Eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yılı aşkın sürdürdüğü örgütlü mücadeleyi sahiplenerek TÖS’ün ve TÖBDER’in mücadele geleneği ile oluşturduğumuz Eğitim Sen kapatılma tehdidiyle karşı karşıyadır. “HAKLAR YASALARDAN ÖNCE GELİR” şiarı ile çıktığımız yolda kimseden icazet almadık, kapılarımıza vurulan mühürleri kırarak bu onurlu mücadeleyi bugünlere taşıdık. Bu süreçte reformist, uzlaşmacı ve bürokratik sendikal “önderlik” örgütümüzü birçok noktada […]
Eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yılı aşkın sürdürdüğü örgütlü mücadeleyi sahiplenerek TÖS’ün ve TÖBDER’in mücadele geleneği ile oluşturduğumuz Eğitim Sen kapatılma tehdidiyle karşı karşıyadır. “HAKLAR YASALARDAN ÖNCE GELİR” şiarı ile çıktığımız yolda kimseden icazet almadık, kapılarımıza vurulan mühürleri kırarak bu onurlu mücadeleyi bugünlere taşıdık. Bu süreçte reformist, uzlaşmacı ve bürokratik sendikal “önderlik” örgütümüzü birçok noktada daraltan teslimiyetçi bir çizgiye evirmiştir. 4688 sayılı Sendikalar Yasası ile iyice derinleşen bu teslimiyetçi çizgi bugün örgütümüzü tasfiye noktasına getirmiştir. Ancak örgütümüzü kurulduğu günden bu güne ciddi bir güç olmayı başaramayan devrimci, demokrat, sosyalist dinamikler de üzerine düşen sorumlulukları tam anlamıyla yerine getirememiştir.
MGK’nın talimatıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından kapatılmak istenen Eğitim Sen’e ve anadilde eğitim hakkına sahip çıkmak tüm devrimci, demokrat, sosyalist kişi, kurum ve anlayışların tarihi görevidir. Çünkü bu hak bilimsel ve evrensel bir hak olduğu kadar barış, kardeşlik ve özgürlük talebidir de. Bugün bu haktan vazgeçmek ilkelerimizden ve onurumuzdan vazgeçmektir. Bu ilkeler uğruna nice bedeller ödenmiş, hatta bu yolda yaşamını yitirenlerimiz olmuştur. Bugün bu diz çöktürme operasyonunda atılacak her geri adım onurlu tarihimize bir ihanet sayılacaktır.
Emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin ülkemizde derinleştirmeye çalıştığı sosyal yıkım ve sefaletin başarıya ulaşmasının tek yolunun ileri ve öncü kesimlerin ehlileştirilmesinden geçtiği bugün kafaca da buna yatkın olan kesimlerin teslimiyet anlayışı kabul edilmemeli, örgütü “korumak” adına tavizin ve geri adımın taktik olarak ifade edilmesi reddedilmelidir.
Her geçen gün derinleşen sosyal yıkım ve sefaletin önüne geçebilmek için bizimle aynı kaygıları paylaşan eğitim emekçisi dostlarımızı göreve çağırıyoruz. Teslimiyetten yana değil, tercihini fiili- meşru ve militan bir mücadeleden yana bir Eğitim Sen yaratmak için bu zorunludur. Bunun için 2 Temmuz 2005’te yapacağımız toplantıya genel kurul delegesi ve temsilci arkadaşları; 3 Temmuz 2005’te yapılacak genel kurula tüm eğitim emekçilerini Ankara’ya bekliyoruz.
Adana Demokratik Sendikal Mücadele Platformu
Kayseri Sınıf Sendikacılığı Platformu
K.Maraş Sınıf Sendikacılığı Platformu
Mersin Sınıf İnisiyatifi
Yeni Demokratik Sendikal Birlik
Devrimci Memur Hareketi
Emekçi Memur
Adana Sendikal Mücadelede Sınıf İnisiyatifi
Toplumsal Özgürlükçü Kamu Emekçileri