ABD’nin “demokratik ortak”larından Pakistan rejimi, telekom işçilerinin özelleştirmeye karşı yürüttüğü mücadeleyi ordu zoruyla bastırmaya çalışıyor. Pakistan Telekom (PTCL) işçilerinin, önümüzdeki hafta şirketin ihaleye çıkarılmasına karşı başlatacağı grev, devlet güçlerinin şirketi basmasıyla engellendi. Silahlarla tesislere girdiler Önceki gün harekete geçen ordu ve polis birlikleri, ülkenin birçok kentindeki PTCL tesislerini “ele geçirdiler”. Tanıklar, makinalı tüfekler monte edilmiş […]
ABD’nin “demokratik ortak”larından Pakistan rejimi, telekom işçilerinin özelleştirmeye karşı yürüttüğü mücadeleyi ordu zoruyla bastırmaya çalışıyor. Pakistan Telekom (PTCL) işçilerinin, önümüzdeki hafta şirketin ihaleye çıkarılmasına karşı başlatacağı grev, devlet güçlerinin şirketi basmasıyla engellendi.
Silahlarla tesislere girdiler
Önceki gün harekete geçen ordu ve polis birlikleri, ülkenin birçok kentindeki PTCL tesislerini “ele geçirdiler”. Tanıklar, makinalı tüfekler monte edilmiş araçlarla binalara giren askerlerin, yüzlerce sendikacı ve işçiyi gözaltına aldığını anlattı.
Pakistanlı sendikacı Şahid Eyüb, ülke çapında 300’den fazla işçinin “çalışma barışını bozmak” suçlamasıyla gözaltına alındığını söyledi. Eyüb, “Telekom şirketi kâr ediyor. Satılmasının hiçbir anlamı yok. Eğer satış gerçekleşirse binlerce işçi sokağa atılacak” dedi.
Çocuklar bile gözaltına alındı
Sendikacı Melik Makbul ise, işçilerin bu baskı karşısında yılmayacağını belirterek, telekom işçilerinin liderlerinin şimdilik “yer altına” çekildiğini söyledi. Makbul, gözaltı sayısının 500’den fazla olduğunu, bunlar arasında işçilerin ailelerinin de bulunduğunu kaydetti. Pakistanlı sendikacı; Rawalpindi bölgesinde bir işçi liderinin 15 yaşındaki oğlunun gözaltına alındığını, benzer uygulamaların birçok bölgede görüldüğünü anlattı.
Bu arada, Keta ve Mastung kentleri arasında yeni döşenen fiberoptik kablo bağlantısı kesildi. Bu nedenle, Belucistan’dan İran sınırına kadar olan bölgede telefon iletişimi tamamen durdu. Kesintinin bir arıza sonucu olup olmadığı bilinmiyor.
Ordu yetkilileri ise; büyük kentlerdeki telekom tesislerinin asker denetiminde olduğunu, polis ve paramiliter kuvvetlerin de “düzeni sağlamak üzere” harekete geçirildiğini açıkladı.
Şirketin, askeri iletişim uzmanları gözetiminde faaliyete devam ettiği belirtiliyor.
PTCL Başkanı İkbal Han, şirketin “normal bir şekilde çalıştığını” öne sürdü. Han, birçok işçinin greve karşı çıkarak asker gözetiminde çalıştığını iddia etti.
Greve katılım yüzde 100
Buna rağmen, işçilerin önemli bir kesiminin işlerine dönmediği ve bu nedenle birçok servisin kullanım dışı kaldığı belirtiliyor. Birçok bölgeden, greve katılımın yüzde 100’ü bulduğu haberleri alınıyor.
Pakistan hükümeti, şirketin yüzde 26’lık hissesinin 18 Haziran’da satışa sunulacağını ilan etmişti. Ülke çapında 60 binden fazla telekom işçisi, bu açıklama karşısında yaklaşık iki haftadır grev ve gösteriler gerçekleştiriyor.
İşçi önderlerine anti-terör tehdidi
İçişleri Bakanı Aftab Ahmed Han, önceki gün yaptığı açıklamada, işçilerin greve devam etmesi halinde “anti-terör yasaları”nın devreye sokulacağını ilan etti. Böylece, Pakistan hükümetinin işçileri terörist olarak gördüğü de açığa çıktı. Söz konusu yasalar uyarınca, işçi liderleri ve sendikacılara 10 yıl hapis cezası dahi verilecek.
Gözlemciler, özelleştirmeye karşı verilen mücadelenin, Pakistan işçi sınıfı tarihinin en önemli eylemlerinden biri olduğunu belirtiyor. Grev nedeniyle, telekom sektöründe örgütlü 9 sendikanın tamamı, ilk kez bir araya geldi. Hükümetin, sendikalar arası bu birliği bozmaya çalıştığı belirtiliyor.
——————————————————————————–
‘Tarihi bir eylem’
Lahor kentinde bulunan Pakistan Emek Partisi Genel Başkanı Faruk Tarık, Evrensel’in grevle ilgili sorularını yanıtladı. Dün öğle saatlerinde görüştüğümüz Tarık, telekom grevinin ülke tarihinde bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.
Evrensel: Şu anda telekom sektöründeki durumu özetler misiniz?
Faruk Tarık: Bütün telekom tesisleri ordunun eline geçmiş durumda. İşçileri binalara almıyorlar. Buna rağmen binlerce işçi, birçok kentte telekom merkezleri önünde toplandı ve özelleştirme karşıtı sloganlar atıyorlar. Durum çok gergin. İşçi liderleri, ayın 15’inde bütün telefon hatlarının kesilmesi çağrısında bulundu.
Diğer sendika ve sektörlerin eyleme desteği ne düzeyde?
Ne yazık ki, henüz diğer sendikalardan pratik anlamda fazla bir dayanışma göremiyoruz. Biz parti olarak, bir günlük genel grev çağrısı yaptık. Bu çağrımızı sendika konfederasyonu yöneticilerine de iletiyoruz.
Telekom grevinin Pakistan için önemi ne?
Bu eylemin, günlerce devam etmesi ve ülke çapına yayılması Pakistan tarihinde bir ilk. Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref liderliğindeki neoliberal rejime karşı ilk büyük işçi eylemi.
Ayrıca telekomda örgütlü 9 sendika, ilk kez böyle büyük bir mücadelede birlik gösterdi. Gerçi şu anda bu sendikaların birçok lideri gözaltında. Ama işçiler ve kurulan eylem komitesi, birliği sürdürüyor.
Müşerref ve hükümeti de bu durumun farkında ve ne pahasına olursa olsun grevi bastırmaya çalışıyorlar.
Telekom’un satışıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıktı mı? Şirkete kimler talip?
Hepsi de Ortadoğulu olan 7 farklı şirket ihaleye giriyor. Bunlardan biri, öldürülen eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin kardeşine ait bir şirket. Bir diğeri, Dubai’den.
Ama bizim korkumuz, bu şirketlerin birer paravan olması. Arkalarında, Müşerref veya Başbakan Şevket Aziz ile bağlantılı kişilerin bulunduğunu sanıyoruz. Telekom, her ay 23 milyar rupi kâr eden bir şirket. Böyle kârlı bir kuruluşu kimlere peşkeş çekmek istiyorlar?
Haber: Evrensel Gazetesi