TTB Açıklaması 1999 yılında çalışanların hayatındaki ihtiyaçların oluşturduğu Emek Platformu sürecini bugüne kadar birlikte yaşadık. Emek Platformunun ülkemizde pek çok açıdan ilk örnek olmasının önemli bir deneyim olduğu inancındayız. Türk Tabipleri Birliği olarak başından itibaren içtenlikle ve hiç bir problem yaşatmadan çalışanların hayatını güzelleştirmek için sizlerle ortak bir çaba içinde olduk. Öyle ki 13 Nisan […]
TTB Açıklaması
1999 yılında çalışanların hayatındaki ihtiyaçların oluşturduğu Emek Platformu sürecini bugüne kadar birlikte yaşadık.
Emek Platformunun ülkemizde pek çok açıdan ilk örnek olmasının önemli bir deneyim olduğu inancındayız.
Türk Tabipleri Birliği olarak başından itibaren içtenlikle ve hiç bir problem yaşatmadan çalışanların hayatını güzelleştirmek için sizlerle ortak bir çaba içinde olduk.
Öyle ki 13 Nisan 2001 tarihinden itibaren önemli bir deneyim olan Emek Platformunun amaca yönelik içtenlik sorunu olduğunu sizlerle paylaşıp, bunun bizi üzdüğünü belirtmemize rağmen, bu çabalarımızı sürdürdük.
Dahası, dönem sözcülüğünü üstlendiğimiz 1 Mart 2005 tarihinden bu yana iki kez organize ettiğimiz Başkanlar toplantısında “çalışanların hayatı için önemli gündemler söz konusu, sözcü olarak bir işlevi yerine getirebilmemiz için başkanlar olarak bize bir program sunun, yoksa dönem sözcülüğünden ayrılmak istiyoruz” dememize karşın, bilindiği gibi esas olarak hiçbir program önerisi sunulamamış, ağırlıklı olarak Emek Platformu’nun durumunun değerlendirilmesi gereği ifade edilmiştir. Sözcülükten ayrılma istemimize ise “yanlış anlama olur, lütfen sözcülüğünüzü sürdürün” denmiştir.
Emek Platformu’nun doğumunda kritik rolü olan ve kamuoyunda 65 yaş olarak hatırlanan “Sosyal Güvenlik Reformu”na karşı 1999 yazında (57. Hükümetin 45. günlerinde) hep birlikte oluşturduğumuz muhteşem atmosfer daha dün gibi hafızalarımızda olsa gerektir. Ne yazık ki, “Sosyal Güvenlik Reformu”nun devamı yeni yasa taslakları dün (4 Nisan 2005) TBMM’ye iletilmiş durumdadır. Türk Tabipleri Birliği Emek Platformu’nun doğumuna yol açan ve tüm çalışanların bugünü ve yarınını doğrudan etkileyen ve etkileyecek bu düzenlemelere karşı, bugünkü suskunluk karşısında derin bir sıkıntı duymaktadır. Sıkıntımızın ötesinde bu yoğun gündem karşısında Emek Platformu’nun “varolduğu algılamasının” mühim bir yanılsama yarattığı ve bu yüzden ortamımıza zarar verdiği kanısındayız.
Bu nedenle, Emek Platformu dönem sözcülüğünü bırakma kararımızı sizlere iletmek istiyoruz.
Kuşkusuz, TTB bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da çalışanların ve ülkemizin insanca yaşanacak bir ortama doğru gelişebilmesi için içtenlikle ve tüm gücü ile bu doğrultuda çaba gösteren herkes ve her kurum ile ortak çalışmalarını sürdürecektir.
Saygı ve sevgilerimizle.
Dr.Metin Bakkalcı
Emek Platformu
Dönem Sözcüsü
Türk Tabipleri Birliği II. Başkanı
Önemli Not:
3 Nisan 2005 tarihinde Adana’da Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen Tekel işçilerinin ve çalışanların değerli bir etkinliği olan mitingin tertip komitesinde olan ve Emek Platformu Adana Dönem Sözcüsü olan Adana Tabip Odası Başkanı Dr.Osman Küçükosmanoğlu’na kürsüde ilgililer tarafından fiili saldırıda bulunulmaya çalışılması, konuşmasının engellenmesi bugüne kadar hiç yaşamadığımız bir durumdur. TTB bugüne kadar -6 yıldır- Emek Platformu etkinliklerinde söz hakkı talebinde bulunma ihtiyacı bile duymamıştır. Sizlerin konuşmaları bizim için hep yeterli olmuştur. Ama sizlerin ısrarı ile üstümüzde kalan Dönem Sözcülüğü döneminde bir başkanımıza yönelik sebebi ne olursa olsun, bu hürmetsiz tutumun kabul edilemeyeceği açıktır.