi.

“KESK Ankara Şubeler Platformu” pankartı açan emekçiler 12.30’da Maliye Bakanlığı’na doğru “Sadaka Değil Toplu Sözleşme”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Sefalete Teslim Olmayacağız”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Toplu Sözleşme Hakkımız Grev Silahımız” sloganlarıyla yürüyüşe geçtiler. Buradan Maliye Bakanlığı önüne gelen KESK üyeleri adına konuşan KESK MYK Basın Yayın Sekreteri Hasan Hayır şunları söyledi:

” Değerli kamu emekçileri

Değerli basın emekçileri,

Bugün burada ve Türkiye’nin dört bir yanında hükümeti uyarmak ve taleplerimizi ifade etmek için yine alanlardayız!

Hükümet, yanlışta ısrar ediyor.
Hükümet, sermayenin ve IMF’nin borazanlığında ısrar ediyor.
Hükümet, yoksulluğun, işsizliğin ve sefaletin altına imza atıyor.
Hükümet, yüzbinlerce kamu emekçisiyle alay ediyor.
Hükümet, haklı ve meşru taleplerimizi duymazdan, görmezden geliyor.

Sözde zamlı ücret aldık!

Bordrolarımızdaki rakamlar, hükümetin utanç verici politikalarını anlatıyor.

Bütçenin % 40’ını, vergilerimizin % 65’ini tefeciye sunan hükümet,

Sıra yoksul halka, sıra üretene, sıra emekçilere geldiğinde “YOK” diyor.

Bu da yetmiyor; kamu emekçilerinin önümüzdeki 3 yıla ilişkin ücret zammı oranlarını belirlemekten çekinmiyor. 2006 yılı için %7.4 ücret zammı yapmayı öngörüyor.

Bu, kamu emekçilerine saygısızlıktır.
Bu, kamu emekçilerinin örgütlü iradesini çiğnemektir.
Bu, demokratik kurallara, yüzbinlerin taleplerine sırt çevirmektir.
Ve bu tutumun bir bedeli vardır.
Toplu sözleşme ve grev hakkımızı yok saymanın bir bedeli vardır.
İşte biz, hükümete bu bedeli ödetmeye hazırız!

Değerli kamu emekçileri,
Hükümet, devleti “şirket” gibi yönetiyor.
Özelleştiriyor, parçalıyor, etkisizleştiriyor, ticarileştiriyor!
En son canlı yayında TELEKOM’un nasıl peşkeş çekilmek istendiğini seyrettik!

TÜPRAŞ, PETKİM, ormanlar, madenler, demiryolları, müzeler hepsi satılık!

Kimin malını kime satıyorsunuz?
Şimdi de sıra eğitim, sağlık, emeklilik haklarımıza geldi.
En temel insan haklarını bile satılığa çıkarmaktan çekinmiyorlar.
Onları tek bir şey durdurabilir!
Onları tek bir şey korkutabilir!
Örgütlü ve kararlı bir mücadele!
Şunu iyi bilsinler ki;

Kamu emekçileri, hükümete hak ettiği yanıtı vermekte gecikmeyecektir!

Değerli kamu emekçileri,
Kamu hizmetlerini piyasalara açan zihniyet,
Kamu emekçilerini de çağdaş kölelik pazarına çıkarıyor.
Diyorlar ki; iş güvencesi olmasın, keyfiyet kural olsun!
İzinleri düşürülsün, çalışma saatleri, yükselmeleri belirsiz olsun!
Olmaz! Bin defa olmaz!
Biz buna izin vermeyiz!
Kazanılmış haklarımızdan asla geri adım atmayacağız!
Kamu emekçilerinin ücretleri ve diğer bütün çalışma koşulları toplu sözleşmelerle belirlenmelidir!

Buradan hükümete çağrı yapıyoruz:
Ücretlerimizi tek yanlı dayatmalarla belirlemekten,
Çalışma koşullarımızı iktidar sopasıyla düzenlemekten vazgeçin!
Ne sefalet zamlarını kabul ediyoruz, ne de kamu personel rejimi taslağını!
Soruyoruz?
Her şeyi siz belirlerseniz, Ağustos’ta ne görüşeceğiz!
Toplu görüşmeleri orta oyununa çevirmekten vazgeçin.
Anayasanın 90. maddesinde yaptığınız değişikliğin gereğini yerine getirin.
Uluslar arası sözleşmeler, toplu sözleşme ve grev hakkımızı güvence altına alıyor.
Bu sözleşmeler, 4688 ve 657 sayılı yasalardan daha üstün.
Hükümetin görevi, toplu sözleşme ve grev hakkımızı iç hukukta uygulamaktır.
Hükümetin görevi, bu yıl gerçekleştireceğimiz görüşmelerin, toplu sözleşme müzakereleri olduğunu açıklamaktır!

Hükümetin görevi tek yanlı ücret belirlemelerinden ve tek yanlı yasal düzenlemelerden vazgeçmektir!

Değerli kamu emekçileri,

Biz gücümüzü, IMF’den, sermayeden, çıkar odaklarından almıyoruz.
Biz gücümüzü, örgütlü ve kararlı bir mücadeleden,
Yüzbinlerce kamu emekçisinin haklı taleplerinden alıyoruz.
Hükümet, kendi bildiği yolda yürümekte direnirse;
Bugünkü eylemimiz, arka arkaya gelecek kitlesel eylemlerin habercisi olacak.”

Açıklamanın ardından maaş bordroları bırakılarak, sadaka çanağı açıldı. Eylem sloganlarla son buldu.

