ILO’nun 93. Konferansı önümüzdeki Haziran’da Cenevre’de toplanacak. Toplantı için hazırlanan Uzmanlar Komitesi Raporu’nda üye ülkelerin ILO Sözleşmeleri karşısındaki durumu inceleniyor. Türkiye için de çeşitli Sözleşmeler açısından mevcut durum ele alınmış. Burada, gündemdeki en önemli konu, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı ile ilgili raporu sunacağız. Bilindiği gibi, bu haklarla ilgili ILO Sözleşmeleri, 87 sayılı Örgütlenme […]
ILO’nun 93. Konferansı önümüzdeki Haziran’da Cenevre’de toplanacak. Toplantı için hazırlanan Uzmanlar Komitesi Raporu’nda üye ülkelerin ILO Sözleşmeleri karşısındaki durumu inceleniyor.
Türkiye için de çeşitli Sözleşmeler açısından mevcut durum ele alınmış. Burada, gündemdeki en önemli konu, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı ile ilgili raporu sunacağız.
Bilindiği gibi, bu haklarla ilgili ILO Sözleşmeleri, 87 sayılı Örgütlenme Özgürlüğü Sözleşmesi ile 98 sayılı Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi.
Türkiye’de bu Sözleşmelerle ilgili yasalar 2821 sayılı Sendikalar Yasası, 2822 sayılı Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Yasası ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası.
Bu yasalardaki hükümler ILO Sözleşmeleri’ne aykırı olduğu için yıllardır eleştiriliyordu. Hükümet, 2821 ve 2822 sayılı yasalarda değişiklik öngören bir taslak hazırlayarak bunu ILO’ya iletti.
Uzmanlar Komitesi’nin yeni raporu değişiklik taslaklarını inceliyor ve pekçok hükmün ILO Sözleşmelerine aykırılığının devam ettiğini tespit ediyor. Bunlara ilişkin bölümleri aşağıda bulacaksınız.
Ayrıca kamu çalışanlarının sendikal haklarını düzenleyen yasanın da özünde ILO Sözleşmelerine aykırı olduğu belirtiliyor. Özellikle bazı kamu çalışanlarının örgütlenme hakkının olmaması, grev yasağı vb. açıkça eleştiriliyor.
Aşağıdaki bölümde, raporun 2821 ve 2822 sayılı yasalardaki değişiklik ile ilgili yorumlarına yer verdik. Raporun tamamı incelendiğinde kamu çalışanları ile ilgili tespitlere de ulaşılabilir.
87 Sayılı Örgütlenme Özgürlüğü Sözleşmesi ile ilgili rapor: (Bazı bölümler)
• 2821 ve 2822 sayılı yasalara ilişkin olarak, Komite, hazırlanan ve istişaresi devam eden iki taslak almıştır.
• Komite, 2821 ve 2822 sayılı yasaları değiştiren taslakların Sözleşme’nin uygulanmasında ilerlemeler içerdiğini ve Komite tarafından öne sürülen bazı sorunlara işaret ettiğini ilgiyle not eder. Şöyle ki,
o Sendika yöneticisi seçilebilmek için gerekli olan iki koşulun kaldırılması: uyruk ve en az on yıl çalışmış olmak koşulu (2821 sayılı yasa, 14. madde, 14. fıkra)
o Yerel veya genel seçimlerde aday olan sendika yöneticilerinin yöneticilik vasfının adaylık sürecinde askıya alınması ve seçilme durumunda ortadan kalkması hükmünün kaldırılması (2821 sayılı yasa, 37. madde, 3. fıkra)
o Sendikaların genel kurullarına valilikçe gözlemci gönderilmesine ilişkin hükmün kaldırılması (2821 sayılı yasa, 14. madde, 1. fıkra)
o Ekteki grev yasaklarının listeden çıkarılması: termik santraller için linyit kömürü üretimi, banka ve noter hizmetleri, deniz ve kara taşımacılığı veya demiryolları, ve diğer raylı taşımacılık hizmetleri (2822 sayılı yasa, 29. madde)
o 3984 sayılı yasadan kaynaklanan sendikaların televizyon ve radyo istasyonu kurma yasağının kaldırılması
o Sendikaların 2908 sayılı Dernekler Yasası’nın, derneklerin önceden valiliğe bildirmek kaydıyla, kendilerine yabancıları Türkiye’ye davet etme veya temsilcilerini yurtdışına gönderme izni verileceğine dair 43. maddesi kapsamından çıkarılması,
• Komite’nin işaret ettiği bazı hususlar taslakta devam etmektedir. Şöyle ki,
o Bir işyerinin dahil olduğu işkolunun Çalışma Bakanlığı tarafından belirlenmesine ilişkin kriter (sendikalar işkolu temelinde örgütlenmelidir) ve böyle bir belirlemenin işçilerin kendilerinin seçtiği şekilde örgütlenmeleri ve örgütlere katılmaları üzerindeki sonuçları (2821 sayılı yasanın 3. ve 4. maddeleri)
o Sendikaların iç işleyişleri ve faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı hükümler
o Kamu hizmetlerinde grev yasağı.
