İşten atıldıktan sonra Tekstil-Sen’de örgütlenen işçiler, Terazidere’deki Ermina Çorapları üretim binasının önünde bir araya gelerek, emniyetin ve patronun tutumunu protesto ettiler. Tekstil-Sen bayraklarını açan ve Tekstil-Sen önlüklerini giyen işçiler, “Ermina Çorap işçisi yalnız değildir”, “Herkese iş ve iş güvencesi”, “Çorap işçisi birleşin Tekstil-Sen’le güçlenin” yazılı dövizler taşıdılar. “Elinizi işçilerin sendikal örgütlülüğünden çekin” İşçiler adına açıklama […]
İşten atıldıktan sonra Tekstil-Sen’de örgütlenen işçiler, Terazidere’deki Ermina Çorapları üretim binasının önünde bir araya gelerek, emniyetin ve patronun tutumunu protesto ettiler. Tekstil-Sen bayraklarını açan ve Tekstil-Sen önlüklerini giyen işçiler, “Ermina Çorap işçisi yalnız değildir”, “Herkese iş ve iş güvencesi”, “Çorap işçisi birleşin Tekstil-Sen’le güçlenin” yazılı dövizler taşıdılar.
“Elinizi işçilerin sendikal örgütlülüğünden çekin”
İşçiler adına açıklama yapan Testil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter 3 Ocak’ta işten atılmalara karşı işyeri önünde direniş başlattıklarını ve direniş sonucunda da patronla takım sözleşmesi yapıldığını, işçilerin taleplerinin kabul edildiğini hatırlattı. Daha sonra Ermina patronunun emniyetin baskısı sonucu sözleşmeyi uygulayamayacağını duyurduğunu belirten Yeter, “Saldırının gerçek nedeni Terazidere’deki işçilerin sendikal örgütlülüğünün engellenmesidir” dedi. Polislere seslenen Yeter, sendikalı olmanın işçilerin en demokratik, meşru ve aynı zamanda anayasal bir hakkı olduğunun altını çizerek, “Polis sermayeden yana olduğunu birkez daha göstermiştir. Elinizi işçi sınıfının sendikal örgütlülüğünden çekin” çağrısını yaptı.
“İşçi kıyımına karşı tek yumruk tek barikat”, “İşçiler birleşin sömürüye son” sloganlarını atan işçiler, hukuki mücadelelerinin devam edeceğinin belirterek alkışlarla eylemlerini sonlandırdılar.