Alarcon özellikle de Küba’yı eleştirenlerin en çok başvurduğu “Küba’da niçin politik partiler yok” sorusuna açıklık getirdi ve Küba Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı “Küba ve İnsan Hakları” dosyasından üç önemli konuyu sundu. Alarcon , ABD ile ilişkiler, Küba demokrasisinin modeli, Kübalı göçmenler, Papa’nın ölümü nedeniyle Roma’da bulunuşu, Cenevre İnsan Hakları Komisyonunda Küba’nın sunduğu değişiklik önergesi ve Küba’da […]
Alarcon özellikle de Küba’yı eleştirenlerin en çok başvurduğu “Küba’da niçin politik partiler yok” sorusuna açıklık getirdi ve Küba Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı “Küba ve İnsan Hakları” dosyasından üç önemli konuyu sundu. Alarcon , ABD ile ilişkiler, Küba demokrasisinin modeli, Kübalı göçmenler, Papa’nın ölümü nedeniyle Roma’da bulunuşu, Cenevre İnsan Hakları Komisyonunda Küba’nın sunduğu değişiklik önergesi ve Küba’da yapılacak olan 17 Nisan seçimleri gibi çok farklı konulardaki sorulara cevap verdi.
Yabancı bir muhabirin “17 Nisan’daki seçimlerde partilerin olmayışı üzerine” sorduğu soruyu şöyle cevapladı: “Bazı ülkelerde politik partiler vatandaşların iradelerini üzerlerine alıyorlar, hatta gasp ediyorlar. Kübalı adaylar, ne parti aristokrasisi tarafından ne de genel seçim mekanizması ile seçilmiş, dünyadaki tek adaylardır. Elbette, Küba’da tek bir politik parti var, şöyle de söyleyebiliriz ki; Küba’da her vatandaşın politik bir partisi var. Çünkü vatandaşlar seçilmiş olmak için kendilerini önerebilirler. 41.600 birleşimden herhangi bir temsilci elini kaldırırsa seçime gidilir. 17 Nisan’daki seçimler bir adayın elini kaldırması nedeniyle yapılacak olan seçimlerdir. Diğer ülkelerde hiçbir vatandaş bu hakka sahip değildir!… Ekonomik grupların finanse ettiği politik partilere sahip olmadığımız için eleştiriliyoruz ve suçlanılıyoruz. Yunanistan’daki Perikles sisteminin aynısı Küba’da işliyor.
Niçin bu suç oluyor? Paralı birilerine posterleriyle sokaklarımızı kirlettirmediğimiz için mi? Burada ne politik parti aristokrasisi tarafından atanmış biri ne de bir düzme var. Yabancı habercilerin çoğu bizim seçimlerimiz hakkında hiçbir şey söylemiyorlar. Çünkü onların ülkesindeki demokrasi modeli, ‘demokrasinin ispatıdır’. Bunun için dünyada bir çok insan, bizim burada her 2.5 yılda bir seçim yaptığımızı bilmiyor.”
Alorca , “demokrasiyi temsil ettiğini söyleyen kapitalist ülkelerde ne demokrasi ne de temsil etme var. Demokrasi, insanın yetkisini kullanabildiği bir sistemdir. Eğer insanlar arasında eşitlik yoksa, ötekiler adına birisinin onları temsil etmesi olanaksız” diyerek, Avusturyalı hukukçu Hans Kelsen’in “Temsil Etmenin Kurgusu (Ficcion de Representacion)” adlı kitabından alıntı yaparak konuşmasını sürdürdü. “Eşitsizlik, herhangi birisinin demokratik fikrinin reddidir. İnsanlık bu duraklamayı sadece, temsilciler ve temsil edilenler arasındaki bağı, dayanışma ve adaletin temeline oturtarak aşabilir. Kelsen, temsil etmenin olabilecek bir izahatını yaptı: ‘Toplumun konuşması’. Bunun için biz eğitimden, sağlıktan, demokrasiden konuşuyoruz. Bu idealleri arıyoruz. Biz temsili demokrasinin yalancı, sahtekar gösterişçileriyle aynı fikirde değiliz.”
Parlamento Başkanı, Cenevre İnsan Hakları Komisyonu’nda, ABD’nin Küba’yı suçlama nedenleri ile bu konu arasında bağ kurarak “Onların seçim sistemi ölümcül. Bunu halkın seçime katılım seviyesinin acıklı durumu belli ediyor” dedi ve ekledi “Amerika’da binlerce yoksulun, siyahın, azınlığın onlarca çözülmemiş sorunları var ve onlar son seçimde oylarını kullanmadılar. İnsanların birçoğu seçim gününden habersiz. Orada seçim sonuçlarını değerlendiren insanların isim listeleri gizlidir. Sistemin gizli olması nedeniyledir ki sonucu bir kişi bile değiştirebilir.” Alorca sözlerini şöyle tamamladı: “Burada vatandaşlar oylarını vererek tercihlerini belirtiyorlar. Çünkü doğuştan seçme-seçilme hakkına sahipler. Seçilen kişi hiç para ödemez, hiç bir formalite yapmak zorunda değildir. Kübalı, kendi bölge ve birimlerinden halkı tarafından seçilerek gönderilen ve herkes tarafından bilinen adaylar arasında eleme yapar. Halk tarafından seçilerek gönderilen 30.000 aday var. Bunlar 17 Nisan’da yeniden seçilerek ilan edilecekler.”
12.04.2005
REBELİON -Pascual Serrano-
(Atiye Parılyıldız tarafından sendika.org için çevrilmiştir.)