• Komite, 2821 sayılı yasanın, sendikaların işkolu esasına göre kurulabileceğine ve bir işyerinin bağlı olduğu işkolunun Çalışma Bakanlığı tarafından belirleneceğine dair 3. ve 4. maddeleri hakkında Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi sonuçlarına ilişkin önceki yorumlarını tekrar hatırlatır. Komite, Hükümetten 4. maddeye göre yaptığı belirlemeye ilişkin kriteri göstermesini ve bu belirlemeye ilişkin yazılı belge sunmasını ister. Komite, Hükümetin raporunun bu soruyu karşılamadığını belirtir. Aynı zamanda, Komite 2821 sayılı yasadaki değişiklik taslağının işkolları listesini değiştirdiğini not eder. Buna göre, 2821 sayılı yasanın 60. maddesindeki işkollarının bir kısmı ortadan kalkacak veya diğer işkollarıyla birleşecektir. Komite, yasa taslağının geçici 2. maddesine göre, ortadan kalkan veya başka işkollarıyla birleşen işkollarındaki sendikaların olağanüstü genel kurul yaparak yeni duruma uygun hale gelmesi zorunluluğunu da not eder.
• Komite, endüstriyel düzeydeki sendikaların doğasını ve kapsamını belirlemek amacıyla işkollarının sınıflandırılmasının Sözleşmeyle uyumsuz olmadığını hatırlatır. Diğer yandan, Komite bu sınıflandırmanın ve üzerindeki değişikliğin spesifik, objektif, ve önceden belirlenmiş kriterlere göre olması gerektiğini düşünmektedir. Bu kriterler, söz konusu işyerindeki işçiler tarafından yerine getirilen fonksiyonun doğasıyla ilgili olmalıdır ve işçilerin kendilerinin seçtiği şekilde örgütlenmeleri veya seçtikleri örgüte girme haklarını tanımalıdır.
• Komite, 2821 ve 2822 sayılı yasalardaki değişiklik taslağının, sendikaların faaliyet göstereceği çerçevenin ayrıntı düzeyini azaltmadığını not eder. Komite, formel gerekliliklerin ötesine geçen yasal hükümlerin örgütlerin kurulması ve gelişmesini engelleyebileceğini hatırlatır. Yasal mevzuat sendikalara belirli konulardaki hükümleri kabul etmelerini şart koşabilir ama bu hükümlerin içeriğini dikte edemez. Ayrıntılar her zaman yasaların ekindeki kılavuzda yer almalıdır ve sendikalar bunları izleyip izlememekte serbest olmalıdır.
• Komite, 2822 sayılı yasanın grev hakkıyla ilgili ve Sözleşme ile uyumsuz olan belirli hükümleri hakkındaki yorumlarını hatırlatır. Komite, bu bağlamda, grev hakkına hem yasada hem de pratikte getirilen spesifik kısıtlamalara ve yasadışı greve katılma sebebiyle uygulanacak sert cezalara ilişkin ICFTU yorumunu da not eder. Komite aşağıdaki hükümlere ilişkin önceki yorumlarını hatırlatır:
o Politik amaçlı grev, genel grev ve sempati grevi yasağına ilişkin 25. madde; Anayasa’nın aynı yasakları içeren 54. maddesi ve işyeri işgali, iş yavaşlatma ve diğer biçimler.
