Raporda, 2004 yılı içinde eğitim alanında siyasal kadrolaşmanın yoğun olarak yaşandığı ve Eğitim Bakanlığı’nın siyasal ve ideolojik eğilimler nedeniyle gerekli öğretmenlere görev vermediği ifade edildi. Raporda, Türkiye’nin eğitime en az kaynak ayıran ülkelerin başında geldiğine dikkat çekildi. ’11 bin 31 eğitim emekçisi yargılandı’ Rapora göre, 2004 yılında, İzmir’de 8 bin 500, İstanbul-Üsküdar’da 400, Urfa-Viranşehir’de 100, […]
Raporda, 2004 yılı içinde eğitim alanında siyasal kadrolaşmanın yoğun olarak yaşandığı ve Eğitim Bakanlığı’nın siyasal ve ideolojik eğilimler nedeniyle gerekli öğretmenlere görev vermediği ifade edildi. Raporda, Türkiye’nin eğitime en az kaynak ayıran ülkelerin başında geldiğine dikkat çekildi.
’11 bin 31 eğitim emekçisi yargılandı’
Rapora göre, 2004 yılında, İzmir’de 8 bin 500, İstanbul-Üsküdar’da 400, Urfa-Viranşehir’de 100, Yalova’da 200, Ankara’da 117, Muğla-Fethiye’de 302, Muğla-Köyceğiz’de 166, Muğla-Datça’da 44, Kırıkkale’de 52, Adıyaman’da 5, Amed’de bin 100, Dersim’de 45 kişi olmak üzere toplam 11 bin 31 eğitim emekçisi, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 236. maddesine muhalefet ettikleri gerekçesiyle yargılandı.
Yargılama sonucu 14 eğitim emekçisine 3 ay görevinden uzaklaştırma, birçok eğitim emekçisine de memuriyetten men cezası ve ağır para cezası verildi. Cezalar, 5 yıl boyunca aynı türden suç işlememeleri koşuluyla ertelendi. Yargılamanın bir bölümü ise beraatle sonuçlandı. 10-11 Aralık 2003 tarihinde yapılan iş bırakma eylemine katıldıkları için Dersim’de 447, Çorum’da 150 eğitim emekçisi halen yargılanıyor. Aralık 2000’de gerçekleştirilen iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle açılan davalar da sürüyor. Bu kapsamda, Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 36, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ise 11 eğitim çalışanı yargılanıyor.
‘Kadrolaşma damgasını vurdu’
Eğitim Bakanlığı tarafından haklarında soruşturma açılan öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirildiği belirtilen raporda, hakkında soruşturma açılan öğretmenlerin cezaların iptali ve görev yeri değişikliği için iki ayrı dava açmak zorunda kaldığı bildirildi. Siyasal kadrolaşmanın 2004 yılına damgasını vurduğuna dikkat çekilen raporda, hukuk dışı uygulamalar yapmakta ısrar edenlerin tek amacının siyasal kadrolaşmayı gerçekleştirmek olduğu kaydedildi.
Eğitim açıkları çok fazla
2004 yılında okul öncesi eğitimde okul, derslik ve öğretmen açığının ürkütücü boyutlara ulaştığı vurgulanan raporda, 2 bin 220 bağımsız anaokulun, 17 bin 403 dersliğin bulunduğu Türkiye’de, öğretmen açığının kapatılabilmesi için 13 bin 660 olan okul öncesi öğretmen sayısına 32 bin 500 öğretmenin daha eklenmesi gerektiği belirtildi. Raporda, ilköğretim alanında yaşanan açığın kapatılması için ise 3 bin 320 yeni okula, 100 bin dolaylarında yeni dersliğe, 106 bin öğretmene gereksinim olduğu vurgulandı.
Türkiye’nin eğitime en az pay ayıran ülkeler arasında olduğuna işaret edilen raporda, şu ifadeler yer aldı: “İsviçre’de yüzde 14.3, ABD’de yüzde 14.1, Danimarka’da yüzde 13.1, Finlandiya ve İspanya da yüzde 12.8 pay ayrılırken, Türkiye’de bu oran 2004’te yüzde 8.04 olarak gerçekleşmiştir. Gayrı Milli Hasıla’nın (GMH) eğitime ayrılan bölümü için de durum pek farklı değildir. GMH’nin İsviçre’de yüzde 4.7’si, ABD’de yüzde 7.1’i, Danimarka’da yüzde 8.2’si, Finlandiya’da yüzde 7.7’si, İspanya’da yüzde 4.9’u eğitime ayrılmaktadır. Buna karşılık Türkiye’de GMH’nin 2004’te ancak yüzde 3.06’sı eğitim için ayrılmıştır.”
Kaynak: Özgür Politika Gazetesi