Lastik-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Fedayi Öztürk, işçilerin her gün yaptıkları eylemlerle hem Anayasal haklarını kullandıklarını hem de bakanlığın verdiği yetkiyi savunduklarını kaydetti. Fabrikada çalışan 403 işçinin 204’ünü üye kaydederek yetki başvurusunda bulunan Lastik-İş Sendikası İstanbul Şubesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetki aldı. Patron ise sendikanın yetkisine itiraz etti. Bunun üzerine eyleme geçen işçiler, […]
Lastik-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Fedayi Öztürk, işçilerin her gün yaptıkları eylemlerle hem Anayasal haklarını kullandıklarını hem de bakanlığın verdiği yetkiyi savunduklarını kaydetti.
Fabrikada çalışan 403 işçinin 204’ünü üye kaydederek yetki başvurusunda bulunan Lastik-İş Sendikası İstanbul Şubesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetki aldı. Patron ise sendikanın yetkisine itiraz etti. Bunun üzerine eyleme geçen işçiler, her gün işe giriş çıkışlarda alkışlar ve sloganlarla patronu protesto ediyorlar, öğlen de yemek boykotu ve yürüyüş yapıyorlar.
Örgütlülük güçleniyor
Yetki itirazı üzerine işverenle görüştüklerini, ancak işverenin çağrılarına olumlu yanıt vermediğini belirten Fedayi Öztürk, bunun üzerine işçileri toplayıp neler yapabileceklerini tartıştıklarını, işçilerin büyük kısmının eylem istediğini söyledi. Bu toplantının ardından sabah, öğle ve akşam eylem yapmaya başladıklarını dile getiren Öztürk, “Her geçen gün eylemlerin boyutu ve örgütlülüğümüz daha da güçleniyor. Fabrika içinde yapı bu kadar dağınık olmasına rağmen protesto eylemleri disiplin içinde sürüyor. İşçiler, sendika haklarını ve bakanlığın gönderdiği yetkiyi savunmaya devam ediyorlar” dedi.
Bizim suçumuz ne?
Yetkiye haksız yere yapılan itirazın geri çekilmesini istediklerini belirten Öztürk, “Çoğunluğumuz olmasaydı böyle eylemler yapmazdık. Çoğunluğumuzu elde etmemize rağmen böyle bir itirazı ne biz ne de işçiler kabul ediyor. Yıllardır İbrahim Ethem’e emek vermiş, fabrikayı büyütmüş, işverene para kazandırmış olan bu işçiler işverinin bu tutumunu protesto ediyor” diye konuştu.
Eylemlerin devam edeceğini belirten Öztürk, geniş çaplı bir basın açıklaması henüz düşünmediklerini, bunu ilerleyen süreçte, duruma göre yapacaklarını kaydetti. İşçiler, çevredeki fabrikalardan da destek alıyor.
İbrahim Ethem Ulagay İlaç Fabrikası’nin yüzde 90’lık hissesinin İtalyan Melorini Grubu’na ait olduğunu belirterek, bu grubun bütün fabrikalarında sendika olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Bizim suçumuz Türk işçisi olmak mı?” diye sordu.
Sektörün en kötüsü
İlaç sektöründe en düşük ücreti İbrahim Ethem işçilerinin aldığını belirten Öztürk, 1993 yılındaki sendikalaşma döneminde işçilere bir çok hak verildiğini, ancak sendikanın yetkisinin düşürülmesinin ardından hakların yavaş yavaş geri alındığını, sürekli zorunlu mesai uygulandığını anlattı.
Fabrikada ocak ayında örgütlenmeye başlayan Lastik-İş, 13 Mayıs’ta yetki başvurusunda bulundu, 24 Haziran’da ise yetki aldı.
Haber: Evrensel