Komisyonda bugün ele alınacak raporda ”kanıtların toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcılığı’nın yeterli özeni göstermediği, mağdur yakınlarına her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce (AİHM) tazminat ödenmesine karar verilse de, cezai yönden takibat açılmasının bu tür faili meçhullerin bir daha cereyan etmemesi bakımından önem taşıdığı” vurgulandı. İnsan Hakları Komisyonu üyeleri Cavit Torun, Hakan Taşçı ve Mesut […]
Komisyonda bugün ele alınacak raporda ”kanıtların toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcılığı’nın yeterli özeni göstermediği, mağdur yakınlarına her ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce (AİHM) tazminat ödenmesine karar verilse de, cezai yönden takibat açılmasının bu tür faili meçhullerin bir daha cereyan etmemesi bakımından önem taşıdığı” vurgulandı.
İnsan Hakları Komisyonu üyeleri Cavit Torun, Hakan Taşçı ve Mesut Değer bölgede incelemeler yaparak toplu mezar savlarını araştırdı. 3 milletvekilinin hazırladığı raporda, 1993 yılında Kulp ilçesinde gözaltına alınan 11 kişinin daha sonra kaybolduğu kaydedildi.
Raporda, gözaltına alındıktan sonra öldürülen köylülerin PKK ile resmi ve özel anlamda herhangi bir ilgilerinin olmadığı belirtildi. Gözaltında kaybolan kişilerin çoğunun yaşlı, evli ve çok çocuk sahibi oldukları kaydedilerek, ”örgütsel irtibatlarının sözkonusu olmadığı, resmi kayıtlarda da böyle bir irtibata rastlanmadığı ve hatta böyle bir iddianın olmadığı ortaya çıkmıştır” denildi.
İnsan Hakları Komisyonu raporu şöyle:
Kulp ilçesi Alaca köyü Kepir bölgesinde hadisenin cereyan ettiği, kaybolanların yakınlarının ve tanıklarının beyanları ile ortaya çıkmış, toplu mezarın da aynı yerde bulunmasının bu iddiaları doğrulayıcı nitelikte bulunduğuna heyetimizce kanaat getirilmiştir.
– Delillerin toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcılığı’nın yeterli özeni göstermediği, olaydan haberdar olduktan sonra olay mahallinde maktullere ait kemik ve diğer eşyaların köylüler tarafından toplanarak getirilmesini istediği, köylülerce bu delillerin çuvallara konularak getirilmesinden sonra ulusal basın eşliğinde olay mahalline gittiği anlaşılmıştır.
– İnceleme imkanı bulduğumuz Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki dosya mağdur yakınlarının Avrupa Komisyonu’na ve AİHM’ye yaptıkları başvurular sonucunda verilen karardaki belirlemeler, olayın Bolu’dan gelen General Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Komando Dağ Taburu’nun operasyonu sırasında gerçekleştiği anlaşılmıştır.
– Her ne kadar mağdur yakınlarına çektikleri acılar karşılığında AİHM’ce tazminat ödenmesine karar verilmişse de, gerek dosyalara yansıyan bilgiler ve gerekse heyetimizin incelenmesi sırasında kaybolan kişilerin yakınlarının hala çekmekte oldukları acılar sebebiyle cezai yönden takibat açılmasının bu tür faili meçhullerin bir daha cereyan etmemesi bakımından büyük önem taşıdığına kanaat getirilmiştir.
MHA NEWS AGENCY