DİSK Birleşik Metal-İş’in konu ile ilgili yaptığı açıklama şu şekilde: “Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren ve dünyanın önde gelen bağlantı elemanları üreticisi olan Fransız Lisi Aerospace (FT Bestaş) işyerinde 175 işçi çalışıyor ve işçiler, Sendikamız Birleşik Metal-İş’te örgütlüler. Serbest bölgelerin vergi, teşvik ve düşük ücret avantajlarını sürdürmeye çalışan FTB şirketi toplu sözleşme görüşmelerinde olağanüstü katı […]
DİSK Birleşik Metal-İş’in konu ile ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:
“Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren ve dünyanın önde gelen bağlantı elemanları üreticisi olan Fransız Lisi Aerospace (FT Bestaş) işyerinde 175 işçi çalışıyor ve işçiler, Sendikamız Birleşik Metal-İş’te örgütlüler.
Serbest bölgelerin vergi, teşvik ve düşük ücret avantajlarını sürdürmeye çalışan FTB şirketi toplu sözleşme görüşmelerinde olağanüstü katı bir yaklaşım sergilemiş ve işçilerin en doğal ve yasal taleplerini bile karşılamaya yanaşmamıştır.
Sendikamız ile işyeri arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı için 28 Nisan 2005 Perşembe günü Saat: 10.00’da greve çıkıldı.”
Ayrıca Birleşik Metal-İş sendikası 26 Nisan’da yaptığı basın açıklamasında konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Uluslararası yeni işbölümüne uyum sağlayabilmek ve çok uluslu şirketler için vergiden, altyapı harcamalarından, sosyal ve sendikal haklardan muaf “kurtarılmış bölgeler” olarak kurulan Serbest Bölgelerde çalışan işçiler, uzun yıllardır içinde yaşadıkları koşulları düzeltme olanağından yoksun bırakılmışlardı.
Avrupa Birliği’ne uyum süreciyle birlikte yapılan yasal değişikliklerden bir tanesi de serbest bölgelerdeki grev yasağının kaldırılmasıydı. Bu değişiklikle birlikte, işçiler serbest bölgelerdeki çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için grevli toplu sözleşmeli sendika hakkına ulaşmış oldular.
Serbest Bölgelerde çalışan işçilerin insanca çalışma ve yaşama talebi, buralarda üretim yapan ve bu bölgelerin kendilerine sağlamış olduğu yüksek kar oranlarına alışmış olan şirketlerin bugüne kadar dikkate almadıkları ve tahammül edemedikleri bir durumdu.
Ege Serbest Bölgesinde üretim yapan FT Bestaş şirketi, havacılık ve uzay sanayinde kullanılmak üzere bağlantı elemanları üreten, bu ürünlerini dünyanın sayılı firmalarına veren bir kuruluş. Merkezi Fransa’da bulunan şirketin, Fransız üretim işçilerine ödediği en düşük ücret 1,300 Avro en yüksek ücret ise 2,637 Avro. İzmir’deki işçilere ödenen ücret ise 300 Avro. Aradaki fark 4 ila 9 misli.
FTB işvereni toplu sözleşme müzakere sürecinde Birleşik Metal-İş Sendikası’nın sunduğu teklifi tartışmaya yanaşmamış arabulucu sürecinde ise kabul edilemez bir teklif vermiştir. İşverenin bu teklifinde, toplu sözleşme yürürlük tarihinin sözleşmenin imzalandığı tarih olması önerisi vardır. FTB işçileri Sendikamızda 2004 Haziran ayında örgütlenmişler ve Sendikamız Kasım ayında toplu sözleşme imzalama yetkisini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan almıştır. FTB işvereninin teklifi, işçilerin toplu sözleşmeli çalışma iradesini hiçe saymaktadır.
FTB işvereninin bir diğer teklifi, işyerinde sendika üyesi olmayan işçilere sağlanan haklardan sendika üyelerinin yararlanamayacağı biçimindedir. Bu öneri ile işveren işyerinde sendikal örgütlenme aleyhine faaliyet göstereceğini açığa vurmaktadır. Aynı şekilde FTB, işyerinde esnek çalışma, bayram ve genel tatillerde çalışma, fazla çalışma konularında koşulsuz onay istemekte, toplu çıkarmalar konusunda 4857 sayılı yasanın 29. maddesi hükümlerine aykırı düzenleme getirmeye çalışmaktadır.
Sendikamızın üyesi olduğu ve dayanışma içinde olduğu uluslararası sendikal örgütlerden edindiği bilgilere göre, LİSİ şirketinin Avrupa’daki işyerlerinde bu uygulamaların hiç birisi yoktur ve bunları teklif edebilmesi dahi mümkün değildir.
Geçtiğimiz hafta içinde Ege Serbest Bölgesinde yapılan “Dünya Serbest Bölgeler Konferansında” Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, serbest bölgelerin daha da serbestleştirilmesi gerektiğini söyleyebilmiştir. Bu yaklaşım, serbest bölgelerde çalışan işçilerin grev, toplu sözleşme ve sendika haklarının serbestleştirilmesi anlamına gelmemektedir. Yabancı sermayeyi çekebilmek için ucuz ve sendikal ve sosyal haklardan yoksun köle emek gücü pazarlamacılığı, demokrasiye ait bir yaklaşım değildir.
Bu yaklaşım, Ege Serbest Bölgesi’nde serbest bölgeler tarihinin ilk grevinin tetikleyicisi ve besleyicisidir. İşçileri kendi ülkesinde göçmen işçi konumuna düşürenlerin, serbest bölgelere yabancı sermaye çekme çabalarına, işçilerin insanca yaşama ve çalışma taleplerini dikkate alarak yaklaşmalarında fayda vardır. Kamuoyunun bilgilerine sunulur. “
Kaynak: DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası