15 kenttaşını Irak’taki işgalde kaybeden Antakya, her geçen gün yeni bir olaya tanıklık ediyor. 14 Mayıs 2005 günü eşinin Irak polisi tarafından tutuklandığını ve hiçbir haber alamadığını belirten İclal Gezgin “Kocam 31 NP 507 plakalı aracıyla 28 Şubat’ta Irak’a giriş yaptı. 10 Mart’tan beri ondan haber alamıyoruz. Oğlumu babasını bulsun diye Irak’a göndermek zorunda kaldım. […]
15 kenttaşını Irak’taki işgalde kaybeden Antakya, her geçen gün yeni bir olaya tanıklık ediyor.
14 Mayıs 2005 günü eşinin Irak polisi tarafından tutuklandığını ve hiçbir haber alamadığını belirten İclal Gezgin “Kocam 31 NP 507 plakalı aracıyla 28 Şubat’ta Irak’a giriş yaptı. 10 Mart’tan beri ondan haber alamıyoruz. Oğlumu babasını bulsun diye Irak’a göndermek zorunda kaldım. Oğlumun yaptığı araştırma sonunda kocamın Zaho’da yakalanıp Dook’ta tutuklu olduğunu öğrendik. Oradaki yetkililerle yaptığı görüşmelerde kocamın suçsuz olduğunu bildiklerini ama sorgu sürecinin devam ettiğini, bu yüzdende tutukluluk sürecinin devam edeceğini söylemişler. Hiçbir şekilde babasını göstermemişler. Kocam kalp hastası, her gün düzenli bir şekilde ilaçlarını alması gerekiyor. Oğlumun orada başvurmadığı yer kalmadı. Konsolosluğa gittiğinde “biz seni ararız “diyerek başlarından savmışlar. Kocamın hayatından endişe duymaktayım. Kocamın dışişleri bakanlığı tarafından bulunmasını istiyorum”dedi.
Daha önce geçimlerini çiftçilikle sağladıklarını ama iktidarın tarım politikaları yüzünden artık bu işi yapamadıklarını belirten İclal Gezgin, “düşünün gübrenin tonu 400 milyon buğdayın da 300 milyon. Biz bu koşullarda nasıl geçinelim. Kocam Irak’a halı ve battaniye satmaya, borçlarımızı ödemeye gitti. Yetkililer Türkiye’deki koşulları düzeltsin,insanlar ölüme gitmek zorunda kalmasın” diyerek sözlerini bitirdi.