19 Aralık günü Hukuk Fakültesinde gerçekleşen koridor sohbeti sırasında sohbeti taciz eden sivil polisleri protesto etmek, afiş-pankart asmak, bildiri dağıtmak, sözlü ve yazılı propaganda yapmak soruşturma gerekçeleri olarak gösterildi. Gizli soruşturma adı altında YÖK disiplin yönetmeliğinin mantık dışı sınırlarını aşan usulsüzlükte yürütülen soruşturmalarda öğrencilere ajanlık teklif edilmiş arkadaşlarını ele vermeleri istenmişti. Soruşturma sürecinin yürütülüş biçimi […]
19 Aralık günü Hukuk Fakültesinde gerçekleşen koridor sohbeti sırasında sohbeti taciz eden sivil polisleri protesto etmek, afiş-pankart asmak, bildiri dağıtmak, sözlü ve yazılı propaganda yapmak soruşturma gerekçeleri olarak gösterildi. Gizli soruşturma adı altında YÖK disiplin yönetmeliğinin mantık dışı sınırlarını aşan usulsüzlükte yürütülen soruşturmalarda öğrencilere ajanlık teklif edilmiş arkadaşlarını ele vermeleri istenmişti. Soruşturma sürecinin yürütülüş biçimi öğrenciler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Şimdi sonuçlanan soruşturmalardan çıkan cezalar; üniversiteye yönelen faşist saldırılar sonucu üniversitelerini ve can güvenliklerini savunan öğrencilere üniversite içine çevik kuvvet sokarak saldıran İ.Ü yönetiminin gerçek yüzünü bir kez daha açığa çıkarmıştır. Üniversitenin yeni rektörü Mesut Parlak üniversitede ki icraatlarına soruşturmalarla ve 16 öğrenciyi üniversiteden atarak başlamıştır.
Soruşturma gerekçesi olarak sayılan maddelerden bir daha üniversite sistemine kabul edilmemeye tekabül eden “yükseköğretimden atılma” cezasının verilmesi üniversite yönetiminin anti-demokratik işbirlikçi tavrının göstergesidir. Ceza alan öğrenciler arasında soruşturma nedeni olarak gösterilen eylem ve etkinlikler sırasında üniversite içinde bulunmayan öğrencilerin olması soruşturmaların polis yönlendirmesiyle ve öğrenci muhalefetinin aktif bileşenleri olan belirlenmiş devrimci demokrat öğrencileri hedef alarak sonuçlandırıldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bugün ilan edilen soruşturma sonuçları sonrası İstanbul Üniversitesi öğrencileri Edebiyat Fakültesi önünde yaptıkları basın açıklamasında cezaları, polis-üniversite yönetimi işbirliğini, ve üniversite yönetiminin öğrenci düşmanı anti-demokratik tutumunu protesto ettiler.
Soruşturmaların ve verilen cezaların kendilerini mücadeleden uzaklaştıramayacağını vurgulayan öğrenciler bası açıklamasında “Bizler devrimci-demokrat öğrenciler olarak bu tür saldırılarla ilk kez karşılaşmıyoruz. Daha önce de bir çok kez karşılaştık ve her seferinde saldırıları püskürtmeyi başardık. Yine başaracağız, ne olursa olsun bu tür saldırılar karşısında yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz” dediler. Eylem, ‘Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz’, ‘Polis, idare işbirliğine son’ sloganlarının atılmasının ardından sona erdi