o Grev gözcülüğünün sınırlanmasına ilişkin 48. madde,
o Hayati olarak değerlendirilemeyecek birçok hizmet dalında grev yasağına 29. ve 30. maddeler ve grevin yasak olduğu hizmetlerde zorunlu tahkime ilişkin 32. madde. Yasa taslağının 29. maddesinde grev yasaklı hizmetler kaldığına göre, Komite doğal gaz, şehir içi gazı ve petrol üretimi, rafine edilmesi ve dağıtımının kelimenin dar anlamıyla hayati sayılamayacağını, bir başka deyişle bu hizmetlerin nüfusun bir bölümünün veya tamamının hayatını, kişisel güvenliğini veya sağlığını tehlikeye atmayacağını düşünmektedir,
o Grev kararının alınmasından önceki uzun bekleme dönemine ilişkin 27. ve 35. maddeler. Bu çerçevede, Komite, Hükümetin toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasından greve kadar geçen sürenin uzun olduğunu kabul ettiğini ve yasa taslağındaki 22. ve 23. maddelerde buna göre değişiklik yapıldığını not eder; Komite, hükümetten buna ilişki
n bilgi istemektedir.
o Örgütlenme özgürlüğü ilkesi ile çelişen grev yasaklarına uyulmadığı, “yasadışı grev” yapıldığı hallerde uygulanacak, hapsi de içeren ağır cezalara ilişkin 70-73, 77 ve 79. maddeler. Bu bağlamda, Komite, grev nedeniyle cezaların, bu yasaklar örgütlenme özgürlüğü ilkesiyle uyumlu olduğu hallerde uygulanabileceğini, ve eğer hapis cezası uygulanacaksa, bunun işlenen fiilin ciddiyetiyle bağdaşması gerektiğini hatırlatır.
98 Sayılı Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi ile ilgili rapor (Bazı Bölümler):
• 2822 sayılı yasanın 12. maddesinde belirtilen, sendikanın toplu pazarlık yetkisinin belirlenmesi konusundaki ikili kritere (barajlara) ilişkin olarak, Komite, daha önceki yorumlarında (2002 gözlem raporlarına bakınız), Hükümetin, 2822 sayılı yasadaki değişiklik taslağının Sözleşme’nin hükümleriyle uygunluk sağlamasına yönelik gerekli tedbirleri alacağına dair güçlü umudunu belirtmişti.
• Komite, raporunda, Hükümetin, yasa taslağında kriterlerinden birinin azaltıldığını ifade ettiğini not eder: bir sendikanın, o işkolunda faaliyet gösteren işçilerin en az % 10’unu temsil etmesi gerekliliğinin %5’e indirilmesi.
• Komite, bu değişikliğe dikkat çeker ancak aynı zamanda, diğer gerekliliğin- sendikanın işyerindeki işçilerin yarısından fazlasını temsil etmesi gerekliliği- korunduğunu, böylelikle ikili kriterin de korunduğunu not eder.
• Komite, bu durumda, 2822 sayılı yasanın 12. maddesinde belirtilen sayısal gerekliliklerin, değiştirilmiş haliyle bile, özgür pazarlık ilkesi ile uyumlu olmadığını bir kez daha belirtir. Çünkü, işyerindeki işçilerin çoğunluğunu temsil eden ancak %50’sini geçmeyen sendikalar işverenle yapılacak toplu pazarlık kapsamına girememektedir.
• Komite, işletme düzeyinde, eğer hiçbir sendika %50’den fazla işçiyi kapsamıyorsa, toplu pazarlık hakkının mevcut sendikalara, en azından kendi üyeleri adına, verilmesini düşünmektedir.
• Benzer bir şekilde, Komite, % 50 kriterini sağlayan bir sendika, eğer, taslağa göre, o işkolunda çalışan işçilerin en azından % 5’ini temsil etmiyorsa (mevcut yasada %10) toplu pazarlığa oturmayacağını not eder.
• Komite, Hükümetin, 4. madde doğrultusunda, özgür toplu pazarlık konusunda gerekli mekanizmaların gelişimi ve kullanılmasını teşvik etmek ve yaygınlaştırmak için, mevcut yasadaki 2 sayısal zorunluluğun kaldırmak üzere gerekli tedbirleri alacağını umut etmektedir.