Her ne kadar El Salvador’un makiladora’sında (ABD pazarına ihracat yapmak amacıyla sınırda kurulan ve ihracat şirketlerinin işçileri düşük ücretle, çoğu zaman sendikasız, güvencesiz, her türlü insani barınak, yol, yiyecek gibi olanaklardan yoksun berbat şartlarda çalıştırdıkları şerit üretim alanları. Çev.) örgütlemeye uğraşan tek sendika değilse de Tekstil Sendikası (STIT) belki de en başarılı olanlarından. 2002’nin Kasım’ında […]
Her ne kadar El Salvador’un makiladora’sında (ABD pazarına ihracat yapmak amacıyla sınırda kurulan ve ihracat şirketlerinin işçileri düşük ücretle, çoğu zaman sendikasız, güvencesiz, her türlü insani barınak, yol, yiyecek gibi olanaklardan yoksun berbat şartlarda çalıştırdıkları şerit üretim alanları. Çev.) örgütlemeye uğraşan tek sendika değilse de Tekstil Sendikası (STIT) belki de en başarılı olanlarından. 2002’nin Kasım’ında San Salvador’un dışındaki elbise fabrikası Tainan Girişimcilikte çalışan işçiler adına Tekstil sendikası (STIT) toplu sözleşme hakkını elde etti. Tayvan asıllı Tainan ilk örgütlenme çabalarına sendikanın temel örgütleyicilerini işten atarak ve daha sonra da Nisan 2002’de iş yerini kapatarak yanıt verdi. STIT ise Emeği İnceleme ve Destek Merkezi (CEAL) ile beraber çalışarak Tainan’ı sendikayla pazarlığa zorlayan uluslararası bir kampanya örgütledi. Bu kampanya sonucunda gene Tainan sahipliğinde ama STIT temsilciliğinde Just Garments adı altındaki iş yeri yeniden üretime açıldı. Sendika bu günlerde fabrikanın yüzde 55’ini satın aldığı gibi Tainan’dan tüm fabrikayı alma sürecinde. El Salvador’da olduğu gibi tüm bölgede de zayıf işçi sendikal savunma seviyesi göz önüne alındığında Dominik Cumhuriyeti’ni de kapsayan Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (Central American Free Trade Agreement – CAFTA) Just Garments’deki deneyimin tekrarına pek olanak tanımayacağa benziyor. CAFTA’nın (Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) pek çok eleştirmeni emek standartlarını koruyan ve uygulayan bölümlerinin göz boyamadan daha ileri gitmediğini söylüyorlar. 2004’ün Mart’ında yayınlanan bir İnsan Hakları İzleme (Human Rıghts Watch) raporu CAFTA’nın (Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) emeğe yönelik maddelerinin uygulanamazlığının kayda değer olduğunu yazmaktadır.
Örneğin, CAFTA ticaret anlaşması, anlaşmayı imzalayan ülkelerin kanunlarının Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Emek Örgütü’nün (ILO) geliştirdiği standartlara uyma zorunluluğunu getirmiyor. Bunun yerine, basitçe, uluslara bu uluslararası standartlara uymak için ellerinden geleni yapmalarını salık veriyor. CAFTA’daki tek uygulama mekanizması kendi iş kanunlarına uymayan ülkelere para cezası getirmesi. Ancak bu ceza sistemi de öyle ki, uluslar bunlara ancak uymama halinde ödedikleri cezanın bedeli problemi düzeltmeden eğer daha fazlaysa düzeltme yapacaklardır. Bu yüzden aykırı ülkeler bu cezalara sadece iş yapmanın bir maliyeti olarak bakacaklardır. Daha da öte, üye ulusların gümrük ayrıcalıkları ancak o ülke cezayı ödememekte ısrar ederse kaldırılıyor… işçilere yapılan saldırıları önlememesiyle değil.
17 Aralık 2004’te El Salvador’un Kanun Yapıcı Meclis’i, Orta Amerika’da CAFTA’yı ilk onaylayan oluyordu. Protestocular Meclis’in altındaki meydanı doldururken, Halk Direnişi 12 Ekim Hareketi’nin temsilcileri 16 Aralık’ta Meclisi birkaç saat işgal ettiler. Bu gecikmeli açılış yüzünden temsilciler bütün gece çalışmak zorunda kaldılar. 17 Aralık’ta sabah 3:30’da Milliyetçi Cumhuriyetçi Birlik (ARENA), Ulusal Ara Buluma Partisi (PCN) ve Hıristiyan Demokratik Parti’nin (PDC) temsilcileri günün gündemini değiştirerek CAFTA’yı gündeme aldılar. Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN) ise bu protokole aykırı davranışı protesto ederek oylamayı sabahın geç saatlerine kadar geciktirebildi. Ancak ticaret anlaşması 49 lehte ve 35 aleyhte (Birleşik Demokratik Merkez maddeye aleyhte oy kullanarak FMLN’ye katıldı) oyla kabul edildi. Bu şekilde geçen bir oylamadan sonra Salvadorlu sivil toplum kuruluşları CAFTA’nın anayasaya aykırılığı ve dolayısıyla anayasanın değiştirilmesi için gerekli üçte-iki oy alması gerektiğinin tartışmasını başlattılar.
Orta Amerika’nın geri kalan kısmı da yavaşça El Salvador’un ardında sıradaki yerlerini alıyorlar gibi. 3 Mart’da Kongre’nin gündemine El Salvador’dakine benzer sabah erkenden sokuşturulan madde taktikleriyle Honduras CAFTA’yı onaylayan ikinci ülke oldu. Gene Mart’da aynı işlem bozukluklarının ithamı altında şiddetli sokak gösterileri arasında Guatemala kanun yapıcıları da ticaret anlaşmasını geçirdi. Nikaragua’da Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN) ticaret anlaşmasına karşı halk direnişini diri tutabildiyse de, bazıları FSLN temsilcilerinin de anlaşmadan yana oy kullanacağından eminler. Bu arada Kosta Rika’da CAFTA’nın anayasaya aykırılığı, ve dolayısıyla geçmesi için üçte-iki çoğunluk gerektiği tartışması pek bir başarı sağlayamadı. Ancak, bu anlaşmaya halk arasında oldukça yüksek tepkiden dolayı Kosta Rika Cumhurbaşkanı Abel Paçeko ulusal bir referanduma gidebileceğinden bahsetti.
İçinde emek maddeleri bulunmaması da dahil bir çok nedenden dolayı ABD meclisi ise CAFTA’yı onaylamak için 40 oy geride. Anlaşmanın geçebilmesi için bazı maddelerinin tekrar gözden geçmesi, ve eğer bu olursa da Orta Amerikalı ülkelerin de, eğer katılmak istiyorlarsa, değişmiş maddeleri tekrar onaylamaları gerekecek.
Yazar hakkında:
Ben Plimpton Centro de Intercambio y Solidaridad’da İnsan Hakları Programının koordinatörü.
http://www.redsintitechan.org
(NACLA Report on Americas / Mayıs-Haziran 2005 sayısı’ndan sendika.org tarafından çevrilmiştir)