İktidar bir oldu bitti havası içinde SSK hastanelerini Sağlık Bakanlığı’na devreden yasayı Meclis’ten çıkarmıştır. Daha yasa çıkmadan, hukuksuz işlemlerle hastanelerin devredilmesine girişmiştir. Yasa’nın Meclis’te onaylanmasının üzerine CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma ve yasanın iptaline ilişkin dava açılmıştır. Anayasa Mahkemesi konuyu görüşmüş ve bizim açımızdan süpriz bir kararla yürütmeyi durdurma istemini reddetmiştir. Yasanın iptaline ilişkin […]
İktidar bir oldu bitti havası içinde SSK hastanelerini Sağlık Bakanlığı’na devreden yasayı Meclis’ten çıkarmıştır.
Daha yasa çıkmadan, hukuksuz işlemlerle hastanelerin devredilmesine girişmiştir.
Yasa’nın Meclis’te onaylanmasının üzerine CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma ve yasanın iptaline ilişkin dava açılmıştır.
Anayasa Mahkemesi konuyu görüşmüş ve bizim açımızdan süpriz bir kararla yürütmeyi durdurma istemini reddetmiştir.
Yasanın iptaline ilişkin başvurunun ise incelemede olduğu açıklanmıştır.
Bu açıklamaların anlamı Anayasa Mahkemesi’nin iktidarın önünü açmış olmasıdır.
Dolayısıyla Mahkeme bir kaç ay sonra yasayı iptal etse dahi geriye dönülecek bir ortam kalmayacak. Yani bu karar da anlamsızlaşacaktır.
Yürütmeyi durdurma istemine ilişkin alınan kararın 4 oya karşı 7 oyla alınmış olması bile iktidarın yaptığı işlemin hukuk yönünden tartışmalı olduğunun açık kanıtıdır.
İç hukukun tükendiği noktada konu hiç beklenmeden uluslararası hukuka yansıtılacaktır. DİSK Genel Başkanı olarak, bir SSK üyesi olarak hastanelerimize, Sosyal Sigortalar Kurumuna sona kadar sahip çıkacağımı ilan ediyorum.
İktidarın başlattığı plan tüm sigortalılar için geriye dönüşü olmayan bir hak kaybıdır.
Hakkımızı korumakta kararlıyız.
İster çalışan olsun isterse emekli tüm SSK üyelerini, tüm SSK çalışanlarını, tüm SSK delegelerini ve yönetim kurulu üyelerini bu mücadeleye katılmaya davet ediyorum.
Kaynak: DİSK Basın Ajansı ( 17 Şubat 2005/021nolu açıklama)