İzmit SEKA işçileri, bir ayı aşkın bir süredir fabrikalarını sermayenin saldırısına karşı koruyorlar. Sermayenin yalanları karşısında SEKA gerçeği, bugün artık dalga dalga toplumun bütün kesimlerince kavranmaya başladı. Ortaya çıkan gerçek sadece SEKA üzerinde oynanan oyunları, yalanları açığa çıkarmıyor; bir bütün olarak vahşi kapitalizmin özelleştirme – yoketme saldırısının maskesini düşürüyor. Bugün AKP önünde bu basın açıklamasını […]
İzmit SEKA işçileri, bir ayı aşkın bir süredir fabrikalarını sermayenin saldırısına karşı koruyorlar.
Sermayenin yalanları karşısında SEKA gerçeği, bugün artık dalga dalga toplumun bütün kesimlerince kavranmaya başladı. Ortaya çıkan gerçek sadece SEKA üzerinde oynanan oyunları, yalanları açığa çıkarmıyor; bir bütün olarak vahşi kapitalizmin özelleştirme – yoketme saldırısının maskesini düşürüyor.
Bugün AKP önünde bu basın açıklamasını yapıyoruz.
Neden?
Çünkü SEKA gerçeği ile beraber AKP iktidarının da ne mal olduğu apaçık ortaya çıkmıştır.
AKP yerli ve uluslararası sermayenin emrindedir, onların çıkarlarını savunmaktadır ve onların sözcüsüdür.
Ülkemizde sermaye sınıfı adına sırayla iktidar olan düzen partilerinin, dünyanın efendilerinin izni ve gözetimi ile, anayurtları ABD’de temellendirildikleri, burada kuruldukları, istisnasız son 30 yıllık gerçeğimizdir.
AKP’nin de bunun istisnası değil, en müstesna örneği olduğu ortaya çıktı.
Sahte bir umut olarak sermaye çevrelerince ve onların medyasınca piyasaya sürüldü. Ama bugün SEKA üzerinde oynanan oyunlarda, söylenen yalanlarda nihayet, gerçek yüzü açığa çıktı.
Önemli olan bu gerçeğin, AKP’nin sahte vaatlerine kanmış, onu umut sanmış geniş halk kesimlerince hızla kavranmaya başlamasıdır.
SEKA işcilerinin gür sesleriyle başbakana haykırdığı gibi “bu şarkı burada bitmiştir.”
Ülkenin dört bir yanında emekçiler şimdi bir isyan türküsünü söylemeye başlıyorlar. Şimdi SEKA işçilerinden TEKEL işçilerinden, TÜPRAŞ işçilerinden, TELEKOM işçilerinden, Denizyolları işçilerinden, EGO işçilerinden, özelleştirme – yoketme uygulamalarıyla karşı karşıya bütün işyerlerinde emekçilerden yükselmeye başlayan ses, bizi mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirileceği güne kadar sürecek isyanın sesidir.
SEKA’nın kapatılıp yokedilmesi hedefi, başta belirttiğimiz gibi yerli ve uluslararası sermayenin emrettiği yeni dünya düzeninin bir gereği olduğu gibi, ikinci bir amaç ile de bütünleşmektedir.
Bu bir yerli ihtiyaçtır. AKP iktidarı, başta SEKA olmak üzere bütün kamusal değerleri, özellikle yandaşı olan sermaye gruplarına aktarmaktadır, buna çabalamaktadır. İktidarın burada sergilediği doymak bilmez iştahın ve talanın eşine, kapitalizmin en vahşi evresinde dahi rastlamak mümkün değildir. Bu talanın sayısız örneği hergün bizler tarafından açığa çıkarılmakta, teşhir edilmektedir.
Değerli Basın Emekçileri,
Direnişimiz bir yandan sürerken, ikitidarın pervasızca müdahale ettiği, bir hukuk süreci de öte yandan sürüyor.
9uncu İdare Mahkemesinin SEKA’nın kapatılma kararına karşı verdiği “geçici yürütmeyi durdurma kararı”ndan beri hükümet sözcüleri, yargı sürecini etki altına almayı amaçlayan açıklamalarda bulunageldiler.
Medya’da yandaşları kalemlere, hukuki sürecin, boşa çaba olduğu yönünde yazılar yazdırdılar.
SEKA Genel Müdürlüğü, yürüyen hukuki sürece rağmen, İşletmeler Müdürlüğü’ne kapatma hazırlıkları konusunda talimat yazıları göndermeye cesaret edebildi.
Bütün bunlar kendilerini ülkenin efendisi bilenlerin kanun tanımazlıklarıdır.
Ancak bilinmesi gereken şudur; Bu kanun tanımazlık karşısında, kanun, geçer söz: SEKA işçilerinin mutlak haklılığından gücünü alan direniş iradeleridir; SEKA işçilerinin sözüdür.
Sendikamız tarafından belirtildiği gibi, istemlerimiz uğrunda kararlılığımız ve mücadelemiz, yargı kararlarına bağlı değildir ve olmayacaktır. Mücadelemiz, SEKA’yı yok etmek isteyen siyasi iradeye karşıdır.
Sermayenin sözcülerinin etki altına almak için dolaylı dolaysız her çabayı gösterdikleri yargı sürecinde, bugün veya yarın Bölge İdare Mahkemesinden çıkacak karar da bu çerçevede değerlendirilecektir.
SEKA direnişçilerinin ve onlarla birlikte saf tutan emek savunucusu bütün güçlerin soruna çözümü vardır, o da şudur.
SEKA kapatılmayacak.
SEKA, istenildiğinde 6 saat içinde üretime geçecek gücüyle, çalışmaya üretmeye başlayacak.
SEKA’nın kağıt makineleri artık özel sektöre yok pahasına satılmayacak, bundan sonra fabrikadan bir civata bile dışarı çıkarılmayacak, çalınmayacak.
SEKA’ya yaratacağı katma değerin, önleyeceği ithalat değerinin yanında devede kulak olan, gerekli 6 milyon Dolar yatırım yapılacak.
SEKA’da yapılmak istendiği gibi, bugün yarın 724 işçi işsizler ordusuna katılacağına tersi olacak, ilk elde 500 kişilik yeni istihdam yapılacak.
Bu çözüme hizmet eden herşey, herhangi bir mahkeme kararı, SEKA işçileri, emek savunucuları için geçerlidir, meşrudur.
Bu çözümün tersine, SEKA’nın yokedilmesi amacına hizmet eden herşey, herhangi bir mahkeme kararı SEKA işçileri ve emek savunucuları için geçersizdir, meşru değildir, tanınmayacaktır.
Dosta düşmana ilan olunur.
SEKA işçisi yalnız değildir.
SEKA İşçileri ve
SEKA İşçileriyle Dayanışma Platformu Girişimi