İlk olarak İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği koridor sohbetine katılmak için İÜ merkez kampusa giden Bulut’a içeri giriş izni verilmedi. Yönetim izin vermeyince Bulut kapıdan dönmek zorunda kaldı. İkinci yasak İTÜ yönetiminden geldi. Daha önce Faik Bulut’la söyleşi yapmak için İTÜ rektörlüğüne bağlı Kültür Sanat Birliği idaresinden izin alan Şiir Kulübü üyesi öğrencilere daha sonra “bir […]
İlk olarak İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin düzenlediği koridor sohbetine katılmak için İÜ merkez kampusa giden Bulut’a içeri giriş izni verilmedi. Yönetim izin vermeyince Bulut kapıdan dönmek zorunda kaldı.
İkinci yasak İTÜ yönetiminden geldi. Daha önce Faik Bulut’la söyleşi yapmak için İTÜ rektörlüğüne bağlı Kültür Sanat Birliği idaresinden izin alan Şiir Kulübü üyesi öğrencilere daha sonra “bir yanlışlık yapıldığı” ve “Faik Bulut’un siyasi kimliği nedeniyle okula alınamayacağı” bildirildi ve izin yasağa dönüştürüldü. İTÜ’lü öğrenciler Faik Bulut’un son kitabının da dahil olduğu kalınca bir dosya hazırlayan idarenin, yazarın fikir ve ürünlerini “sakınca” unsuru saydığını söylediler.
Faik Bulut’un içeri giremediği İÜ’de, Abdullah Çatlı ekibiyle Azerbaycan’da darbe tezgahladığı için sınır dışı edilen Ferman Demirkol Hukuk Fakültesinde kürsü başkanlığı yapıyor, son faşist saldırıların failleri idarece korunurken saldırıya uğrayan öğrenciler tutuklattırılıyor, okuldan atılıyor.
İTÜ de aynı yolda. 1978’de MHPli bir faşistin saldırısında öldürülen İTÜ’nün eski rektörlerinden Bedri Karafakioğlu’nun büstünü fakültenin kuytu bir köşesine atan yönetim, o dönemde “bana sağcılar da suç işliyor dedirtemezsiniz” diyen Demirel’in adını kongre salonuna veriyor. İTÜ’lü öğrenciler, Faik Bulut’u sakıncalı ilan eden İTÜ yönetiminin desteğiyle faaliyet yürüten bir başka kulübün Ülkü Ocakları “eğitimcilerini”, Kemal Çapraz gibi saldırgan faşist yazarları okula getirirken herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını hatta en iyi olanaklarla desteklendiklerini söylediler.
Sendika.Org