İrlanda, göçmen işçilerin İrlandalı işçilerle aynı ücret ve aynı koşullarda çalışabilme savaşımını sürdürdüğü militan bir mücadeleye ev sahipliği yapıyor. Gama çatısı altında halen 900 Türk ve 300 İrlandalı işçi çalışıyor. İnşaat sanayi Kayıtlı İstihdam Sözleşmesi’ne göre hiçbir işçi yasal olarak saatte 12.96 eurodan daha ucuza çalıştırılamıyor. Ancak Gama, Türkiyeli işçilere saatte 2.20 eurodan daha az […]
İrlanda, göçmen işçilerin İrlandalı işçilerle aynı ücret ve aynı koşullarda çalışabilme savaşımını sürdürdüğü militan bir mücadeleye ev sahipliği yapıyor. Gama çatısı altında halen 900 Türk ve 300 İrlandalı işçi çalışıyor. İnşaat sanayi Kayıtlı İstihdam Sözleşmesi’ne göre hiçbir işçi yasal olarak saatte 12.96 eurodan daha ucuza çalıştırılamıyor. Ancak Gama, Türkiyeli işçilere saatte 2.20 eurodan daha az para ödüyor.
Bir Mayıs’ta Dublin, daha öncekilerden farklı şekilde sokakta halay çeken inşaat işçileriyle tanıştı. Gama inşaat şirketinde çalışan bu işçiler ne yazık ki eğlenmek için değil, maaşlarının çalınmasını protesto etmek amacıyla halay çekiyorlardı.
GAMA, Ortadoğu, Doğu Avrupa, Rusya, Almanya ve İrlanda’da toplamda 10.000 kadar çalışanı olan, Türkiye’nin en büyük inşaat firması. Yol yapımı ve toplu konut gibi büyük kamusal projelerde uzmanlaşmış bulunuyor. Ayrıca yeni elektrik santrallerinin inşasında yer alıyor, bu santrallerde hisseleri bulunuyor ve son beş yıldır İrlanda’da faaliyet yürütüyor. İrlanda’daki operasyonlarını Avrupa ve ABD inşaat pazarına girebilmek için önemli bir mihenk taşı olarak görüyor.
Gama, devletin müteahhitlik işlerini fiyat eksiltme yöntemiyle kazanıyor. Peki harcamaları düşük tutmayı nasıl başarıyorlar? İşçilerinin ücretlerinden aldıklarıyla.
İrlanda’da, Gama çatısı altında halen 900 Türkiyeli ve 300 İrlandalı işçi çalışıyor. İnşaat sanayi Kayıtlı İstihdam Sözleşmesi’ne göre hiçbir işçi yasal olarak saatte 12.96 eurodan daha ucuza çalıştırılamıyor. Ancak Gama, Türk işçilere saatte 2.20 eurodan daha az para ödüyor.
Gama işçilerine, İrlanda’da geçirdikleri her ay için çok az bir miktarda (250 euro dolayında) para ödeniyor, küçük bir miktarda (1000 euro kadar) bir miktar para da Türkiye’deki banka hesaplarına aktarılıyor. Gama adına işe başlarken, Türk işçilerine iki İngilizce belge imzalattırılıyor. İşçilerden hiçbiri İngilizce bilmiyor. İmzalanan ilk belge, Gama’nın, işçilerin geriye kalan (3000 euro civarında olan) paralarını Amsterdam merkezinde bulunan Finansbank NV’deki banka hesaplarına aktarmasına izin veriyor. Bu banka hesaplarında toplanan para, otuz milyon euroyu bulunuyor. İşçilerden hiçbirinin bu banka hesaplarının varlığından haberi bulunmuyor.
İkinci belgeyse, bir gün sonra, paranın, Ryder Investments NV adında başka bir yatırım bankasının sahibi bulunduğu ikinci bir hesaba aktarılmasına izin veriyor. Gama ve Finansbank’ın dışında, Ryder Invesments NV’nin arkasında kimin olduğunu ve paraya ne olduğunu kimse söylemiyor ve bilmiyor görünüyor.
Ayrıca Gama projelerini zamanından önce tamamlamayı da başarıyor. Peki bunu nasıl yapıyor? İşçilerini (haftada) ortalama 84 saat çalışmaya zorlayarak. İrlanda’da, haftada 48 saatten fazla çalışma yasaktır. Gama suçunu gizlemeye çalışıyor. İşçilerin zaman çizelgeleri Dublin’deki merkez bürosuna gönderiliyor ve burada imha ediliyor.
Gama işçileri, altı kişilik odalardaki ranzalarda uyuyor ve şantiye alanındaki yatakhanelerde yemek yiyorlar. Tatil izni kazanmak için bir yıl çalışmak zorundalar. Bu durum ortaya çıkarılınca, şirket 130 işçisini Türkiye’ye geri gönderme girişiminde bulundu. İşçileri kaldıkları yerden tahliye etmeye çalıştılar. İşçilere rüşvet vermeyi ve Türkiye’deki ailelerini tehdit etmeyi denediler.
