İki gündür İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampusü etrafında terör estiren, büyük bir çoğunluğu öğrenci olmayan, satırlı, bıçaklı çetelere karşı polis ve okul yönetiminin kayıtsız tavrı dikkat çekiyor. Bu gurubun dünkü saldırılarında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve gazeteciler hedef olurken polis olayları izlemekle yetindi. Yaklaşık bir buçuk ay önce Şenol ve Cem adlı faşistler Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde […]
İki gündür İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampusü etrafında terör estiren, büyük bir çoğunluğu öğrenci olmayan, satırlı, bıçaklı çetelere karşı polis ve okul yönetiminin kayıtsız tavrı dikkat çekiyor. Bu gurubun dünkü saldırılarında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve gazeteciler hedef olurken polis olayları izlemekle yetindi.
Yaklaşık bir buçuk ay önce Şenol ve Cem adlı faşistler Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrencilere bıçak çekmesiyle başlayan saldırılar bir hafta sonra Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Hakan Hançer isimli faşistin öğrencilere bıçak çekmesiyle devam etti. Ardından Yabancı Diller binası önünde bir kız öğrenciye pusu kurup saldıran faşistlerin arasında bulunan İktisat öğrencisi Tanju Mert 17 Mayıs günü de fakülte içinde öğrencilere silahlı saldırıda bulundu.
Tüm bu saldırıların ardından başlayan final sınavları zamanı okulun etrafında ve içinde polis korumasında toplanan faşist çeteler bir yandan sınavlara girdi, diğer yandan da okul giriş ve çıkışlarında pusu kurup solcu öğrencileri yaraladı. 18 Mayıs Çarşamba günü okuldan çıkıp evine giden 8 öğrenci okul çevresinde pusuya düşürülüp satırlarla yaralandı. 2 Haziran Perşembe günü ise Eczacılık Fakültesi bahçesinde bir öğrenci yine aynı şekilde yaralandı.
Bu saldırılar devam ederken İstanbul Üniversitesi’nde saldırılara maruz kalan öğrenciler olarak her gün okula birlikte girip birlikte çıkarak güvenliğimizi sağlamaya çalıştı. Rektörlük, konuyla ilgili görüşmelerde öğrencilerin can güvenliğini sağlayacaklarını söyledi ancak 4 devrimci öğrenci hakkında okula girmelerini engelleyen ihtiyati tedbir kararı alarak bu saldırılarda taraf olduğunu ortaya koydu. Solcu öğrencileri okula alamayan yönetim okul içinde silah ve bıçak kullanan faşistler hakkında hiçbir yaptırım uygulanmadı tam tersine gün geçtikçe verilen destek arttırıldı. Faşistler sınavlarına girerken polis korumasının yanında kendi satırlı ve kılıçlı korumalarını da beraberinde okula getirmeye başladılar.
3 Haziran Cuma günü ise Beyazıt Merkez kapı önünde toplanan 50 kişilik faşist grup kapıdan okula girmeye çalışan öğrencilere sivil polislerin, çevik kuvvetin ve üniversite güvenlik görelilerinin “korumasında” satırlarla saldırdı. Bu gurup daha sonra Öğrenci Kültür Merkezine saldırarak üniversiteye bağlı bu kuruma ciddi maddi hasar verdi. 6 Haziran Pazartesi günü ise Hukuk Fakültesine sınav bahanesiyle giren Hakan Hançer ve Kürşat Kaplan adlı faşistler korumalarıyla solcu öğrencilere saldırdı. Bu saldırıda daha önce İktisat Fakültesine saldırdığı için okuldan atılan Mahmut isimli ve Hukuk Fakültesinde silahla bir öğrenciyi yaralayan Hüseyin isimli ülkücüler de vardı.
Tüm bu yaşananlara rağmen İÜ yönetimi öğrencilerine saldıran, okulu tahrip eden faşistleri savunuyor, solcu öğrencilerin ülkücü çeteleri sınava sokmamakla suçladı. Saldırganlardan Hakan Hançer ise okul yönetiminin bu tavrından aldığı destekle savcılığa eğitim haklarının engellendiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. 7 Haziran Salı günü yine aynı şekilde okula giren faşist çeteler bu defa Merkez Kampus girişinde polislerin önünde pala çekip öğrencilere saldırdı. Bunun karşısında polisin tavrı kendini savunan öğrencileri gözaltına almaya çalışmak oldu.
8 Haziran Çarşamba günü ise sabahın erken saatlerinden itibaren faşistler gruplar halinde Beyazıt Meydanında beklemeye başladı. Saat 10 civarında Fen Fakültesi kapısını kırıp okula giren 100 civarında faşist öğrencilere saldırdı. Kapıları kapatıp kendini savunan öğrenciler karşısında kılıçlarını çeken faşistleri polis gene gözaltına almadı ve kaçmalarına göz yumdu.
Çeteler elini kolunu sallayarak üniversiteye saldırırken, polisin verdiği bilgilerle 80 öğrenci hakkında savcılık soruşturma başlattığı öğrenildi. İstanbul Üniversitesi’nde siyaseti bitirme vaadiyle yönetime gelen MHP kökenli rektör Mesut Parlak’ın olaylar karşısında rektörü olduğu üniversiteyi değil eski ülküdaşlarını koruması ise dikkat çekiyor.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin verdiği bilgiye göre saldırılara katılan ve okul yönetimi ile polis tarafından korunan kişiler şunlar:
Hukuk Fakültesinden Hakan Hançer,Kürşat Kaplan, Kudret Gül, Mehmet Gökay Akça ve soyadı öğrenilemeyen Hakan isimli bir faşist;
İktisat Fakültesinden Tanju Mert;
Siyasal Bilgiler Fakültesinden İrfan Kavak, Şenol Ertürk, Cem Levent
Edebiyat Fakültesinden Zafer Kuran, Fahrettin Çelenk, Hasan Boğa, Yılmaz Özcan
Fen Fakültesinden Akın Yaman
Bir ay içerisinde silahlı, satırlı, kılıçlı saldırılarda bulunan bu kişiler hakkında okul yönetiminin ve polisin herhangi bir işlem yapıp yapmayacağı merakla bekleniyor.
sendika.org