Sevgi Göyçe tarafından yapılan açıklamada, kadına yönelik şiddet olaylarının, sürekli hakaret ve aşağılanmaya maruz kalmaktan, sistematik ve toplu tecavüzlere kadar uzanan çeşitlilik gösterdiğini ifade etti. Göyçe, dünyanın en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olan kadına yönelik şiddetin, ”kalın bir suskunluk perdesi” altında gizlendiğine dikkati çekti. ”Gerek ülkemiz gerekse dünya, kadınlar için daha çekilmez ve tehlikeli […]
Sevgi Göyçe tarafından yapılan açıklamada, kadına yönelik şiddet olaylarının, sürekli hakaret ve aşağılanmaya maruz kalmaktan, sistematik ve toplu tecavüzlere kadar uzanan çeşitlilik gösterdiğini ifade etti. Göyçe, dünyanın en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olan kadına yönelik şiddetin, ”kalın bir suskunluk perdesi” altında gizlendiğine dikkati çekti.
”Gerek ülkemiz gerekse dünya, kadınlar için daha çekilmez ve tehlikeli bir noktaya gidiyor” diyen Göyçe, felaketin ardından Güney Asya’da ve işgal altındaki Irak’ta, kadın ve kız çocuklarının tecavüze uğrayıp, aşağılandıklarını belirtti.
Türkiye’deki durumun da farklı olmadığını dile getiren Göyçe, Taksim Meydanı’ndaki yılbaşı kutlamalarındaki ”toplu taciz” olayının ardından, Okmeydanı SSK Hastanesi’nde çalışan bir sağlık görevlisinin gece vardiyası için işine giderken tecavüze uğradığını anımsattı.
Göyçe, kadına yönelik şiddet ve tecavüzle mücadelenin devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, kadınların çalışma koşullarının düzeltilmesi, uzun mesailer ve nöbetlere son verilerek servis uygulamasının yaygınlaştırılmasını istedi.
aa