Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde yapılan basın açıklamasının tam metni: Milli Eğitim Bakanlığı’nda Irkçı-Gerici Kadrolaşma Depremi! Türkiye’de siyasi iktidarlar yıllardır, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik görüşleri doğrultusunda düzenlemek ve şekillendirmek istemişlerdir. Bu isteklerini gerçekleştirmek için başvurulan ilk ve en etkili yöntem ise bakanlık içinde “siyasal kadrolaşma” olmuştur. Yıllardır, her hükümet değişikliği sonrası görevden almaların, vekaleten atanmaların, kadrolaşma tartışmalarının […]
Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde yapılan basın açıklamasının tam metni:
Milli Eğitim Bakanlığı’nda Irkçı-Gerici Kadrolaşma Depremi!
Türkiye’de siyasi iktidarlar yıllardır, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik görüşleri doğrultusunda düzenlemek ve şekillendirmek istemişlerdir. Bu isteklerini gerçekleştirmek için başvurulan ilk ve en etkili yöntem ise bakanlık içinde “siyasal kadrolaşma” olmuştur. Yıllardır, her hükümet değişikliği sonrası görevden almaların, vekaleten atanmaların, kadrolaşma tartışmalarının en çok yaşandığı alan eğitim alanı olmuştur.
Cumhuriyet tarihinin en yaygın ve en hızlı kadrolaşma operasyonu geçtiğimiz 2,5 yılda AKP Hükümeti döneminde yapılmış, bu alanda adeta bir rekor kırmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan ırkçı-gerici kadrolaşma o kadar ciddi boyutlara gelmiştir ki, artık toplumun geleceğini tehdit edecek aşamaya ulaşmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, eğitim alanında attığı adımlar, kadrolaşma alanında yaptıklarının çok gerisinde kalmıştır. AKP iktidarının ilk günlerinde 1041 eğitim yöneticisinin görevden alınmasıyla başlayan ırkçı-gerici kadrolaşma, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarını, Talim Terbiye Kurulu’nu içine alacak şekilde genişleyerek devam etmiştir. Bugünden geçmişe baktığımızda Milli Eğitim Bakanlığı’nın kritik görevlerine AKP yandaşlarının yerleştirildiğini, il, ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin adeta AKP’nin parti mekanlarına dönüştürülmüş olduğunu görülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığının Taşrada Bulunan Yönetim Kadrolarının Bir Bölümünü Gösteren Tablo
GÖREVİ KADRO SAYISI
İl Milli Eğitim Müdürü 81
İl Milli Eğitim Müdür Yard. 290
İl Milli Eğitim Şube Müd. 370
İlçe Milli Eğitim Müd. 851
İlçe Milli Eğitim Şube Müd. 1800
İlköğretim Teftiş Kurulu 81
İlköğretim Teftiş Kurl. Yard. 200
Öğretmenevi Müdürü 950
Eğitim Hizm. Merkez Müd 100
Eğitim Hizm. Merk. Müd. Yard 100
Halk Eğitim Merk. Müd. 930
Toplam Kadro Sayısı 5753
Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı siyasal kadrolaşma operasyonu AKP Hükümeti döneminde gerçekleştirilmiş, geçtiğimiz 2,5 yıllık dönemde Milli Eğitim Bakanlığında, kelimenin tam anlamıyla “ırkçı-gerici kadrolaşma depremi” yaşanmıştır. Örnek vermek gerekirse; 81 il Milli Eğitim Müdüründen, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü hariç, 80 İl Milli Eğitim Müdürü değiştirilmiştir. Üstelik bununla da kalınmamış, alt kademedeki müdürlüklerden müdür yardımcılıklarına, şube müdürlüklerinden, Öğretmenevi müdürlükleri ve eğitim merkezleri müdürlüklerine kadar tüm alanlarda önemli değişiklikler yapılmıştır. Sendikamıza 33 ilden ulaşan sonuçlar, büyük iller dışında kalan yerlerde bile ciddi anlamda kadrolaşma yaşandığını ortaya koymaktadır.
Eğitim Sen’in, geçtiğimiz 2,5 yıl içinde yaptığı tespitlere göre 5 bin civarında eğitim yöneticisi ya görevden alınmış ya da görev yerleri değiştirilmiştir. Bu rakamlara Öğretmenevleri müdür yardımcıları ve okul müdürleri ve müdür yardımcıları dahil değildir. Onları da eklediğimizde karşımıza 10 binlerle ifade edebileceğimiz rakamlar çıkmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı birimlerde yaşanan gerici kadrolaşma, ürkütücü boyutlara ulaşmış olmasına karşın bu sürecin hala sürdüğünü söylemek mümkündür. Özellikle vekaleten görevlendirme uygulaması ile yasal engeller aşılmaktadır. Örnek vermek gerekirse, Ankara’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 28 kadro vardır. Ancak burada 41 kişi çalıştırılmakta, 13 kişinin vekaleten görevlendirilerek fazladan çalışmaları sağlanmıştır. Türkiye’nin başkentinde bunlar yaşanırken, diğer illerde yaşananları tahmin etmekte bile güçlük çekmekteyiz.
AKP Hükümeti’nin kamunun her alanında yaptığı değişikliklerle, eğitim ve bilim uygulamalarının sadece kendi kontrolünde gerçekleştirilmesini istemektedir. Örneğin TÜBİTAK yasası ile hem TÜBİTAK’ta kadrolaşmaya çalışmakta hem de bilimi, bilimsel çalışmaları kendi ideolojisi doğrultusunda düzenlemek ve yönlendirmek istemektedir. AKP Hükümeti, geleceğe yönelik yatırımlarının temelini eğitim ve bilim alanında yapmış olduğu “başarılı” siyasal kadrolaşma çalışmalarıyla atmıştır. Hatta bu çalışmalarında gelmiş geçmiş tüm siyasi iktidarları gölgede bıraktığını söylemek mümkündür.
AKP Hükümeti siyasal kadrolaşmayı, sadece kendi yandaşlarını kamuya ait kadrolarla istihdam etmek için yapmamaktadır. Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz dönemde, kendi politikalarını hayata geçirebilmek için eğitimi ticarileştirmek ve özelleştirmek amaçlı çeşitli yasal düzenlemeler yapmıştır. Söz konusu kadrolaşma girişimleri, eğitimde özelleştirme politikaların gelecek yıllarda devam ettirilebilecek kadroların bulunması açısından da değerlendirilmelidir.
Laik, bilimsel, demokratik eğitim anlayışı karşısında gerçekleştirilen ırkçı-gerici kadrolaşma depremine karşı mücadele eden Eğitim Sen, eğitim yöneticilerinin siyasilerin bireysel istek ve takdirlerine göre değil, önceden belirlenmiş bilimsel esaslara göre ve yapılacak demokratik seçimlerle belirlenmesini savunmaktadır. Her iktidar değişikliği döneminde yaşanan yoğun siyasal kadrolaşmaların önüne ancak bu şekilde geçilebilir. Aksi takdirde tüm bu girişimlerden en çok zararı, toplum ve kamusal eğitim alanıyla birlikte binlerce eğitim emekçisi görecektir.