AB-üyesi olmayan ülkelerden gelip İrlanda’da çalışmak isteyen göçmenler, çalışma-izni elde etmek zorundalar. Bu izin, göçmen işçileri aşırı sömürüye maruz bırakan işveren tarafından alınıyor. Hakları için ayağa kalktıklarında, sınırdışı edilmekle tehdit edilebiliyorlar.
Gama öyküsünün en rezil yanlarından bir diğeri de, bütün bu Türkiyeli işçilerin ülkedeki en büyük sendikalardan birisi olan SIPTU’ya üye olmalarıydı. Bu işçilere kötü davranıldığı yolundaki söylentiler uzunca zamandır ortalıkta olmasına karşın, skandalı afişe eden SIPTU olmadı. Aslında, kafasına bir baret geçirip Türkçe çevirmenle birlikte bir sabah şantiyeye giden kişi (küçük bir troçkist örgütlenme olan) Sosyalist Parti’nin bir üyesiydi. İnşaatçılarla konuştuktan sonra, anlatılanların doğruluğunu kanıtladı. İrlanda’da, hükümetin, sendikaların ve işverenin merkezi düzeyde çalışma ve ödeme koşullarını belirleyen düzenleyici anlaşmalar yaptıkları bir sosyal katılım sistemi bulunuyor. Gerçekte bu, hem işverenlerin hem de sendikaların, çalışanların haklarına gözlerini kapatıp patronları memnun etme amacıyla geri adım atmaları anlamına geliyor.
Başlangıçtaki büyük kızgınlıkla GAMA işçileri greve gitti. Bu durum firmanın patronlarını gerçekten de telaşlandırdı. 2003 yılı sonu itibariyle GAMA’nın İrlanda’da 358 milyon euro değerinde inşaat sözleşmesi bulunuyor. Bütün iş yükünün % 37,6’sına denk düşen bu rakam, Türkiye’de tüm işlerinden bile daha fazla. Burada olan biten şeylerin GAMA’nın sözleşmesinin bulunduğu her yerde büyük etkisi olacak.
Türkiyeli inşaat işçileri çok büyük bir baskı altına alındılar. Grevciler, patronlarını bazı tedbirler almaya zorladıkları için kendilerini kutlamalılar. İşçilerin, Finansbank-Hollanda’da saklanan neredeyse tüm paraları şahsi hesaplarına aktarılmış bulunuyor. Ayrıca GAMA’nın artık tüm çalışanlarına sendika oranlarında ödeme yapmayı kabul etmesi de önemli bir başarıdır.
Fazla mesai ücretleriyle, sabit ücretli çalışanlar olarak bilinen GAMA çalışanlarının meseleleriyse halen çözülmeyi bekliyor. Bunlar arasında kadastrocular ve şoförler bulunuyor. Ortalama ücretleri aylık 800 euro olabiliyor, ancak bu diğer işçilerde olduğu gibi haftalık 80’den fazla saati bulan çalışma saatlerini de kapsıyor.
GAMA, sabit ücretli işçilerine önceki ücretlerinin % 42’si daha fazla para ödemek zorunda bırakıldı. Ancak bu hiçbir şekilde yeterli sayılmaz, çünkü 800 euro alan bir işçi için aylık bazda yalnızca fazladan 332 euro anlamına geliyor. Yine de, önemli bir kazanım ve birlikte mücadele edildiğinde çokuluslu şirketlerin yenilmez olmadıklarını gösteriyor. Bu zaferin önemi ve Gama işçilerinin cesareti gözardı edilemez. Yalnızca kendileri değil, gelecekteki binlerce Gama çalışanı için çalışma koşullarını önemli ölçüde iyileştirmiş oldular.
Gama’nın öyküsü bizi küreselleşme gerçeğiyle karşı karşıya bırakıyor. Para, ülkeler arasında serbestçe dolaşabilirken, çalışanlar dolaşamıyor. Bu vaka ve benzeri vakalar pek çok işverenin, kendileri için daha fazla kâr anlamı taşıdığında seve seve yasaları çiğneyebileceklerini gösteriyor. Bütün bunlar, İrlandalı olsun olmasın tüm çalışanları etkileyen meselelerdir. Göçmen işçilere böylesi şartlar altında düşük ücretler verilmesi, tüm çalışanlara ödenen ücretlerin düşürülmesine neden oluyor. İrlanda hükümeti Gama’yı kucağını açıp karşılarken, en büyük sendikanın liderleri üyelerinin sömürülmesine gözlerini kapıyor. Ancak GAMA işçileri de bizlere güçsüz olmadığımızı, küreselleşmeye meydan okunabileceğini ve medyadaki çoğu kodamanın söylediği gibi grevlerin “çağdışı” olmadığını anımsatmış oldular. Gerçek şu ki, dayanışma gücümüzdür ve grevler en etkili silahımız olabilir.
Çeviri: otonomA – http://www.anarsi.org
Kaynak: http://www.anarkismo.net/newswire.php?story_id=463