Son günlerde yazılı ve görsel basının manşetlerini “kaçak rakı” cinayetleri işgal etmektedir. Denetimden uzak, sağlıksız ortamlarda ve en önemlisi, üretim standartlarına uygun olmayan şekilde hazırlanan bu ürünler, ne yazık ki, pek çok insanımızın canına mal olmuş, adeta cinayet işlenmesine göz yumulmuştur. Ancak, sorunu birkaç sorumsuz ve yasadışı kazanç peşinde koşan soysuzun işi gibi, sıradan adli […]
Son günlerde yazılı ve görsel basının manşetlerini “kaçak rakı” cinayetleri işgal etmektedir.
Denetimden uzak, sağlıksız ortamlarda ve en önemlisi, üretim standartlarına uygun olmayan şekilde hazırlanan bu ürünler, ne yazık ki, pek çok insanımızın canına mal olmuş, adeta cinayet işlenmesine göz yumulmuştur.
Ancak, sorunu birkaç sorumsuz ve yasadışı kazanç peşinde koşan soysuzun işi gibi, sıradan adli bir vaka seklinde değerlendirmek; geri planında yatan gerçekleri görmezden gelmek; yapılabilecek en büyük sorumsuzluk olacaktır. Bu anlayışla, ne kaçakçılığın önüne geçmek, ne de insanlarımızın sağlığını koruyabilmek mümkündür.
Sendikamız, yıllardan beri ısrarla ve inatla sigara ve içkide giderek artan kaçak ve sahte ürün sorununa işaret etmekte, yetkili makamları yazılı olarak uyararak, üzerine gidilmesini talep etmektedir.
Sorunu çözmek bir yana en küçük nezaket cevabı vermeye bile tenezzül etmeyen yetkililer, ne yazık ki bugün ortaya çıkan tablonun asıl sorumlularıdır.
Yanlışlıklar zinciri, TEKEL’i özelleştirmeye hazırlamak adı altında yapılan yasa değişiklikleri ile yılların birikimi ve deneyimini taşıyan denetim sistemini tasfiye etmekle başlamıştır.
Yürürlükteki kaçakçılık mevzuatı hem yetersiz hem de yetki karmaşasına yol açan bir nitelik taşımaktadır. Üstüne gümrük kapılarındaki ve serbest bölgelerdeki etkin olmayan denetim mekanizması da eklendiğinde, bugünkü hüzün verici tablonun çıkması kaçınılmaz olmuştur.
Türkiye kentleri, kent sokakları, aleni satılan kaçak ve sahte sigara tezgahları ile dolmuş, lokantalarımızda içki yerine ölüm iksirleri satılır hale gelmiştir.
Maliye Bakanlığı’nın uyguladığı vergileme politikası ise artık dengeleri bozmuş, kamuya gelir toplama yerine, kaçakçılığı özendirme mekanizmasına dönüşmüştür.
Üretim maliyeti ile satış fiyatı arasındaki fark açıldıkça, yasadışı kazanç pesinde olanlar için daha büyük bir cazibe merkezi oluşmaktadır. Bu durumun kaçakçılığı özendirdiğinde hiç kuşku yoktur.
Sorunun bir başka önemli boyutu da kayıt içi çalışan isletmelerimizin bu durumdan büyük bir zarar görmeleridir. Ülke ekonomisinin en ciddi sorunlarından biri olan kayıt dışılıkla mücadele edilmeye çalışılırken, yanlış vergileme politikalarıyla tam tersi sonuçlar alınmakta adeta kayıt içi çalışan işveren ve isletmeler cezalandırılmaktadır.
Yetkilileri, kaçak içki ve sigara konusunda daha etkili önlemler almaya, kaçakçılık mevzuatının sonuç alınabilecek tarzda değiştirilmesi için bir an evvel harekete geçmeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.