Çoğu sendikanın hayır kampanyasını desteklemesiyle birlikte, evet oyuna verdikleri birleşik destek birleşik düşünce tezini (solun ve sağın piyasa merkezli politikalar üzerinde birleşmesini savunan “tek-fikir sistemini) güçlediren merkez-sağ ile merkez solun arzuları hilafına referandumu yenilgiye uğratan Fransız işçi sınıfı oldu. Bu şekilde, ilerici hayır kampanyası 2003 grevlerine neden olan ve 2004 yerel seçimlerinde Fransız hükümet partileri […]
Çoğu sendikanın hayır kampanyasını desteklemesiyle birlikte, evet oyuna verdikleri birleşik destek birleşik düşünce tezini (solun ve sağın piyasa merkezli politikalar üzerinde birleşmesini savunan “tek-fikir sistemini) güçlediren merkez-sağ ile merkez solun arzuları hilafına referandumu yenilgiye uğratan Fransız işçi sınıfı oldu. Bu şekilde, ilerici hayır kampanyası 2003 grevlerine neden olan ve 2004 yerel seçimlerinde Fransız hükümet partileri için büyük bir yenilgiye yol açan sosyal güvenlik ve emeklilik reformları konusundaki tepkiler üzerine inşa edilmiş oldu.
İlerici sesler, hayır oylarının avronun devreye sokulmasından kaynaklanan fiyat artışlarını gizleyen hükümete karşı güvensizliği yansıttığı Hollanda’da daki tartışmalarda da belirleyici oldu. Bunun da ötesinde, Hollanda oyları Fransız hayır seçmenleri açısından bu denli sevimsiz olan aynı piyasa yanlısı politikaları koşulsuz biçimde izlemekte olan hükümete büyük bir darbe indirecek.
Mevcut AB politikalarının anayasaya yazılması onlara yeni bir statü kazandırıyor. Attac Fransa’dan hayır kampanyasının merkezindeki bir grubun üyesi olan Patrice Cuperty, bu durumun bir çok insan tarafından kabul edilebilir olmadığını savunuyorlar. “Mevcut politikacılarımız gelecek kuşakları kendi politik ve ekonomik tercihlerine tabi kılmamalıdırlar” diyor 1793 Fransız anayasasını tekrarlayarak “özellikle de bu belge seçilmiş bir organ tarafından yazılmamışsa”. Hollanda Hayır Oyu komitesinden Erik Wesselius ise, benzer bir noktayı vurgulayarak anayasanın piyasa yanlısı tutumunun “bazı temel politik tercihleri gelecekteki onyıllar boyunca sabit bırakacağını” belirtiyor.
Anayasa, Avrupa’nın politik temelini tek bir belge içinde belirleyerek, halka Avrupa’nın ilerlemekte olduğu istikametin ne olduğuna dair bir fikir oluşturma olanağı sağladı. Fransa’daki tartışma ilk olarak anayasaya yüzde 60’lık bir destek gösteriyordu ancak, Attac Fransa’dan Susan George’a göre, “İnsanlar bir kez neyin anayasallaştırılacağını gördükten sonra ölmekten korkmaya başladılar”. Bu arada Hollanda’da, referandum konusunda daha iyi bilgilenmiş olan halkın da karşı oy vermesi bekleniyor.
Ortaya çıkan sonuçta mevcut AB politikalarına ilişkin deneyimler de etkili oldu. Fransız ve Hollanda solu bugün AB projesini hükümetleri tarafından ekonomileriniı özelleştirilmesine ve taşeronlaştırılmasına yönelik olarak kullanılan bir araç olarak görüyor. Britanya’daki kamusal tartışma aynı sonuçlara ulaşmayı başaramamışsa, bunun nedeni Margaret Thatcher’ın işe önden başlamasıydı. TUC anayasanın bizi “Avrupa sosyal modeline” bağlayacağı konusunda iyimser. Ama Fransız sendikaları tam tersi bir sonucun altını çizdiler. Kampanyacılar temel haklar bildirgesini “büyük bir yanılsama” olarak çizip atarak, üye devletlerin bu bildirgenin sosyal ve işyeri koruması ile ilgili önerilerini uygulamak zorunda olmadıklarını vurguladılar. SUD-PTT sendikasından Annick Coupe, “anayasanın güya sunmakta olduğu haklar… emek standartları ve vergilendirmede altta kalanın canı çıksın… durumunu ortadan kaldırmayacak. Aslında, anayasa sosyal bir Avrupa’nın ihtiyaç duyacağı siyasetlerin toplumsal ve mali uyumunu yasaklıyor” diyor. Bunlar Britanyadaki hayır kampanyacılarına hakim olan Avro-septik tezlerin tam tersi.
Britanya’nın acemi hayır kampanyası anayasanın sağ ve sol muhaliflerini bir araya getirmeye çalışıyor. Popülist sağ ile bu türden bir örgütsel ittifak Fransız ve Hollandalı kampanyacılar açısından akla bile gelmezdi. Onların rasyonalitesi Avrupa’nın reddedilmesine değil, ancak farklı bir Avrupa’ya yönelik bir tartışma açmaya dayanıyor. Fransa’da, 800’den fazla yerel kolektif sendikacıları, küreselleşme karşıtlarını ve sol partilerin üyelerini bir araya getirdi. Hollanda’da, Hayır Oyu Hollanda Komitesi kendisini popülist sağdan ayrıştırmayı amaçlayan bir bildirge ile enternasyonalist değerlerini vurguladı. Her iki durumda da, tüm bunlar anayasanın ileri muhaliflerinin Avrupa-karşıtı oldukları iddialarını boşa çıkardı. Britanya kampanyacıları bundan çok şey öğrenmeli.
* Oscar Reyes; İngiliz “Red Pepper” dergisi yazarı ve sosyal forum aktivisti
1 Haziran 2005 Çarşamba tarşhli The Guardian gazetesinden sendika.org tarafından çevrilmiştir