İZMİR’DE KESK ŞUBELER PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI DÜZENLEDİ

15 Temmuz Cuma günü saat 12:30’da eski Sümerbank öünde toplanan kamu emkçileri, “KESK İzmir Şubeler Platformu” pankartı açtı. 110 kişinin katıldığı eylemde; “Sadaka Değil Toplu Sözleşme”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Yüzdelik Zam Değil Toplu Sözleşme”, “IMF Değil Üretenler Yönetsin” sloganları atıldı.

Eylemde konuşan dönem sözcüsü BES İzmir Şube Başkanı Musa Sever; IMF politikalarını uygulayan hükümetin, emekçilerin haklarını gasp ettiğini söyledi. Kendilerinin sadaka değil toplu sözleşme istediklerini ifade eden Sever, KESK olarak fiili ve meşru mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.

Eylemin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi yapan Tüm Bel-Sen’lilere destek ziyaretinde bulunuldu. “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Söz Yetki Karar Çalışanlara Özelleştirmelere Hayır”, “Savaşa Değil Emekçiye Bütçe”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganları burada da atıldı. Burada da bir konuşma yapan Musa Sever; toplu sözleşmenin hakları olduğunu, bu süreçte demokratik mücadelenin ekonomik mücadelenin önüne geçeceğini söyledi.

KESK’TEN İSTANBUL’DA EYLEM

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, 15 Temmuz günü İstanbul’da Aksaray Metrosu önünde, AKP iktidarının memurlara yönelik 2008 yılına kadar yapılacak olan zamları tek yanlı olarak belirlemesi protesto edildi.

“Yüzdelik Artış Değil Toplu Sözleşme”, “Sözleşmeli Kölelik İstemiyoruz”, “Parasız Eğitim Parasız Sağlık”, “IMF Değil Emekçiler Yönetsin”, “Reform Aldatmacasına Geçit Yok” yazılı dövizlerin açıldığı eylemde, “Emekçi Düşmanı AKP İstifa”, “Sadaka Değil Toplu Sözleşme”, “Kölelik Yasaları Geri Çekilsin”, “Sözleşmeli Köle Olmayacağız” sloganları atıldı. Platform adına konuşan Nihat Dede, 2006 yılı için yüzde 7.4, 2007 yılı için yüzde 6.4, 2008 yılı için yüzde 3.5 ücret zammının yapılmasının öngörüldüğüne dikkat çekerek, “Geçmiş hükümetler gibi AKP hükümeti de kamu çalışanlarını ve örgütlerini yok sayarak tek taraflı ücret oranlarını belirlemeye devam ediyor” dedi.

Kamu emekçilerinin açlık sınırında olduklarını, düşük ü
cret aldıklarını belirten Dede, “Toplu sözleşme düzeninin oluşturulmasını talep ediyoruz. Öte yandan, toplu görüşme tarihi 15 Ağustos’ta başlamasına rağmen, hükümet ücret artışlarını bir ay önceden açıkladı. Önümüzdeki üç yıl için ücret artışını belirleyen hükümet, toplu görüşme konusunda samimi değildir. AKP hükümeti sürekli demokrasiden söz etmesine rağmen, emekçiler söz konusu olduğunda tercihini sermayeden ve IMF’den yana yapıyor. Hükümet, tek yanlı karar alıp emekçilere dayatıyor. Bu kabul edilemez” dedi.

Dede, konuşmasına şöyle devam etti, “Son 5 yılda ücretlerimiz yüzde 60 oranında erimiştir. AKP ve önceki hükümetler, emekçilerin ücret ve sosyal haklarından alıp, sermaye sınıfına, dış borçlara aktarmıştır. Bütçeler sosyal yaşamın ihtiyaçlarından uzak, borç ödeme belgesine dönüşmüştür. Mevcut kaynakların emekçilerin acil talepleri yönünde kullanılması için, AKP Hükümeti’ni bir kez daha uyarıyoruz. Her türlü meşru tepkimizi göstermekten, demokratik hakkımızı kullanmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

HATAY’DA KESK EYLEMİ

KESK’e bağlı memurlar, bugün Antakya’da Saray Caddesi’nde bulunan İş Bankası önünde toplanarak, hükümetin memurlara öngördüğü zammı protesto ettiler.

Eylemde konuşan Hatay Eğitim Sen Şube Sekreteri Hikmet Subaşı, “AKP Hükümeti, kamu çalışanlarının 2006 yılı için 7.4, 2007 yılı için 6.4 ve 2008 yılı için 3.5 oranında zam yapacağını bugünden tek taraflı olarak belirlemiştir. Yasalarla kurulmuş ve yasa gereği kamu çalışanları adına her yıl Ağustos ayında toplu görüşme yapma yetkisine sahip sendikaları hiçe saymıştır. AKP Hükümeti’nin bu tutumu kamu çalışanlarının örgütlülüğüne ve insanca yaşama hakkına bir saldırıdır. Kamu çalışanları da tek taraflı saldırı karşısında sesiz durmayacak, ‘Toplu görüşme değil; toplu sözleşme’ şiarıyla alanlara daha etkin bir şekilde inecektir” dedi.

Subaşı, hükümetin kamu emekçilerinin ekmeğine göz diktiğini belirterek, “Hükümeti buradan uyarıyoruz. IMF’nin kan emicilerinin sesine değil işsizlikten, yoksulluktan inim inim inleyen halkın, emekçilerinin sesine kulak versin. Kamu emekçileri olarak bizler, AKP Hükümeti’nin bu tek taraflı ücret ilanını kabul etmiyoruz. Grevli ve Toplu Sözleşmeli sendikal hak mücadelesini daha etkin bir şekilde sürdüreceğimizi buradan da ilan ediyoruz” dedi.

KAYNAK: Halkın Sesi